Kamu ve üniversite hastanelerindeki hekimlerin tam zamanlı çalışmasını öngören "Tam Gün Yasası"nın çıkması durumunda, tıp fakülteleri Sağlık Bakanlığı hastanelerinde eğitim verebilecek.
Yasanın, üniversitelerin eğitim kalitesini artıracağını belirten Sağlık Bakanlığı Müsteşar Vekili Prof. Dr. Nihat Tosun, "Üniversitedeki akademisyenler çok daha iyi bir ücret alabilecek. Bir profesörün ortalama maaşı 10 bin TL olacak. Bu da kötü bir para değil" dedi.
Tosun, YÖK ile tam gün yasası ve tıpta uzmanlık yönetmeliği üzerinde çalışma yürüttüklerini, tıpta uzmanlık alanının gelişmiş ülkelerdekine uyarlanacağını söyledi. Kamu ve üniversite hastanelerindeki hekimlere tam zamanlı çalışma zorunluluğu getiren "Tam Gün" yasa taslağının Başbakanlığa gönderildiğini anımsatan Tosun, şunları kaydetti:
Hastalarımız açıkta kalabilir
"Tam gün yasasında, yeni kurulacak veya mevcut tıp fakültelerinin Sağlık Bakanlığı hastanelerinden faydalanmasına ilişkin hüküm getirilecek. Buradaki en önemli sıkıntı özlük haklarında. Üniversitedeki uzmanların Sağlık Bakanlığı hastanesinde de görev yapmasının önündeki engeli bu kanunla aşmayı planlıyoruz. Yeni kurulan tıp fakültelerinde hem öğrenciler, hem de öğretim elemanları bunu bekliyor. O fakülteler, iyi hastaneler olduğu için bizden hastanelerimizi istiyor. Ancak, bir eğitim kurumu hastane işletmeciliğine soyunduğunda ciddi problemlerle karşılaşıyor. Şu anda iyi hastane işletmeciliği yapan az sayıda üniversite var. Bu hastanelerimizi üniversiteye devrettiğimizde, işletmecilikte sorun olursa hastalarımız açıkta kalır."
Gelişmiş ülke kriteri
Tosun, yasayla tıp fakültelerinin, Sağlık Bakanlığı'nın hastanelerini "hasta bakmak, ameliyat ya da eğitim" için kullanabileceklerini kaydetti. Eğitim ve araştırma hastanelerinin üç büyük il dışındaki orta derecedeki illere de yaygınlaştırılacağını bildiren Tosun, bunun o illerdeki tıp fakültelerine de katkısı olacağını kaydetti.
Tosun, gelişmiş birçok ülkede, tıp fakültelerinin kendi hastaneleri bulunmadığını, ya yakınlarındaki vakıf hastanelerinde ya da diğer kamu hastanelerinde eğitim verdiklerini belirtti. Tosun, "Hastanelerin yönetimi bizde olacak. Oraya gelen öğretim üyesinin üst sicil amiri hastane yöneticisi olmayacak ama o öğretim üyesi hastanenin kurallarına uyacak. Performanstan ve diğer haklardan yararlanacak" diye konuştu.
Tıp alanında okuyup uzmanlık ve üst bir konumu bitiren bir doktorun yalandan maaşın 3 veya 4 arası demesin fazla yalan atmasın. Para istiyorsan devletten istifa edersin özele geçer 15 - 30 arası alınsın. Kendinizi fazla açındırmayın. Vatandaş ne olduğunu biliyor..
belli ki çoğunuzun pek bir bilgisi yok 37 yıllık hocan 2500 ytl aldığında yanında mıydın. siz ne sanıyorsunuz neden bu kadar az paraya bu kadar çok rağbet olsun ki. onların kazandıkları paranın 5 te birine öğretmenler talim ederken iyi mi oluyor.ya bir işçinin aldığı paraya verdiği emeğe ne diyeceksiniz.hiçbir şey diyemezsiniz.
