Hürriyet iki gündür müthiş bir gazetecilik örneği gösteriyor…

Türk insanını Irak olayından sonra "onurunu inciten askerimizin kafasına çuval geçiren" en büyük olayın izlerini sürmeye çalışıyor…

İşin ilginç yönü, olayın ilk kıvılcımını yakan, tercümanlık yaptıklarını söyleyen Tuncay Çelik'in ve Savaş Dalkılıç'ın ifadelerin önemli bir görgü tanığı tarafından doğrulanmaması..

Belki İngiliz mağdur, Michael Todd, bu iki tercümanı görmemiş olabilir. Ancak Todd'un ifadelerinde biri kız olmak üzere bir çok Türk'ün bu ilkel olaya karıştığı anlaşılıyor.

Gazete, olaya pek yorum katmadan aktarıyor..

Doğru olan da bu…

Bir başka olay ise, ilk günkü yayında Türk hükümetinin bu olaydan anında haberdar olduğu ve çözüm için çokta çaba harcamadığının ortaya çıkması…

Ancak Türk basının iki günlük yayına rağmen pekte sessiz kalması oldukca manidar…

Yoksa hala olayın şokundalar mı?..

İlk günkü haberde, iki tercümanın "vatan haini suçlamasından korktukları için Türkiye'ye gelmedikleri" ifade ediliyor..

Rahmetli üstad, basın şehidi Abdi İpekçi haberin hiçbir ayağının eksik kalmaması gerektiğini söylerdi. Bu konuda hiçbir kurma "vatan haini sayılıp sayılmayacakları"na ilişkin bir görüş alınmamış.. .

Gelirlerse belki bir çok gizli bilgiyide devlet yönetimi öğrenebilir…

Aslına bakarsanız, ilk çuval haberinin Türkiye'de duyulması da ilginç… İsim değiştiren bir ekonomi gazetesi Türkiye'yi sallayacak haberle çıktı… Oysa haber ana gazeteye gelmiş, ana gazete sanki kamuoyu yoklaması yapmak için, birazda pazarlama stratejisi ile bu yönteme başvurmuş ve tepki ölçmüştü..

Şimdi tansiyon düşük…

Ama Türk tarihinin bir dönüm noktasıdır bu çuval olayı…

Her ne kadar hava yumuşamış gibi görünse de Türk Komutanlar "daha önceki notu" hep hatırlayacakları ve mesafe hep öyle kalacaktır…

Bu haber de öyle bir ana denk geldi…

Bu haberde hiç sözü edilmeyen el altından sızdırılan bilgi ise, Türk askerlerinin terörist olarak tanımlanması…

Çünkü Michael Todd'un kaçırdığını öne sürdüğü (nasıl kaçırdığı ise belli değil… Bize görede imkanı yok) belgede adı belirlenememiş Türk terörist ifadesinin yer aldığı görülüyor…

Bu çok önemli bir iddia…

Tüm bu olayları yorumlayacak bir merci vardır sanırım…

Dileriz yarın (23 Aralık Perşembe) devlet ricalinin bu konuda ne dediğini öğreniriz…

Elbette gazete bir olayın detayını dibine kadar karıştırmakla ve sonuçlarını ilan etmek görevli değil…

Ve elbette basın bir olayı ısıtıp yeniden gündeme getirmekle de görevli değil…

Ama kamu oyunun bilgisine sunulmamış hayati konularda eline geçen bilgileri yayınlamak yine basının görevi…

Şimdi sıra Çuval Olayı'nın Türk mağdurlarının konuşması ve Türk toplumunu aydınlatması…

Artık gizli bir şey kalmadı…

Anlatında bizlerde Türkiye ile ilgili ABD'nin ne düşündüğünü, birde pembe saçlı kızın kim olduğunu öğrenelim…

Bu haber yarım kalmasın…