Fransa suyunu çıkardı

Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, 14 Aralık'taki AB liderler zirvesinin sonuç bildirisinde Türkiye ile 'üyelik' ve 'katılım' sözlerinin bir arada anılmasını engelledi.

Fransa dünkü dışişleri bakanları toplantısında taviz vermeyince, Portekiz dönem başkanlığı bildirisi hilkat garibesine döndü. Genişleme bölümünde 'Müzakerelerin amacı üyeliktir' denilmezken, başlıkların açılması toplantıları için 'katılım konferansı' yerine 'hükümetler arası konferans' ifadesi kullanıldı.

Bildiride Batı Balkan ülkelerinden kuvvetli ifadelerle söz edilirken, Türkiye'nin üyelik şartlarının hepsini yerine getirememesi, yargı ve siyasi reformlarda yavaşlaması ve limanlarını Rumlara açmaması gibi 'eksiklikler' uzun uzun sıralandı. Nihayet 18 Aralık'taki 'hükümetler arası konferans'la Türkiye ve Hırvatistan'la teknik hazırlıkları tamamlanan başlıkların müzakereye açılmasının beklendiği müjdelendi. Türkiye'yle açılacak başlıklar, tüketici hakları-sağlığının korunması ve Trans-Avrupa ulaşım ağından ibaret. Anka'ya göre bildiride üyelik sürecini anan Aralık 2006 zirvesi kararına atıf yapıldı. Bildiride, "AB Konseyi, Doğu ve Güneydoğu için ekonomik, sosyal ve kültürel kalkınmayı garantileyen kapsamlı bir stratejinin hızla geliştirilip uygulanması gereğini hatırlatır. Türkiye'nin, insan hakları ve uluslararası hukuka saygı göstererek terörle mücadele çabasına destek verir" denildi.


Ankara: Ciddi rahatsızlık nedeni
Avrupa Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn, "AB yeni müzakerelerle katılım sürecinin ilerlediğini göstermeli" vurgusu yapsa da bir AB belgesinde üyelik ve katılım sözlerinin bir araya gelememesi 'Fransa'nın sembolik zaferi' diye yorumlandı. Hükümet sözcüsü Cemil Çiçek, "Türkiye, bütün ilişkilerini AB'ye bağlamıyor, çalışmalarını AB'den çıkacak karara göre yapmıyor. Karamsarlığa, sırtımızı dönüp küsmeye gerek yok" derken Dışişleri Sözcüsü Levent Bilman şu açıklamayı yaptı: "Bildiri tam üyelik hedefini, katılım müzakereleri sürecini ve AB'nin taahhütlerini teyit etmekle birlikte, bunlara atfın dolaylı yapılması ciddi bir hoşnutsuzluğa sebep olmuştur."