Türkan Saylan’ın cenaze töreninde yaptığı konuşmayla dikkatleri çeken İmam İhsan Özkes, cenaze namazındaki konuşmasını 'imam akladı' şeklinde eleştirenlere yanıt verdi.
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Genel Başkanı Türkan Saylan’ın Teşvikiye Camii’ndeki cenaze töreninde konuşan eski Müftü olan imam İhsan Özkes, NTV’nin sorularını yanıtladı.
Cenaze namazını vasiyet üzerine kıldırdınız. Bu vasiyeti ölmeden önce sizinle paylaşmış mıydı?
İhsan Özkes: Haberim yoktu efendim. Beni ailesi, Sayın Mustafa Sarıgül aradı. Vasiyeti olduğunu söylediler ve cenazesinde bulunmamı istediler. Ben de memnuniyetle katıldım.
Aranızda nasıl bir tanışıklık vardı?
İhsan Özkes: Ben 2000’li yıllarda Beyoğlu Müftüsü’ydüm. O dönemde ortak dostlarımız vardı, onların aracılığıyla görüştük. Daha sonra da görüşmelerimiz oldu. O zaman yazdığım "İnanç Sömürüsü” isimli bir kitap vardı. Bu kitabı kendisine takdim etmiştim. Kitabı okudu ve etkilendi, memnuniyetini dile getirdi. Daha sonra da dostluğumuz, görüşmelerimiz devam etti.
"Kafir” sözü kendisini üzmüştü. Siz burada özellikle vurgulama gereği duydunuz. Son zamanlarda, ölümünden önce hiç görüşmüş müydünüz? Yoksa bunlar sizin konuşmalarınızdan edindiğiniz izlenimler miydi?
İhsan Özkes: Son zamanlarda görüşemedim; kendisini ihmal ettim, aramam lazımdı. Bunun için de çok üzgünüm. Fakat daha önceki sohbetlerimizde dini konuları görüştük. Yani kendisinin dindar olduğunu, Müslüman olduğunu biliyorum. Dine karşıt bir durumu kesinlikle yoktu. Dine karşı fevkalede saygılıydı. Din görevlisi olduğum için bana da saygılıydı. Dini konularda kendisine yapılan yakıştırmalardan rahatsız olduğunu bana da ifade etmişti. Bu rahatsızlığını televizyonda da söyleme gereğini duydu. Ben de dün cenaze töreninde söyledim.
"Yasin okurdu, bilirdim" dediniz.
İhsan Özkes: Yasin okuduğunu bana kendisi söylemedi. Çünkü dindar olduğunu ortaya koymak için bir şeyler söyleme gereğini pek hissetmezdi. Ama ben onun Kuran okuduğunu, Yasin okuduğunu dostlarımdan biliyorum. Yani inançlı bir hanımefendiydi.
"Türkan Saylan’ı imam akladı" diye eleştirenler oldu. İslamiyet’te bir imamın ölen bir kişiyi aklaması söz konusu olabilir mi?
İhsan Özkes: Hayatta iken kendisine yapılan "misyoner" ya da "kafir" gibi yakıştırmalar ne kadar tehlikeli ve çirkinse; Türkan Hanım için "Bir imam akladı" sözü de en az o kadar çirkindir. Çünkü bizim dinimizde bir din adamının, bir başka kişiyi aklama gibi bir salahiyeti yoktur. Biz Hıristiyan değiliz ki, bir papaz gibi günah çıkartma müessesesi olsun. Yani dinimizde Allah ile kul arasına girilmez. Şimdi Allah kabrini cennet bahşeylesin, o Allah’la kendisi arasındadır. Yani benim onu aklama gibi bir yetkim olamaz, hiç kimsenin de olamaz.
Peki cenaze namazı kıldırırken yaptığınız bir konuşmada nelere dikkat edersiniz? Nasıl bir konuşmadır?
İhsan Özkes: Dün gördünüz, ben Türkan Hanım’ın cenazesinde Kuran-ı Kerim'den 6 tane Ayet-i Kerime okudum, 5 tane de Hazreti Muhammed'in sözlerinden okudum. Bunların birçoğunu da orijinal haliyle okudum. Ve helallik aldım, "Nasıl bilirdiniz?" diye sordum. Yani bir kişi için doğal olarak ne yapılması gerekiyorsa, Türkan Hanım için de aynı şeyi yaptık. Yani bana göre fazlası da eksiği de olmadı. Normal bir işlem yapıldı.
Son olarak, "Ölü olanlar bu dünyada hizmeti olmayanlardır. Türkan Saylan ölmedi, istirahata çekildi" dediniz.
