Asya'nın iki devinden ABD'ye nükleer uyarı
Çin ve Rusya, Washington'un küresel egemenliğine karşı çıkışlarını, imzaladıkları 1 milyar dolarlık nükleer anlaşma ile dile getirdi. İki ülke, ABD'nin Doğu Avrupa'ya kurmayı planladığı füze sistemini de kınadı..

7 Mayıs'ta iktidarı Vladimir Putin'den devralan Rusya Devlet Başkanı Dimitri Medvedev, daha koltuğa oturduğu ilk gün ABD ile restleşmişti. Gürcistan sınırına Rus askeri sevkıyatını eleştiren Beyaz Saray'a, 'gerekirse daha fazla asker göndeririz' yanıtını vermişti. Medvedev'in ABD karşıtı politikası bu kez Pekin'de 'uç' verdi. Çıktığı ilk yurtdışı ziyaretinin birinci durağı Kazakistan'dan sonra deprem mağduru Çin'e geçen Rus lider, Pekin ile 1 milyar dolarlık nükleer anlaşma imzaladı. İmzanın ziyaretin birinci gününe denk gelmesi dikkat çekti.

Rusya Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Sergey Kirienko, anlaşma uyarınca Çin'de bulunan bir nükleer santralın genişletileceğini ve Çin'e 'hafif zenginleştirilmiş uranyum' vereceklerini söyledi. "Sözleşme bir milyar doları biraz geçiyor. Bunun yarısı Tianvan'daki tesisin genişletilmesini, kalan kısmı da uranyum teslimatını kapsıyor" dedi. Tianvan'daki ilk reaktör 2 Haziran 2007, ikincisi de 12 Eylül 2007'de devreye sokulmuştu. Şimdi üçüncü reaktörün yapılması öngörülüyor.

Yönünü Doğu'ya çevirdi!

Rusya lideri Dimitri Medvedev, ilk ülke dışı gezisini Orta Asya'nın en büyük petrol üreticisi Kazakistan ile küresel güç olma yolunda emin adımlarla ilerleyen Çin'e yaptı.

Kazakistan'daki başlıca yatırımcı ve finansörün Çin olduğunu hatırlatan BBC uzmanı Steven Eke'ye göre, Medvedev bu ziyaretiyle, dış politika önceliklerinin Batı'da değil Doğu'da olduğunu göstermek istedi. Batı'ya, " Rusya'nın Avrupa ve ABD'ye karşı tavrının yumuşaması konusunda, hemen değişim beklemeyin" mesajı verdi.