29
Mayıs
2024
Çarşamba
ANASAYFA

Bankada parası olan 1, ücretli 5 ödüyor

İşçi ve memurlar, vergi yükünü taşımaya devam ediyor. Bu yılın 10 aylık döneminde ücretlilerin maaşları karşılığında ödedikleri gelir vergisi tutarı 18,9 milyar YTL'yi buldu.

Bu şekilde bankada parası olanlar 1 öderken, ücretlilerin ödediği vergi 5 olarak belirlendi.

AA muhabirinin Gelir İdaresi Başkanlığı verileri üzerinden yaptığı hesaplamalara göre, Ocak-Ekim döneminde ücret ve ücret sayılan ödemelerden 18 milyar 949 milyon 81 bin YTL gelir vergisi tevkifatı yapıldı. Geçen yılın aynı döneminde 15 milyar 435 milyon 589 bin YTL olan vergi tevkifatına göre, bu yıl ücretlinin ödediği gelir vergisinde yüzde 22,8'lik artış meydana geldi.

2007 yılında ücretlerden kesilen vergiler, toplam gelir vergisi tevkifatının yüzde 53,3'ünü oluştururken, söz konusu oran bu yıl yüzde 54,8'e yükseldi.

Buna karşılık 2007 yılının ilk 10 ayında 3 milyar 516 milyon 210 bin YTL olan mevduat faizlerinden kesilen stopaj tutarı, bu yıl aynı dönemde 4 milyar 179 milyon 818 bin YTL'ye çıktı. Mevduat faiz ödemelerindeki tevkifatın, toplam tevkifat içindeki payı ise yüzde 12,15'den yüzde 12,09'a geriledi.

Kurumların dağıttıkları kar paylarından 2 milyar 12 milyon 370 bin YTL gelir vergisi kesilen Ocak-Ekim döneminde, tevkifat tutarı, yatırım indiriminde 1 milyar 75 milyon 629 bin YTL, serbest meslek işleri karşılığı yapılan ödemelerde ise 794 milyon 618 bin YTL oldu.

10 ayda repo gelirlerinden de 124 milyon 193 bin YTL tevkifat yapıldı.

AA
Yayın Tarihi : 10 Aralık 2008 Çarşamba 14:47:13


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
ali yurutuna IP: 72.72.114.xxx Tarih : 10.12.2008 22:25:54

verginin cesitleri vardir gelir vergisi ile bakadaki paranin vergisini kiyaslamak dogru degil, bankaya yatan para da vergilendikten sonra birikmistir. devlet memurunun vergisi olmaz kagit uzerindedir sozde vergi veriyor katma degere katkisi yoktur


ElSalud IP: 88.242.228.xxx Tarih : 11.12.2008 14:46:56

Önce bir yanlışı düzelterek başlamak istiyorum. Devlet hastanelerinde hastalara derman sağlayan devletin sağlık personelinin ücretinden kesilen vergiler için onlar katma değer sağlamıyor demek mümkünmüdür? “Aman doctor! Diye koştuklarınız orada olmasa büyük olasılıkla ölecektininiz.” Devletin her seviyedeki eğitim kuruluşlarında eğitim veren öğretmenler ve hocaların ücretlerinden kesilen vergiler için onlar katma değer üretmiyor demek mümkünmüdür? Okuma, yazma, ticaret yapma ve mesleki bilgileriniz, sizde doğuştan mı vardı? Ya siz evinizde sıcak yatağınızda uyurken sınırları bekleyen askerlerimizin ve diğer güvenlik güçlerinin mensuplarının ücretlerinden kesilen vergiler için de onlar katma değer üretmiyor demek mümkün müdür? Bu listeyi, hak aramak için gittiğiniz asliyedeki görevlilerden, elektrik ve suyununuzu sağlayan, çöpünüzü kapınızdan alan devlet kuruluşlarındaki çalışanlara kadar uzatabiliriz. Sonra da sorarız; “Sizce katma değer nedir?” Büyük marketlerin raflarını Çin mallarıyla doldurarak, Türk üreticisine karşı açtıkları savaşın katma değeri daha mı önemlidir. Geçenlerde büyük bir grubun sahibi olduğu bir yapı marketini gezerken rafların yarıdan fazlasının üzerlerinde “Made in China” yazan paketlerle dolu olduğunu gördüm. İçlerinde mutfak mobilyaları bile vardı. Mobilya da Çinden getirilir mi dediğimde, bölüm görevlisinin büyük bir bilgiçlikle “Efendim bunlar, Çinde bizim için üretiliyor.” sözleri hala kulağımdadır. Bu yapı marketing %20 kar marjıyla çalıştığını varsaysak. 120 YTL.sına sattığı bir Çin malı için sadece 20 YTL.nın vergiden önceki gelirine yansımasına karşın, ürünün 100 YTL.lık ithal maliyetinin oluşmasındaki tüm üretim, sigorta ve navlun süreçlerinin katma değerleri yurdışına gönderilmektedir. Kaldıki ülkemizin üreticisine sahip çıkmak uğruna, Türk insanı yıllarca aynı grubun fiberglas kaportalı arabalarını almak zorunda bırakıldı. Binlerce Türk insanı yollardaki trafik kazalarında hiç bir güvenlik önlemi olmayan bu araçlar içersinde ölüme giderken birilerine para kazandırıldı. Bugün pek çok büyük otomotiv firmasının yıllar bazında, kazaya karışan modellerini, yaralı ve ölü sayılarını gösterir istatistiklerine ulaşabilirsiniz. İthal araçlara eklenen fonlar ve ek vergilerle korunan fiberglas araba üreticimizin son 40 yıllık kaza istatistik tablosuna ulaşmanız mümkün olsa, karşınıza bir savaş sonrasının manzarası çıkardı. Sizce; yok yere ölen insanlarımızla kaybedilenlere karşın basit bir örnek olarak verdiğim üreticimizin bu süreçteki sağladığı katma değer kıyaslanabilir mi? Bu sorunun cevabını vermeden once yaşanan son krizde en çok feryat edenlerin kimler olduğunu da unutmayın lütfen!