19
Mayıs
2024
Pazar
ANASAYFA

Meclis kararından sonra.../ Hasan Pulur

"LÜBNAN'a asker gönderilmemeli" görüşü, Meclis kararından sonra dondurulmalıdır.
Eğer Meclis, bugün, hükümetin isteğine uygun yeterli çoğunlukta bir karar alırsa, tartışmayı olduğu yerde dondurmakta yarar vardır, asker Lübnan'a giderken, yoldayken, yerleşirken tartışmak doğru değildir, kantarın topu kaçarsa "bozgunculuk" çizgisine yaklaşılır.
Tabii bu bizim görüşümüz.
Birinci Dünya Savaşı'ndan önceki "Balkan Harbi bozgunu"nu bilenler ne demek istediğimizi anlarlar. 

***
KONUYU tartışmayacak mıyız?
Elbette tartışacağız, elbette gerektiği zaman yanlışları, doğrusunu biliyorsak söyleyeceğiz, ama yerinde ve zamanında. 

***
BİR döküm yapmışlar, şimdiye kadar yirmiden fazla yere Birleşmiş Milletler'in isteği üzerine barış gücüne asker göndermişiz.
İnsanın aklına Erzurumlu Durak Ağa gelmez mi?
Vali, Durak Ağa'yı yemeğe çağırmış, Padişah küffara cenk açtığını söyleyerek büyük oğlunu askere istemiş, oğlan gitmiş, şehit...
Bir süre sonra Vali, Durak Ağa'ya Padişah'ın isteğini iletmiş ortanca oğlanı da askere istemiş.
O da gitmiş, şehit! 

***
AĞA'nın elinde bir oğlu kalmış, ona gözü gibi bakarken Padişah küçük oğlanı da istemez mi?
Durak Ağa dayanamamış:
"Vali Paşa, sen git Padişah'ıma selamımı söyle, böyle, benim şeyime güvenip ona buna savaş açmasın!" 

***
BU hikâye bugüne uymadı mı?
Niye uymasın?
İnsanları kışkırtıp savaş çıkarıyorlar, silah satıyorlar, petrol için ülkeleri işgal ediyorlar, sonra da "barış gücü" kurup "Girin şunların arasına!" diyorlar.
Silahları, mayınları satan da siz, insanları kışkırtan, birbirine düşüren de siz, sonra gelin girin araya diyen de siz.
Güneydoğu'da kaç yıldır kan akıyor, eşkıyanın elindeki silaha, yere döşediği mayınlara bakın, ne malı, ne marka? 

***
BİR laf da şu:
"Türkiye böyle organizasyonlara katılmazsa büyüklüğünü kaybeder."
Sevsinler, Türkiye bunların en "babalarına" katıldı, Kore dağlarında binlerce şehit verdi, karşılığında NATO'ya aldılar.
Şimdi ne oldu?
Sosyalist blok dağıldı, Sovyetler'in NATO'ya karşı kurduğu Varşova Paktı üyesi devletleri Avrupa Birliği'ne aldılar.
Türkiye'yi hâlâ kapılarda bekletiyorlar, üstelik her fırsatta fırçalayarak, şimdi de sözde "Ermeni soykırımı"nı önkoşul yaptılar, Pontus ve Süryani soykırımlarını da ilave ettiler.
Son sözümüz, ilk sözümüzdür, "Biz Lübnan'a asken gönderilmesine karşıyız."
Hasan PULUR / Milliyet
Yayın Tarihi : 6 Eylül 2006 Çarşamba 09:54:50


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?