İstanbul'un muhtelif camilerinde görev yapan imamlar, 17 yıldır her pazar bir araya geliyor ve tozlu raflarda bekleyen Türk müziği bestelerini seslendiriyorlar. x
Eskilerin tabiriyle 'aşk meydanında meşk ediyorlar'. Daha doğrusu unutulmaya yüz tutan cami musikisini yaşatıyorlar.
Hüdai Tasavvuf Musikîsi Topluluğu'nun meşk meclisine katılan imamların hepsi "Artık daha güzel Kur'an ve ezan okuyoruz. Cemaatimiz arttı." diyor.
lütfen bu gibi haberlerde olayın mahiyetini ve geçmişini aydınlatınız zira musikinin ne olduğunu bilmeyen camide yapılan bu toplantıyı kendilerinin yapdığı özel gecelerle karışdırıp karşılarındakini de kendileri gibi sanmakdadır camide musiki yapan hoca,ya papaz kendilerinin yapdığı sözüm ona o özel toplantı gecelerini medeniyet sayan kendini ve aslını unutanlarda anlamış olur..
İslamiyetin(dinin) emir ve yasaklarını, ehli sünnet âlimlerinin yazdığı fıkıh ve ilmihal kitaplarından öğrenmeyip; nefsimizi rehber yaptığımız aklımıza göre ortaya koyar ve yorumlarsak tabii ki bu sonuç ortaya çıkar. Bütün ehli sünnet âlimleri müziği haram(ibadette müziğin kullanılmasını küfür) saydıkları halde; nakil konusunda aklını delil kabul eden ve nakli bilgilerde "bana göre" diye hüküm verenler müziği rahatlıkla "ruhun gıdası" kabul ederler. Oysa ehli sünnet itikadında(ehli sünnet âlimlerinin kitaplarında bildirdiklerinde) müzik, ruhun değil; nefsin gıdasıdır. Nefsi emmare ise, yaratılış gayesi ve kabiliyeti itibariyle, kâfirdir ve bu gayesine uygun olarak, helâli haram, haramı helal gösterir; yani nefis haram işlemeyi sever ve bunu dine uygun gösterir.
resmen papazlık yapıyorlar yani.......