Mizah yazıları mizah sayfaları...
1970'li yıllarda MİLLİYET'in günlük "mizah" sayfası vardı, uzun süre dayandı, kolay mı her gün sayfayı dolduracak yazı, karikatür, taşlama bulmak; giderek sayfayı doldurmak güçleşti ve bir gün "Şili Devrim Marşları" konulunca rahmetli Abdi İpekçi sayfayı tatil etti, yani kapattı...
Şimdi bakıyoruz da meğer ne büyük hata etmişiz, gazeteler baştan sona mizah haberleriyle dolu...
Değişik gazetelerin değişik haberlerini alt alta sıralayın, öyle bir mizah ki kara, kapkara bir mizah...
***
ÖNCE bir yolsuzluk haberi...
"Yolsuzlukta af'ta bütün siyasi iktidar yarışıyor. Hortumcuya af Özal'dan miras, parayı öde, cezadan kurtul."
"Tasarı çıkarsa, batık bankacılar, vurgun ve beyaz enerji dosyalarında adı geçen eski MHP'li ve ANAP'lı bakanlar, kayıp trilyon mahkumu Erbakan ve dokunulmazlık sahibi milletvekillerinin hepsi kurtulacak."
***
AYNI gün başka haber daha...
"Ankara DGM savcısı Neşter Davası iddianamesini tamamladı.
Neşter davası iddianamesinde 19 sanık, yargı mensuplarını tehdit ve baskıyla etkilemekle suçlandı.
Savcıya göre, sanıklar Erbakan'ı oyuna getirdi, hakime ev alacağız, diye Erbakan'dan 20 bin mark, eşinden de 100 milyar lira aldılar, dava istenilen gibi sonuçlanmayınca para Erbakanlar'a geri verilmedi."
***
ŞİMDİ bu haberi alt alta ya da üst üste koyarak okursanız müthiş bir mizah çıkmaz mı? Diyelim ki ikinci haber aynen gerçekleşti, sanıklar mahkum oldu...
Sonra????
Af çıkar, parayı taksitle öderler, paçayı kurtarırlar...
Şimdi bu, mizah değil de nedir?
Dahası var...
***
PROF. Dr. Şükrü Kızılot yazıyor:
"Yanan mal'a da, çalınan mal'a da KDV var!
Mal satılmayıp tezgahta durursa vergi yok; aynı mal çalınırsa vergi var, bu vergi zamanında ödenmezse onun da cezası var."
Nasıl, mizahın dozu giderek artıyor değil mi?
***
Geçenlerde gazetelerde vardı, devletten öğrenim kredisi alan ve zamanında ödemeyen 435 bin üniversite mezunu genç hakkında haciz işlemi başlamış...
Hani insanın "Yahu etmeyin eylemeyin, mizah dedikse bu kadarı da fazla!" diyesi geliyor.
Bu "kara" değil, "zift" gibi mizah!
***
EY büyük şairler bu toplumun böyle gelmiş, böyle gideceğini söyleyenler, Ziya Paşa ile Tevfik Fikret...
Ziya Paşa diyor ki:
"Milyonla çalan mesnedi izzette serefraz
Birkaç kuruşu mürtekibin cayi kürektir."
Türkçesi ya da lafın kısası şu:
"Milyonlar çalan baş köşede, birkaç kuruş çalan kürek mahkumudur."
Aynen öyle değil mi?
Ha yüz yıl önce, ha yüz yıl sonra!
***
YA Tevfik Fikret...
"Yağma sofrası"nda der ki:
"Yiyin efendiler yiyin, bu han - ı iştiha sizin
Doyunca, tıksırınca çatlayıncaya kadar yiyin."
Ve yediler, çatlayıncaya kadar, tıksırıncaya kadar yediler, ama yine doymadılar.
Daha çooookkkk yiyecekler!
h.pulur@milliyet.com.tr