17
Haziran
2025
Salı
ANASAYFA

Ulus yetkisi kullanamazsın

4’üncü madde konusunda söz sahibi sadece Kurucu Meclis’tir. Dolayısıyla Anayasa’nın 4’üncü maddesi kapsamında kalan konularda, kurucu meclisler dışındaki meclislerce yapılacak yasama işlemleri, kaynağını Anayasa’dan almayan devlet yetkisi kullanmak anlamındadır.

YARGIÇLAR ve Savcılar Birliği’nden (YARSAV) türban kararının ardından ağır eleştirilere uğrayan Anayasa Mahkemesi’ne destek geldi. YARSAV Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, 4. maddenin alanına giren konularda hiç kimsenin ’Kurucu Meclis’ yetkilerini kullanamayacağını vurguladı.

Eminağaoğlu yaptığı yazılı açıklamada yasama organının, Anayasa’nın 4’üncü maddesinde belirtilen konularda ’Ulus’ adına yetki kullanmasının olanağının olmadığına işaret ederek, "4’üncü madde konusunda söz sahibi sadece Kurucu Meclis’tir. Dolayısıyla Anayasa’nın 4’üncü maddesi kapsamında kalan konularda, kurucu meclisler dışındaki meclislerce yapılacak yasama işlemleri, kaynağını Anayasa’dan almayan devlet yetkisi kullanmak anlamındadır" dedi.

Denetimsiz güç isteyene fren

Anayasa’nın 4’üncü maddesi uyarınca ilk 3 maddenin kapsamını daraltacak tekliflerin verilemeyeceğine vurgu yapan Eminağaoğlu şunları söyledi: "Yargı kararları beklentilerle örtüştüğü zaman hukukun üstünlüğüne saygı göklere çıkartılırken, bazı kesimlerin beklentileriyle örtüşmeyen kararlar ortaya çıktığında ise yargı organları insafsızca eleştirilere muhatap edilmemelidir. Yargı, temel hak ve özgürlüklerin güvencesidir, ancak yasama ve yürütme yönünden de "fren mekanizmasıdır". Konu bu yönüyle değerlendirildiğinde, güçleri frenlenenlerin tepkilerinin anlamı, özde denetimsiz bir güç isteğini yansıtmaktadır."

Anayasa’nın 148’inci maddesinde yer alan "teklif ve oylama çoğunluğu" ifadesinin "teklif çoğunluğu ve oylama çoğunluğu" olarak algılanmaması gerektiğini belirten Eminağaoğlu, bu maddeye dayanarak, Anayasa Mahkemesi’nin hem teklif için yeter sayının olup olmadığı hem de teklif edilen metnin Anayasa’ya uygun olup olmadığı yönünden de inceleme yapabileceğini kaydetti.

Eminağaoğlu Anayasa Mahkemesi’nin verdiği kararın ardından medya olanaklarının; hukuk devleti, erkler ayrılığı, yargı bağımsızlığı inanç ve düşüncesine sahip olmayanlarca yoğun olarak kullanılmasının kamuoyunda ciddi bir bilgi kirliliğine yol açtığını belirtti. Herkesin Anayasa Mahkemesi kararı ile bağlı olduğunu unutmaması gerektiğini kaydeden Eminağaoğlu, "Eleştiriler saygı sınırının ötesine taşmamalıdır" dedi.

Hürriyet
Yayın Tarihi : 9 Haziran 2008 Pazartesi 14:52:47


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
yusuf koç IP: 88.240.51.xxx Tarih : 10.06.2008 22:15:23

kuruluşundan günümüze kadar ülke karmaşası için elinden geleni yapan medyatörler bu gün ve yarında gelecektede bu işlerine devam edeceklerini biliyoruz. kendilerine göre kararlar verdirtmekte üstlerine yoktur. çünkü huzur ve sükunet işlerini bozar ve nadirde olsa pislikleri ortaya çıkar buda işlerini bozar yetmiş milyon çalışıp beş milyon ziftlemez onlar için her zaman yaşası kargaşa kaos


adnan özdemir IP: 85.107.35.xxx Tarih : 9.06.2008 18:12:33

Modern, Atatürkçü , ilerici Solcu,Ulusalcı,Sosyal Demokrat,değerlerden beslenerek oluşmuş bir imaj nasıl olurda 12 eylul anayasasına bu kadar sarılır. Bu yüzeysellik, kolaycılık, ve fikir geliştirememe statukosu; Güya mücadele ettiğiniz AKP ye nekadar yaradığını acaba aklınıza hiç getirebiliyor musunuz? Hey Cumhuriyetçiler.


oviraptor IP: 88.245.245.xxx Tarih : 9.06.2008 22:44:18

yobazın derdi hep aynı kardeşim 1400 yıldır denenmiş bir düşüncenin insanlara fayda getirmediği ortada daha ne diretiyorsun


ZEKİ IP: 78.163.52.xxx Tarih : 10.06.2008 13:44:59

darbecilerin her türlüsüne; kafanızı kumdan çıkarın.dünya bıraktığınız yerden çok farklı.....


Hakkı Adil KARAKAŞ IP: 88.250.57.xxx Tarih : 10.06.2008 15:31:20

Değerli okurlarım: Ben naçiz ane kendi düşüncelerimden açıklama yaparak yazmaya çalışacağım,Bir ÜLKENİN temel ana unsuru ve insanlar olan yaşamsal kurallar HUKUK kuarallarının içerisinde mevcuttur.Ancak yaşamsal olarak DEVLET'lerin oluşturmuş oldukları yapılarına göre farklılıklar arz edebilir. Malesef yıllardır ülkemizde siyasetçilrimiz tarafında hukuk kuralları değiştirilmeye çalışılmıştır toplumun selameti ve devletin devamı için halk yararına olumlu değişiklikler diğerleri lağve edilerek değiştirilebir,ama zamanında T.C devletinin kurucuları başta ulu önder ATATÜRK'de olmak üzere eleştirilemez,tenkit edlemez hükümleri vardır işte bu hükümlerin iptali yada değiştirilmesi acaba biten yada bitmeye doğru yol alacak olan bir cumhuriyet olabilirmi şayet ki bunlar olmaya temayül yada niyet edilebiliyorsa siyasiler suç işliyor lar demektir. HUKUK adamlarımızın işleri bu anlamda anayasyayı korumakla mükellefiyet, sorumlulukları vardır.İşte buradada her kim olursa olsun DEVLET adına kişiler yada siyasiler hakkında yaptırım ve cezai müeyyideler uygulanması gerekmektedir.ve hatta ülkemiz adına İDAM yasasının bile çıkartılıp uygulanmasından yanayım adam,kişi yada kişiler,örgütler kalkacak ülkenin bölünmez bütünlüğüne ihanet ve zarar verecekler ve suçlu görülen bu kişileri alacak ceza evlerinde beslemekmi asla lütfen değerli siyasetçilerimiz,hukukçularımız bu ülkenin bölünmez bütünlüğü ve bu asil TÜRK milleti için bir şeyler yapın. ayrımda değil değerli hukukçularımızın dikkaetlerine önem veriniz değerli siyasetçilerimiz sizlerde değerli hukuçularımız kalıcı olan T.C devleti ve asil yüce TÜRK milleti adına gerekenleri yapmalarınızı arz ederim.SAYGILARIMLA