Son 6-7 yıllık süreçte üniversite çalışan asistan 1800 TL (maaş+döner sermaye), Uzman Doktor 1700 TL (maaş+döner), Doçent Doktor 3500-3800 TL (maaş+döner sermaye+ders ücreti), profesör 4000-4500 YTL (maaş+döner+ders ücreti almaktadır. Üniversitede çalışan öğretim üyesi devlet hastanesinde bakılmayan komplike, karışık hastalara bakmakta, öğrenci, asistan ve yan dal asistanı yetiştirmekte, yayın yapması gerekmekte. Bu noktada uzmanlık eğitimi verdiği asistanı uzman olduğunda profesörden en az 2000 TL fazla para kazanamaktadır. Bunula birlikte üniversite hastaneleri ihtiyaçları, tedavi, malzeme temiini konusunda ciddi sıkıntılar yaşamaktadır. Tüm nedenleren dolayı üniversite hastanesinde çalışan doktorlar pozitif enerjisini yitirmektedir. Tüm bu gelişmeler ülkemizde bilimsel gelişmelerin temel merkezi olan üniversiteleri zayıflatmaktadır. BU DA BİR ÜLKE İÇİN ÇOK TEHLİKELİ BİR GİDİŞTİR.
hakediyorlarsa helal hoş olsun hakketmiyolarsa ALLAH çocuklarından ailelerinden sorsun diyorum başka bişey değil ...devleti eskisi gibi soyamıyolar ne yapsın garibanlar .askari ücretli acından gebersin memurda acından gebersin bu ülke yi bu günlere profösörler getirdi haklarıdır o zam bencede yerinde bi karar .
Üniversite hocaları geçim derdinden araştırma yapamıyor. Bu nedenle de ülkede ilim ve gelişme olmuyor. Dolayısı ile dünyada ilk beş yüz üniversite arasına girememekte mazurdurlar. Ayrıca bu yüzden üniversite hocalarının hiç bir itibarı da kalmadı
yeni tıp fakültesi acılmasına, tıp fakültesi kontenjanlarının arttırılmasına, yurt dışından doktor getirilmesine; neden karşı cıktıkları belli oluyor. yiyin bakalım nereye kadar....
Üniversite hoclarının bu maaşlarıyla hiç kimse Türkiye'den ilk 500'e girecek üniversite beklemesin. Bütün üniversite hocaları geçim sıkıntısı çekiyor ve yaşamaya çalışıyor.
doktorlar bu halk tarafından en çok kullanılan insanlardır doktora lafı olan önce kendine baksın kendi işini kendi görebiliyorsa helal olsun
Profesörlerimizi devlet ve üniversite hastanelerinden, o kadar yoğun ve yorucu temponun içinde şaka gibi bir ücret almaları uzaklaştırıyor ve alanında uzman olan doktorlarımızdan yararlanamıyorduk. Son derece yerinde bir karar. Tebrik ediyorum.
Fatih terime 200.000 tl veren devlet 1oooo tl ye profosörü nasıl çalıştıracak...?
ÜNİVERSİTEDE ÖĞRETİM ELEMANLARI YÜZDE 99 U ÇOK DÜŞÜK MAAŞ ALMAKTADIR -UZMANLIK EĞİTİMİ YAPANLAR 1,500-2.000 TL -UZMANLAR-[2,000-2*2300 TL DOÇENT 2.300-2.700 TL PROF 2.700-3,300 TL ARTIŞ ÇOK İYİ OLUR YÜZDE 80 UYGULAMA YUKARIDAKİ GİBİ
2010 dan sonra devlet doktoruda ithal etmeye başlayacak o zaman kadar dilediğiniz gibi at koşturun türkiye gibi bi ülkede doktorlarda ağlıyo ya ne diyeyim .
kim ne derse desin akıllı olan güçlü olan kazanır ve kazanıyorda biz sesimizi yükseltmediğimiz sürece daha çok semer vururlar bize .
Bu iddia doğru değil.Otuz yedi yıllık tıp profesörü bir hocamız,sadece 2.500.YTL.aylık maaş alıyor.