25
Mayıs
2024
Cumartesi
ANASAYFA

Türkiye böyle bayramlaşma görmedi

Bademli ve Koyunevi, Çanakkale'nin Ayvacık ilçesine bağlı iki şirin köy.

Bu köyleri farklı kılan şey, 600 yıldır aralıksız sürdürdükleri bayramlaşma geleneği. Bademli köylüleri daha çok zeytincilikle uğraşıyor. Koyunevi'nde ise hayvancılık ağırlıkta. İki köyün adeta bir festival havasını andıran bayramlaşma âdetleri Çanakkale ve çevresinde epeyce ünlenmiş. Hatta birbirine yakın başka köyler de bu şekilde bayramlaşmak için karar almışlar ama birkaç yıldan fazla sürdürememişler.


Bu iki köy, 600 yıldır bayramlaşıyor
Cami imamının, "Bademli köyündeki kardeşlerimizle bayramlaşmak için birazdan yola çıkacağız." anonsuyla birlikte Koyunevi sakinleri köy meydanına toplanmaya başlıyor. Çok geçmeden genci yaşlısı herkes iki köy arasında yüzyıllardır devam eden 'bayram yürüyüşüne' başlamak için muhtarın ağzından çıkacak bir çift söze kulak kesiliyor. Koyunevi Muhtarı Hüseyin Evcimen, "Vakit geldi, hem Bademlileri hem de bizim için hazırlanan yemekleri bekletmeyelim." diyor.Tarihî taş evlerin arasından geçerek yola koyuluyoruz.

Bademli ile Koyunevi arası sadece 1 kilometre olduğu için aradaki mesafeyi rahatlıkla yürüyebiliyorsunuz. İki köyün tam ortasında büyük bir mezarlık var. Mezarlığa ulaştığımızda herkes diz çöküyor ve imamın okuduğu Yasin-i Şerif'i dinliyor. İmam, "Allah'ım, iki köy arasında asırlardır süren, birlik ve beraberliğin temsilcisi bu bayramlaşma geleneğini kıyamete kadar devam ettir." duasını defalarca tekrarlıyor.

Koyunevliler, "Biz geliyoruz, hazırlıklarınızı tamamlayın." mesajı için kurusıkı tabancalarını ateşliyor. Bademliler, "Mesajınızı aldık. Biz hazırız ve sizi bekliyoruz." cevabını vermek için ilginç bir yönteme başvuruyor. Birbiri arkasına patlatılan Ramazan bombaları ortalığı bir şenlik alanına çeviriyor. Gözlerimizi gökyüzünden ayıramıyoruz. Havada patlayan bombalar ve çıkan dumanlar şaşkınlıkla izleniyor. Bademlili hanımlar köye gelen misafirleri alkışlarla karşılıyor. Erkekler ise sıraya girmiş bir vaziyette köy meydanında bekliyor. İki köyün buluşması gerçekten görülmeye değer. Köylüler sanki yıllardır birbirlerini hiç görmüyormuş gibi sarılıp hasret gideriyor. Bayramlaşanlar mevlit dinlemek için camiye giriyor. Mevlit okunurken caminin içerisinde hummalı bir koşuşturmaca da devam ediyor. Sofralar seriliyor, bayrama özel yemekler getiriliyor. İki köyün erkekleri hep birlikte yemek yiyor. Bu arada Koyunevi'nden gelen hanımlar da evlerde ağırlanıyor.

Silahların yerini Ramazan topu aldı

Çanakkale'nin Ayvacık ilçesine bağlı bu iki köy, bayramlaşma geleneğini 600 yıldır aralıksız devam ettiriyor. Bademli köylüleri daha çok zeytincilikle uğraşıyor. Koyunevi'nde ise hayvancılık ağırlıkta. İki köyün adeta bir festival havasını andıran bayramlaşma âdetleri Çanakkale ve çevresinde ünlenmiş. Hatta birbirine yakın başka köyler de bu şekilde bayramlaşmak için karar almış ama birkaç yıldan fazla sürdürememişler.

Bayramlarda iki köy de dolup taşıyor. Kutlamalar zamanla şekil değiştirse de özü pek değişmiyor. Eskiden iki köyün gençleri bayramlarda futbol turnuvası düzenliyormuş. Folklor ekipleri ile davul ve zurnalar kutlamalara farklı bir renk katıyormuş. Gençlerin şimdilerdeki yeni merakı ise Ramazan bombası patlatmak. Gençler, ayrıca etkinliklerden çektikleri fotoğrafları köylerinin sitelerinde paylaşıyor.

Bademli köyü, Fatih Sultan Mehmet zamanında Yörük bir aile tarafından kurulmuş. Rivayetlere göre Bademli'de bir genç kız, ağabeyiyle kavga etmiş. Koyunlarını alarak şimdiki Koyunevi köyünün bulunduğu tepelik araziye yerleşmiş. Bayramda kız, ağabeyinin gönlünü almak ve elini öpmek için Bademli'nin yolunu tutmuş. Ağabeyi de bayramın ikinci günü iade-i ziyaret yapmış. Bugüne kadar iki köy defalarca arazi kavgasına tutuşmuş, ama yine de bayramlaşma geleneğinden vazgeçmemişler. Bir keresinde Bademli ve Koyunevi arasında büyük bir kavga yaşanmış. Bademli'nin yaşlıları, "Artık yeter, bu geleneğe bir son verelim." demiş. İçlerinden birisi çıkmış, "Ben bir tepsi baklava ile Koyunevi'ne gidiyorum. İsteyen benimle gelsin." diyerek yola koyulmuş ve gelenek kesintiye uğramamış.

