18
Mayıs
2024
Cumartesi
ANASAYFA

Al şimdi buradan yak…

Halk arasında işin içinden çıkılamayınca kullanılan bir deyim vardır…

Kimi zamanda “hayret”i ifade eder…

“Buyur burdan yak”

İşte tam böyle bir durumdayız… Türkiye-AB Karma Parlamento Eş Başkanı Joost Lagendijik’te 301. maddeden yargılanacak…

Kendisine mahkeme celbi de gönderildi…

Ermeni Konferansı’nın iptali için yargıya başvuran, Hukukçular Birliği Yönetim Kurulu üyesi avukat Kemal Kerinçsiz ve iki arkadaşı bu kez Joost Lagendijik için suç duyurusunda bulundu.

Haber flaş haber ve sansasyonel…

Medya için bulunmaz bir fırsat..

Aslında medya çaktırmadan Joost Lagendijik’ten intikam da alıyor.. Hürriyet'teki habere bakarsanız haberin ayrıntılarında bu intikam duygularını sezebilirsiniz..

Hemen hemen tüm gazetelerde haberin girişinde Joost Lagendijik için yapılan suç duyurusu özetleniyor. Hürriyet haberi şöyle değerlendirmiş:

“Hukukçular Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Kemal Kerinçsiz ile Ramazan Selçuk ve Recep Akkuş adına hazırlanan suç duyurusu dilekçesinde, Lagendijk'in 17 Aralık 2005 tarihinde Taksim Hill Oteli'nde bir toplantı yaptığı belirtiliyor.

Lagendijk'in bazı beyanlarının aktarıldığı dilekçede, “Şüpheli adeta bir mütareke komseri gibi davranarak, kendisini Türk yasalarının üzerinde ve dokunulmazlık kapsamında görerek, Türk ordusuna, Türk yargısına hakarette bulunarak aşağılama cüretini nereden almaktadır” deniliyor.

Yasaların herkes için eşit olduğu ve “AB görevlilerine uygulanamaz” diye bir hükmün bulunmadığı belirtilen dilekçede, bu çerçevede Lagendijk'in cezalandırılması için gerekli işlemlerin yapılması isteniyor.

Dilekçede, “Türk ordusunu ve yargı organlarını aşağıladığı”, ”yargılamayı etkilemeye teşebbüs ettiği” iddiasıyla Lagendijk hakkında yeni TCK’nin 301. maddesinin 2. fıkrası ve 288. maddesi uyarınca soruşturma yürütülerek dava açılması isteniyor.”

Asıl intikam satırlarını bu noktadan sonra seziyorsunuz..

İşte o satırlar:

"ORDU PKK İLE SAVAŞMAYI SEVİYOR"

Lagendijk, 17 Aralık’ta yaptığı konuşmada Türk ordusunun PKK'yla savaşmayı sevdiğini, çünkü bu durumun orduyu daha değerli hale getirdiğini savunmuştu.

Lagendijk, "Türk ordusu provoke etti, PKK cevap verdi. Ordu da zaten bunu istiyordu. Çatışma ortamı PKK'ya da Kürt hareketine önderlik şansı tanıyor. Kürtler açısından bu büyük bir hata" ifadelerini kullanmıştı.

Lagendijk, PKK'nın eylemlerine sessiz kalınmasını eleştirirken de, "Niçin Kürt belediye başkanları 'şiddeti savunmuyoruz' demiyorlar? Neden renklerini belli etmiyorlar? Şiddeti açık açık kınamıyorlar?'' demişti.”

Haberin gerisindeki bu hatırlatma tarafsız gibi görünen ama söz konusu şikâyeti haklı çıkarmaya yönelik bir anlatım tarzı…

Yanlış mı?

Hayır… Sadece gecikmiş..

Çünkü bu bay Lagendijk’in Türkiye’ye ne kadar art niyetli baktığının bir göstergesi…

Ancak durumda bir garabet var…

Orhan Pamuk’un ifadelerinden “Türkiye’de ifade özgürlüğü olmadığını savunan bu zat için açılan bu dava Türkiye’nin AB yolunu tıkar mı?

Soru şimdi bu…

İkinci soru ise, bu ilginç dava Türk yargı sistemine bu kez AB ve iç siyasiler tarafından yargıya müdahale yolunu açar mı?

Basit gibi görünen bu dava Türkiye’nin 2006’daki en önemli konusu..

Hem siyaseten önemli olabilir hem de magazinel açıdan…

Türkiye, galiba tartışmanın şeklini ve boyutunu değiştirmek üzere…

Bu haberle çok sık karşılaşacağız…


Mustafa Polat
Yayın Tarihi : 28 Aralık 2005 Çarşamba 17:49:04


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?