Wall Street'te çöküş korkusu
ABD'de önde gelen bankaların açıkladığı rekor zararlar küresel piyasaları sarstı. Borsalarda keskin düşüşler yaşanırken, birçok ülke, Amerikan finans kuruluşlarındaki kan kaybını durdurmak için seferber oldu
ABD'de kredi piyasasındaki krizin gerçek boyutlarının ortaya çıkmasıyla küresel piyasalarda yaşanan tedirginlik artarak devam ediyor. Uzmanlar, ABD finans sektörünün içerisinde bulunduğu son çeyreğin, 1930'lu yılların Büyük Buhran olarak adlandırılan dönemi kadar kötü olduğuna işaret ediyor.
Wall Street Journal gazetesi, son günlerde rekor miktarlarda zarar açıklayan Citigroup ve Merrill Lynch gibi bankaların, çareyi yabancı sermayede bulduğunu, bu durumun da ABD'nin mali gücünün ne kadar zayıfladığının bir işareti olduğunu yazdı. Gazeteye göre, ABD'nin resesyona girmesinin küresel durgunluğa yol açacağından endişe eden Japonya, Kore, Singapur, Suudi Arabistan ve Kuveyt gibi birçok ülke, Wall Street'i 'kurtarmak' için harekete geçti.
ÇARE YABANCI SERMAYEDE
2007 yılını 18 milyar dolar zararla kapatan Citibank 14.5 milyar dolarlık yeni sermaye bulurken, bunun yarısını Singapur devlet fonu sağlayacak. Kalan bölümü ise Suudi Kral Velid bin Talal bin Abdulaziz, önceki CEO'su Sanford Weill, Kuveyt hükümeti ve hisse satışından karşılanacak. Citigroup'un piyasa değeri mortgage krizi patlak verdiğinden bu yana 127 milyar dolar geriledi. Yatırım bankası Merrill Lynch ise dördüncü çeyrek rakamları öncesinde Asya ve Ortadoğulu yatırımcılardan toplam 6.6 milyar dolarlık kaynak sağladığını duyurdu.
BORSALARDA ÇÖKÜŞ SÜRÜYOR
ABD'de perakende satışlarının düşmesi ve Citigroup ve Merril Lynch'ten gelen kötü bilanço rakamları dünya borsalarında büyük düşüşe yol açtı. Japonya'daki Nikkei endeksi günü yüzde 3.4'lük değer kaybederek son 26 ayın en düşük seviyesinden kapattı. Hong Kong Borsası'nda da yüzde 4'lük değer kaybıyla 11 Eylül saldırılarından bu yana görülen en büyük düşüşü yaşadı. Krizin vehametinin gerçek boyutlarıyla ortaya çıkmasıyla artan tedirginlik Asya'daki bütün borsalara yansıdı. Asya piyasalarında yaşanan çalkantılar, işlemlerin başlamasıyla Avrupa'ya sıçradı. İngiltere, Almanya ve Fransa borsalarında düşüş yaşandı.
İkinci büyük buhran mı?
Amerikan ekonomisi, 1930'lu yıllarda 'great depression' olarak adlandırılan büyük bir bunalım geçirdi. Ülkede 1929 başlarında borsa yükselmekte ve iyi günler hiç bitmeyecekmiş gibi görünmekteydi. Bazı yorumcular bir çökmenin olacağını söyleseler de yatırımcıların çoğu bu konuda iyimserdi. İşsizlik azdı ve fiyatlar sabitti. Fakat bir sene sonra dünya tamamen değişti. Ekim 1929'da gerçekleşen çöküş New York piyasasını altüst etti. İşsizlik daha önce dünya ekonomisinin görmediği kadar arttı. 1933 itibariyle Amerika'da her 4 işçiden biri işsizdi. Amerika ve diğer sanayileşmiş ülkeler hala aynı binalara, fabrikalara ve işgücüne sahipti ama bunların çoğu boştaydı. Şimdi ekonomi uzmanları, kredi piyasalarındaki krizle sarsılan ABD ekonomisinin, 'büyük buhran'ı andıran bir durgunluğa girebileceği yorumunda bulunuyor
ABD nin işgalci tutumundan rahatsız olan ülkeler ithalat ve ihracatını para birimi dolarla yapmazlarsa ABD nin çöküşü hızlanır insanlarda huzura kavuşur.
120 senelik kabataslak bir dünya ekonomisi analizi yaparsak bu gibi durgunlukların sonucunda dünyada gelişmiş ülkeler harici yeni zengin ülkeler ve aileler çıktığını görürüz.çünkü piyasada nakit para akışının yavaşlaması bu yeni alilelerin ve ülkelerin parayı elde tutmasıdır.ayrıca değişen koşullardan dolayı dünya üzerindeki bankacılık ve üretim üsleri gelişmiş ülkelerden diğer fakir ülkelere kaymaktadır.çünkü artık her ülke kendi yazılımıı, elektronik ürünlerini ve makinasını üretme konusunda daha bilgili olmaya başlamıştır.amerika ülkesi para akışının hiç bitmeyeceğini düşündüğünden dolayı harcamayı kısmamaktaydı.ancak paranın piyasadan çekilmesi ve çekilen kredilerin geri ödenememesi nakit para sıkışıklığını doğurdu.bu durum bir iki sene daha devam edebilir.sonucunda çıkacak durum amerikanın biraz daha zayıflaması ve fakirleşmesi olacaktır.