Müslüman diye ana kızı ayırdılar

Alman adaleti, psikolojisi bozuk iddiasıyla, Türk anneden Elif'ini kopardı Ancak mahkeme Türk kızını akraba yerine Katolik bir aileye evlatlık verdi

YURT dışındaki Türklerin durumuyla ilgili tartışmalara her gün bir yenisi ekleniyor. Bu kez iddianın sahibi Balıkesir eski Milletvekili Turhan Çömez... Almanya’da Türk toplumu temsilcileriyle görüşen Çömez, 3 bin kadar Türk çocuğunun asimilasyon tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu öğrendi. Çömez, buna örnek olarak da Türk kızı Elif’in, Katolik bir Alman aileye verilmesini gösterdi.

‘Yavruma sahip çıkın’

Çömez, Almanya turu sırasında Türk toplumu temsilcileriyle bir araya geldi. Bu sırada Gelsenkirchen kentinde yaşayan Ayşe Yaman adlı bayan Çömez’e gelerek yaşadığı sıkıntıyı anlattı. Yaman, kendisinin ve kızı Elif’in dramını şöyle dile getirdi:

“36 yaşındayım. 1991 yılında evlendim. Bir yıl sonra kızım Elif dünyaya geldi. Bir süre sonra eşimle aramızda geçimsizlik baş gösterdi. Ayrı yaşamaya başladık. Bir dizi talihsiz olay yaşadım. Kızım beş yaşına gelince Osnabrück’te Kadınlar Evi’ne sığındım. Yaşadığım zor durum ve stres nedeni ile kızımı bir gün dövdüm. Buna sonradan çok pişman oldum ama iş işten geçmişti. Beni şikayet etmişler. Bir süre sonra Osnabrück Gençlik Dairesi gelerek çocuğumu elimden aldı. İki ay süre ile çocuğum Gençlik Dairesi’nde kaldı. Bu arada hukuki süreç başlattım. Gençlik Dairesi ile yaptığım görüşmelerde ‘Çocuğumu lütfen benden almayın, onsuz yaşayamam, ölürüm’ dedim. Bu sözüm üzerine yetkililer, intihara eğilimim olduğu gerekçesi ile beni psikolojik muayeneye gönderdiler. Muayene eden doktorlar bir hastalık bulamamalarına rağmen, benim yeterince iyi bir annelik yapamayacağıma karar verdiler. Bunun üzerine ben de başka bir doktora giderek aksini kanıtlayan rapor aldım ama onu da dikkate almadılar ve kızımı benden kesin olarak aldılar. Dokuz aydır bana göstermiyorlar. Ben Müslümanım, inançlıyım, çocuğumun da Müslüman olarak yetişmesini istiyorum. Ama onu koyu Katolik bir aileye vermişler ve kiliseye götürmeye başlamışlar. Bana da kesin olarak göstermiyorlar. Bu bir insanlık ayıbı, yavruma lütfen sahip çıkın.”

3 bin Elif var

Sorunu, iki avukat, sivil toplum örgütleri ve Türk toplumu temsilcileriyle konuşan Çömez, bir hekim olarak Ayşe Yaman’da psikolojik bir rahatsızlık olduğu izlenimini edinmediğini vurgularken, “Son derece makul, sağlıklı ve duygulu bir konuşması vardı. Asıl sorun Elif Yaman’ın annesinden alınması değil. Mahkeme kararı ile Müslüman olamayacağına hüküm verilmesi. Alman mahkemeleri Elif’in Müslüman olarak hayatına devam etmemesi gerektiğine hükmetmişler. Bu, insan haklarına aykırı bir tutum. Elif halen koyu Katolik bir ailenin yanında Hıristiyan anlayışa göre yetiştiriliyor” dedi. Bunun, Almanya’nın asimilasyon politikasının bir ürünü olduğunu öne süren Çömez, Başkonsolos Asım Temizgil’in de benzer vakalarla karşılaştığını anlattı. Bu durumda olan 3 bin Türk çocuğunun bulunduğu bilgisini aldığını söyleyen Çömez, şu ifadeleri kullandı:

“Türkiye’nin bu duruma derhal bir çözüm bulması gerek. Bu yavrunun Almanya’dan resmen istenip, Türkiye’de kendi değerlerimize göre yetiştirilmesinin sağlanması gerek. Ayrıca bu durumda olan 3000 civarındaki yavrunun da akıbetinin araştırılması şart. Türkiye, Elif’ine, Almanya’nın tecavüze yeltenen Marcos’una sahip çıktığından daha fazla ilgi göstermeli.”

Çömez, anne Ayşe Yaman’ın verdiği dilekçeyi de Devlet Bakanı Nimet Çubukçu’ya gönderdi.