19
Mayıs
2024
Pazar
ANASAYFA

BOTAŞ'a genel müdür atatmak isteyen gazeteci - Şamil Tayyar

Enerji sektöründeki yolsuzluk iddialarını inceleyen TBMM Soruşturma Komisyonu, iki eski bakanla ilgili raporunu tamamladı. Komisyona bilgi veren çok sayıda uzman veya bürokratın açıklamaları ise komisyon raflarına sıkışıp kaldı. Tutanakların önemli bölümü, basına yansımadı. Bu tutanaklardan birini kamuoyuyla paylaşmak istiyorum. BOTAŞ eski Genel Müdürü Gökhan Yardım, "DSP’li bir grup başkanvekili, kafasına silah sıkan eski bir bakan ve bir gazeteci, BOTAŞ Genel Müdürlüğü’ne Necdet Pamir’i atamak istediler. O dönemin Enerji Bakanı Ziya Aktaş, bu atamaya şiddetle karşı çıktığı için gerçekleşmedi" dedi.

Yardım’ın sözünü ettiği dönem, Ecevit başkanlığında 18 Nisan 1999 seçimlerinden önce kurulan azınlık hükümeti dönemi. Başına silah sıkan eski bakan, Hikmet Uluğbay. Sözü edilen grup başkanvekili ise Ali Günay veya Fikret Uzunhasan. Ancak burada benim üzerinde durduğum konu, bu "iş bilen" gazetecinin kimliği. Bir gazeteci, BOTAŞ’a genel müdür atamak için neden kulis yapar? Son yılların en büyük yolsuzluk iddialarının gündeme geldiği enerji sektörünün dinamosu BOTAŞ’a genel müdür atama gayretini neyle açıklamak mümkün olabilir?

Baku-Ceyhan, Irak-Türkiye, Ceyhan-Kırıkkale, Batman-Dörtyol, Şelmo-Batman ham petrol boru hatları, Rusya-Türkiye (Mavi Akım) doğal gaz boru hattı, sıvılaştırılmış doğal gaz terminalleri ve milyar dolarlarla ifade edilen doğalgaz ticaretini hatırlayınca, BOTAŞ’ın ne kadar "stratejik" bir kurum olduğu sanırım daha iyi anlaşılır. BOTAŞ eski genel müdürüne düşen, bu gazetecinin kimliğini deşifre etmesidir. Siyasiler, bürokratlar ensesinde hakim ve savcıların nefesini hissederken, ihale peşinde koşan veya "stratejik" kuruluşlara atamayla uğraşan gazeteciler de mutlaka bir "bedel" ödemelidir.

Bush, kanlı 500 tankı Türkiye’ye satmak istiyor


Fransa Cumhurbaşkanı Chirac ile Almanya Başbakanı Schröder’ın Başbakan Erdoğan ile NATO zirvesi sırasında yaptığı üçlü görüşmede önemli gündem maddesi, THY’nın açtığı 2.2 milyar dolarlık uçak ihalesiydi. Chriac, açık açık Erdoğan’dan Fransız-Alman yapımı Airbus’ların tercih edilmesini istedi. Amerikan heyeti boş durur mu? Onlar da Boeing alımı için devreye girdi. Ne var ki, Amerikalıların iki kritik savunma ihalesine ilişkin talepleri basına yansımadı. Amerikalıların 2-2.5 milyar dolarlık saldırı helikopteri ihalesindeki baskısını biliyoruz. Yeni bir gelişme var ki, bu, çok önemli.

ABD, iptal edilen "1000 tank" projesi kapsamında 250 adet M1A1 tankını modernize etmeyi planlıyordu. İptal kararı, ihaleye giren hem ABD hem İsrail firmalarını olumsuz etkiledi. Nasıl etkilemesin? 4 yıl önce Türk ordusuna ait 170 adet M-60 tankını modernize etmeye başlayan ve bu süre içinde 700 milyon dolara yakın para kazanan TAAS ve Elbit adlı İsrail şirketleri, yeni pastadan pay alamadılar. Şimdi ABD, iptal edilen "1000 tank" projesine alternatif öneri getirdi.

ABD, Irak’ın işgali sırasında kullandığı 500 tankı Türkiye’ye pazarlamak istiyor. ABD’nin derdi, bir taşla iki kuş vurmak. ABD, Irak’tan yavaş yavaş çekilirken geride savunma gücü yüksek bir Irak ordusu bırakmak istemiyor. Kurulacak ordu, Irak’ın iç asayiş sorunuyla baş edebilecek düzeyde ve daha çok hafif silahla donatılmış olacak. Bir nevi Japonya modeli uygulanacak. Bu nedenle ABD, işgal sırasında kullandığı tank gibi ağır savunma silahlarını Irak ordusuna bırakma niyetinde değil. ABD ayrıca "taşınma" maliyetini asgariye indirmek istiyor. ABD, bunca tankı-topu yeni bir masraf kapısı açarak taşımak yerine Türkiye ve İsrail gibi müttefik ülkelere satmayı daha doğru buluyor. NATO zirvesi için Türkiye’de bulunan ABD heyetinin Türkiye’ye teklifi şöyle: "Tankları modernize etmek yerine elimizdeki sağlam tankları size satalım. Hem siz kazanın hem biz kazanalım."

Yani Erdoğan’ın uluslararası ilişkilerde kullandığı "kazan kazan" modelini şimdi Amerikalılar "win win" olarak Türkiye’ye karşı kullanma çabası içinde. Irak’taki gelişmeleri yakından izleyen AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mir Dengir Mehmet Fırat’a bu gelişmeyi sordum, "Evet, ABD’nin böyle bir girişimi var. Ama karar verilmiş değil" dedi. Bakalım, ABD, Irak işgalinde kullandığı kanlı tanklarını Türkiye’ye satmayı başarabilecek mi?

ŞAMİL TAYYAR - YENİ ŞAFAK GAZETESİ
Yayın Tarihi : 6 Temmuz 2004 Salı 00:58:54


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?