İhsan Özkes: Kuran-ı Kerim’de şehitler için mesela bir Ayet-i Kerime vardır; “Siz onlara ölüler demeyiniz, onlar ölü değillerdir.” Ben orada bir şiir okudum. O şiirde “Gerçek ölü istirahata çekilen değildir. Gerçek ölü, hayattaki ölü dirilerdir” diye bir beyit vardı. Ve oradan yola çıkarak dedim ki, "Gerek eserleriyle gerek yaptığı hizmet binaları, gerekse okuttuğu öğrencilerle anılacaktır. Bu yönüyle ölümsüzdür" dedim. Yoksa Türkan Hanım'ın ölümsüzlüğü gibi bir iddia olamaz, Allah’tan başka herkes ölümlüdür. Orada da okudum, "Her canlı ölümü tadacaktır" dedim. Bunlar üzerinde durdum. Sadece onun eserleriyle anılarak, manen yaşadığını söyledim.
cisim bedenden ruh bedene geçiş anı madem ki yaşamın sonu değil, gerçek hayatın başlangıcıdır. orada ahmet hulusinin dediği astral beden dünyadan gönderdiğimiz iyi sinyallerin toplamı ruh bedeni oluşturmakta. iylik et kurda kuşa bir bilen var mutlaka. biz zaten fizik ötesi hayata hazırlanıyoruz.hazırız. hazırmıyız. gerisi boş
sizden birşey rica edecem lütfen kalabalık ortamlarda konuşurken sözlerinize dikkat ediniz konuşmanız bittikten sönra neyin ne olduğunu anlarsınız ama iş işten geçer bu yüzde cümlelerinize sahip cıkın sonra pişmanlık duyacağinız günler olur bu cümleleriniz sizin kariyenizi düşürür.Her insan hata yapar yapamaz diye bir kanun yok ben de yapmışım yapmadım demiyorum ama en önemlisi kendimize, karşımızdakine, doslarımızın ne yapdığı onları nasıl ilgilendiriyorsa,eğer sevdiğimiz biriyse lütfen laflarımıza dikkat edelim ki karşımızdaki insanları üzmeyelim lütfen yanlış anlamayan sizi sevdiğimizden dolaya oyle yazıyorum sayın hocam saygılar.
Cüzzamın nasıl bir hastalık olduğunu lütfen inceleyelim.İsteyen ''Kelebek'' romanını okusun.Ben-Hür filmini anımsayın.En sevdiğiniz insan cüzzam oluyor, siz ona cüzzam bulaştırıyorsunuz;insanların elleri,parmakları,burnu dökülüyor.Bu insanlar uzak adalara, uzak arazilere bıraklıyor,oralarda ölüme terk ediliyor.Saylan Hoca,bu kadar korkunç bir hastalığı tedavi ediyor, o hastalığı Türkiye'den kovuyor, dünya tıp bilim tarihine bu hastalığı def etmek için büyük katkılar sağlıyor,çocuk tecavüzcülerini bağrına basan, mideleri dışında kimseyi düşünmeyen bu mollalar hocayı taciz ediyor.Hoca bu adamların kafası ile cüzzamın tedavi edilmediğini,bu adamların da cüzzam gibi korkunç bir tehlike olduğunu bize gösterdi.Biz de gördük.
tamam turkan hanim iyi veya kotu isler yapmis ola bilir. muslumanliginida tartismak bize dusmez o allahla kendi arasinda olan bir sey ama dikkatimi ceken bir sey oldu,turkiyede buyuk kanallar diye bildigimiz show.atv.kanal D,star gibi tv kanallari iki gundur nerdeyse haber saatlerinin tamamini bu bayana ayirdilar. sanki memlekette.bu cenaze toreninden baska haber yok gibi .acaba diyorum ayni hassasiyeti neden sehit olan askerlere polislere gostermiyorlar ?ozellikle bu insanlari masumlastirabilmek icin ellerinden geleni yapiyorlar?
kent haber editörleri ve okuyucuların affına sığınarak bir iki satır karalamak istedim rahmetli türkan hanımın yapdıkları iyisiylede kötüsüylede elbetde kendine aitdir ne bazı kendini bilmez çapulcuların ithamıyla değeri azalır nede onu methedenlerin çabasıyla yükselir ibadeti allahla kendi arasında hizmetide hizmet ettikleriyle kendi arasında olan bir şeydir asıl olan gerçek islamda derki ölünün arkasından sadece rahmet oku yada sus cezayıda mükafatıda verecek allahdır sen kendini (haşa)allah yerine koyup cezayı veya mükafatı verme cesaretini nereden alıyorsun . huzura çıkdığında yevmil kıyametde bunların hesabını nasıl vereceksin sen onu düşün. okul yıllarımda boş zamanımda köyde hayvan güderdim yani çobanlık yapardım çok saygı duyduğum ve asla fikir ve düşüncelerini unutamadığım rahmetli dedem şöyle derdi bak torun sen bu gün hayvan güdüyorsun ama sakın ha hayvanların arasında kendini unutup yani insan olduğunu unutup hayvanlaşma onlar hayvandır diye seninde hayvan olman gerekmez ne varsa insanlıkda var iki türlü insan vardır biri insan diğeri insana benzeyen sen asla benzeyenlerden olma. bilmem anlatabildimmi. kırdımsa özür dilerim.
Peki sayın hocam bu kadar inançlı bir insan olduğunu söylüyorsunuz, bundan 2 yada 3 hafta önce türkan hanım bir basın açıklamasında ergenekon hakkında gazetecilerle konuşurken ''Şu an ölecek halimiz yok heralde '' diye bir cümle kullandı.bu ne anlama geliyor?Ayrıca meslektaşım olarak size şunu söylemek isterim : Konuşurken (özellikle kalabalıklara)çarpıtılmaya, yanlış anlaşılmalara mahal verecek cümleler kurmamalısınız.iyi günler...