30
Mayıs
2024
Perşembe
ANASAYFA

Türkiye 1 numara olacaktı

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Turan Erol, AKP’ye yönelik kapatma davasını kastederek, Türkiye’nin, iç siyasi gelişmeler yaşanana kadar küresel dalgalanmayı çok iyi yönettiğini belirterek, “İç siyasi olaylar olmasaydı, Türkiye en avantajlı ülke olacaktı, gelişmekte olan ülkeler arasında bir numara olacaktık. O şansı kaybettik” diye konuştu.

Erol, yabancıların Türkiye’ye uzun vadeli baktığını ve halen cazibe merkezi olarak gördüğünü de kaydetti. Erol, IMF’nin de uyarıda bulunduğu özel sektörün borçları konusunda da değerlendirmede bulunarak, “Şirketler borcu var diye boğazlanmasın. Borçlanmaktan korkulmasın. Borçlar kaldıraçtır. Büyüyen ve üreten şirket borçlanır” dedi.

KRİZLERİ FIRSATA ÇEVİREBİLİRİZ

SPK Başkanı Erol, küresel dalgalanma ve kapatma davasının ardından piyasaların geldiği son durumu değerlendirdi. Türkiye’nin küresel dalgalanmaya rağmen mart ayına kadar çok iyi performans gösterdiğini belirten Erol, “Siyasi gelişmelere kadar gayet başarılı götürmüştük. Son dönemde ise belirsizlik etkili” dedi. Erol, mart ayında piyasalardan ciddi bir yabancı çıkışı yaşandığını ancak şu an normale dönüldüğünü aktararak, “Bunlar olmasaydı, Türkiye en avantajlı durumdaki ülke olacaktı. Krizi fırsata çevirme imkanı var. İç olaylar olmasaydı, gelişmekte olan ülkeler arasında bir numara olacaktık. Üzüntümüz bu. İç olayların en büyük sıkıntısı bu. O şansı kaybettik” diye konuştu.

TÜRKİYE HÂLÂ CAZİP BİR ÜLKE

Erol, bu gelişmelere rağmen yabancı yatırımcının gözünde Türkiye ekonomisinin halen çok cazip olduğuna işaret ederek, “Türkiye, uzun vadeli olarak cazibesini koruyan bir piyasa. Türkiye’ye bakış olumlu. Türkiye’nin önümüzdeki dönem potansiyeli önemli. Çok büyük hatalar yapmadığımız sürece, yatırımcı uzun vadeli bakıyor. Belirsizlikleri ne kadar kısa sürede ortadan kaldırırsak, uzun vadeli uzun yatırımlar bekleniyor. Türkiye, yabancıların gözünde halen cazibesini koruyor. Siyasi belirsizlikler kalkarsa Türkiye daha da güçlenecek” dedi.

Şirketleri boğazlamak haksızlık

Döviz açık pozisyonu olan şirketlerin hep ihracatçı firmalar olduğunu aktaran Erol, “20 milyar dolar döviz açık pozisyonu varsa, yıllık ihracat bunun iki katı. Yılda iki defa borcunu kapatıyor, ihracata başlıyor. Bunları bilerek konuşmak lazım. Şirketleri boğazlamamak lazım. Borç artarken şirket yerinde sayıyorsa, bu tabii ki tehlikeli. O kabul edilemez” dedi.

Yabancıların bakışı değişecek

SPK Başkanı Erol, şirketleri korumak için birtakım ilkeler getirdiklerini kaydederek, “Yatırımcı danışma birimleri kuruyoruz, kurumsal yönetim

ilkeleri getiriyoruz. Bunlar kurumsallaşma adına yapılmış olan fedakârlıklar. Yatırımcı güveni çok önemli. Bu ilkelere uyarlarsa, yatırımcı güvenini kazanıp, çok daha kolay sermaye yapacaklar.

Kısa vadede yük gibi görünüyor, uzun vadede ise yabancı stratejik ortakların onlara bakışı çok önemli olacak. 5 veriyorlarsa, rahatlıkla 15 alacaklar” dedi.

Deniz ÇİÇEK/Akşam
Yayın Tarihi : 1 Mayıs 2008 Perşembe 06:35:53
Güncelleme :1 Mayıs 2008 Perşembe 06:42:24


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
ALİ KALYON IP: 88.242.236.xxx Tarih : 1.05.2008 14:06:05

EEEE O ZAMAN KENDİMİZİN EN BÜYÜK DÜŞMANI GENE KENDİMİZ.


selcuk tarakci IP: 88.248.21.xxx Tarih : 1.05.2008 16:03:54

sahte müslümanlar milleti yedi bitirdi. ihale yolsuzluk. hepsi bunlarda. kaldırın dokunulmazlığı görelim. tabi cesaretiniz varsa.


El Salud IP: 88.236.133.xxx Tarih : 1.05.2008 16:38:45

Yabancılara elçilik eden bir kişi benzer şeyleri söyleyebilir. Türkiye, son yıllarda ithal ekonomi, yatırım, istihdam ve sosyal güvenlik programlarıyla halkı fakirleşen, şirketleri kapanan ya da finansal açıdan güçsüzleşen, üretimi duran bir ülke. Doğal olarak yabancıların değerinin altında bir bedelle bankaları, sanayi kuruluşlarını, yeraltı kaynaklarını, limanlarını, ormanlarını, petrol rafinerilerini ve telekomünikasyon kuruluşlarını ele geçirebilecekleri, işçisini aç karına çalıştırabilecekleri bir fırsat cenneti.