27
Mayıs
2024
Pazertesi
ANASAYFA

Güneydoğu halkı teröre (PKK-DTP) "hayır" diyebilecek mi?

Başbakan Erdoğan dün Diyarbakır’daydı.

20 Ekim 2008 tarihindeki bir önceki gelişine göre çok daha sakin geçen bu ziyaretinde Erdoğan, yaklaşık 20 bin kişilik kalabalığa hitap etti.

Alınan güvenlik önlemleri sayesinde, sadece belli yerlerde kepenk kapama eylemleri oldu; sınırlı kalan lastik yakma gibi gösteriler de Erdoğan’ın görüş mesafesinin çok dışında gelişti.

“Erdoğan hitap ettiği kalabalığın coşkusuyla, Diyarbakır’ın keyfine tam olarak vardı” demek, sanırız abartılı bir yorum olmaz.

* * *

Erdoğan, bölge sorunlarına ve bölge halkına yönelik “yapıcı” konuşma üslubuyla, bu bölgede DTP’ne karşı ciddi bir rakip olduğunu gösterdi.

DTP’nin bölgesel bir hassasiyet konusu olan “Kürt kimliğini” ön plana çıkarmakla beraber, Abdullah Öcalan ve dolayısıyla PKK çizgisinde “kavgacı” ve Öcalan’a mutlak biat ön gören bir siyaset izlemekte ısrar etmesi ve bölge halkına PKK referansıyla ulaşmaya çalışması; AKP’nin işini daha da kolaylaştırıyor.

AKP bölgeye “yatırım”, “açılım” ve “daha fazla özgürlük” mesajlarıyla giderken, kendi kendisine “bölgenin temsilcisi” rolünü biçen DTP’nin baskıcı politikalarının halk tarafından içten içe tepkiyle karşılandığı da yadsınamaz bir gerçek olarak karşımıza çıkıyor.

DTP’nin demokratik söylemleri dillendiren diğer partilere karşı –halka doğrudan baskı yoluyla- derhal kepenk kapama ve toplumsal gösterileri başlatma yoluna gitmesi, dikkatli gözlerden kaçmıyor.

Erdoğan’ın güçlü duruşu, bölge halkı için, DTP alternatifsizliğine karşı bir çözüm olarak AKP’ni ön plana çekiyor.

* * *

Hükümet, her ne kadar; yine AKP içindeki çeşitli odaklarca sonuna kadar sulandırılmış olsa da, “Ergenekon” soruşturmasıyla, bu bölgede geçmişte yaşanan hukuksuzlukların üzerine gidileceği mesajını vererek; yerel halk nezninde yoğun bir sempati topladı ve üzerine düşeni yapmış oldu.

Şimdi artık sıra halktadır.

Güneydoğu halkı; terörden yana olmadığı gibi, bilakis teröre karşı olduğunu bu seçimlerde tüm Türkiye’ye göstermek zorundadır.

Bölücü ve küstah söylemleriyle ön plana çıkan bir belediye başkanını ve onun temsil ettiği acılardan destek alan o köhne fikri ebediyen sandığa gömmelidir.

Bu bölgede ve dolayısıyla bütün ülkede huzur ve istikrarın sağlanmasının yolu, Güneydoğu halkının seçimlerdeki tercihine bağlıdır.

Güneydoğu halkı, kurban verdiği evlatlarının, kapalı tutulan kepenklerinin ve ekonomik kayıplarının hesabını  bu seçimlerde despotizmi bir tarz olarak belirleyen DTP - PKK ikilisinden sormalıdır.
 

...
Yayın Tarihi : 22 Şubat 2009 Pazar 15:28:57
Güncelleme :22 Şubat 2009 Pazar 21:56:02


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
NURULLAH HIZARCI IP: 78.167.170.xxx Tarih : 22.02.2009 15:56:58

Hayır diyecektir.Çünkü orada yaşan vatandaşların  %90 işinde gücünde,sabah kalkıp rızkının peşinde koşmakta.Bu düşünceye nerden vardınız derseniz pasajda ve diğer semtlerde esnaflık yapan dostlarımla çok sohbet ettim,buradanda bu fikri edindim.Selamlar sevgiler.............


heja car IP: 78.166.190.xxx Tarih : 22.02.2009 19:39:27

halk kendi alternatifini yaratmıştır zaten dtp bölge halkının yarattığı bir partidir. halkın kendi kurduğu partiden vazgeçmesini beklemek bence bir partinin genel başkanının kendi partisine oy vermemesini beklemek gibi birşeydir. İMKANSIZ'dır!... bu haberi yapanla iddiaya girmek isterim sanki akp'nin bölgede esamisi okunuyomuş gibi haber yapmış ama ben diyorum ki dtp açık ara 1. parti siz ne derseniz deyin..... asıl bölücü de ya herru ya merru diye yazısını bitirendir...