Köylüler, gazetecilere karşı çok mesafeli yaklaşıyor. Bademli'ye ayak basar basmaz köy muhtarı, "Yalan haber yapmayacaksınız değil mi?" diye soruyor. Birkaç yıl önceki bayramlaşma töreninde pompalı tüfekler ve tabancalar kullanılmış. Bir ajans bu görüntüleri çekmiş. Televizyonlar da haberi, "Magandalar iş başında" şeklinde vermiş. Bademli köyü muhtarı Aclan Akbulut'un anlattıklarına göre bir diğer televizyon kanalı haberi, "Kürtler, Türk köyünü bastı." şeklinde duyurmuş. Gerçekte ise bir Türk-Kürt çatışması yokmuş. Sadece Koyunevi köyünden evli olan Kürt bir vatandaş kutlamalara katılmış hepsi bu kadar... Muhtar Akbulut, özeleştiri yapmayı da ihmal etmiyor. Geçmiş bayramlarda çokça kurşun sıkıldığını itiraf ediyor. Şimdi ise sadece kurusıkı tabancaya izin verdiklerini anlatıyor.

Bayramlaşma töreninde silah kullanma geleneği çok eskilere dayanıyormuş. Mezarlıkta okunan dua bittikten sonra imam, belinden toplu tabancasını çıkarır, sadece bir el ateş ederek diğer köyü haberdar edermiş. Zamanla silah kullananların sayısı da artmış. Medyada çıkan haberlerden sonra Ayvacık Kaymakamlığı, Bademli köyü Muhtarı Aclan Akbulut'tan geleneği sonlandırmasını istemiş. Akbulut da Ramazan bombası kullanma fikrini ortaya atmış ve yetkilileri ikna etmiş. İki köy de geleneklerini uzun yıllar devam ettirmek istiyor. 1960 ihtilali bile onları durduramamış. İhtilal sonrasında silahlar toplanmış. Köylüler ses çıkarmak için bu kez dinamit kullanmış.

Kadınlar yemek yapıyor Erkekler bayram ediyor!

Köy hanımları için bayramın ayrı bir telaşı var. Ramazan Bayramı'nda birinci gün Koyunevi Bademli'ye, ikinci gün Bademli Koyunevi'ne misafir oluyor. Kurban Bayramı'nda ise tam tersi yapılıyor. Bunun sebebi de ilginç bir hikâyeye dayanıyor. Yıllar önce bir Kurban Bayramı'nda ilk gün Koyunevliler Bademli'ye ziyarete gelmiş. Gelmişler gelmesine ama ne görsünler: Ortada ne kurban eti var ne de başka bir yemek! Bademliler kurbanlarını geç kestikleri için hazırlıkları tamamlayamamış ve biraz mahcup olmuşlar. Koyunevliler de, "Bundan sonra Kurban Bayramı'nın birinci günü siz bize gelin. Biz koyun kesmesini, yüzmesini ve et pişirmesini iyi biliriz." demiş. Bayramlar, köy hanımlarının hünerlerini göstermeleri için de iyi bir fırsat oluyor. Ramazan Bayramı'na has keşkek, ev baklavası, nohut, dolma ve höşmerim tatlısı yapılıyor. Kurban Bayramı'nda ise etler fırına veriliyor. Fırının ağzı çamurla sıvanıyor. Odun ateşinde üç dört saatte pişen et, servis ediliyor. Kurban Bayramı için Çanakkale yöresine ait basma helvası hazırlanıyor.

Biri emekli profesör diğeri işletme mezunu iki muhtar

Bademli köyü muhtarı Aclan Akbulut, emekli bir profesör. Koyunevi muhtarı Hüseyin Evcimen ise eğitimini Dokuz Eylül Üniversitesi İşletme Bölümü'nde tamamlamış. Üstüne üstlük ikisi de muhtarlık yaptıkları köye sonradan yerleşmiş. Aclan Akbulut, Eskişehir'de dünyaya gelmiş. Hüseyin Evcimen de Koyunevi yakınlarındaki Kıroba köyünde doğmuş. Aclan Akbulut, 1960 yılında yedek subay olarak Bademli köyüne gönderilmiş. O yıllarda öğretmen açığı olduğu için iki yıl boyunca köy okulunda ders vermiş. Askerliği bittikten sonra İstanbul'a dönmüş. Evlenir evlenmez hanımını da yanına alarak iki günlüğüne köye gelmiş. Ama köyden 10 günde zor çıkabilmiş. Eşi Zişan Akbulut, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde hemşirelik yaptığı yıllarda Bademli'den muayene olmaya gelenlere yardımcı olarak çok sayıda köylünün gönlünü kazanmış. Nükleer Tıp Profesörü Aclan Akbulut, emekli olduktan sonra Bademli'ye yerleşme kararı almış. Köylüler, "Hocam, seni bizim köye muhtar yapalım." demiş. Teklifi kabul eden Akbulut, iki dönemdir köy muhtarlığı yapıyor.

Bünyamin Köseli - Zaman
Yayın Tarihi : 25 Eylül 2009 Cuma 17:23:45
Güncelleme :25 Eylül 2009 Cuma 17:26:51


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?