Murat Bardakçı Hürriyet’te Son Osmanlı adlı belgeseli yayınlıyor ve TV’lerde görüntülü olarak bu dizi bilgimize sunuluyor…

Tarihi belgeselleri severim… Bir ülkenin tarihi ile barışık olması da çok önemli bir unsur…

Mustafa Kemal, Türk tarihi ile hiç dargın olmadı.

Olmadı ve bu cumhuriyeti o tarih üzerine kurdu..

Amma Mustafa Kemal’in Sultan Vahdettin ve onun ailesi ile sorunu vardı…

Vahdettin, Sevr’i imzalayarak kendi ülkesine ihanet etti…

Bu imza çağdaş Türkiye’nin bile başını ağrıtıyor, ikide bir masaya getirilip önümüze konuveriyor…

Bu Avrupalıların istemleri..

Sevr’den cesaret alan, Amerika Devlet Başkanı Wilson ise ünlü “Wilson Prensipleri “ni yayınlıyor ve Wilson haritasını gerçekleştirmek için harekete geçiyor..

Sevr’in bir sonucu olan Wilson Haritası bugün Ermeni ve Kürt meselesinin temelini oluşturur…

Çünkü o prensipler dizisinde bağımsız Ermenistan ve bağımsız Kürdistan ve hatta bağımsız Lazistan yer alıyor. Türkiye’ye ise sadece bir avuç toprak ve Samsun’dan Karadeniz’e açılan bir sahil bandı…

Birileri bu harita yeni çıktı falan diyor ama bakmayın siz…

İnternete girin bu haritayı bulabilirsiniz, yıllardır yayında…

Mustafa Kemal o nedenle Vahdettin’i hiç affetmedi..

Şimdi o yazı dizisinde iki şey dikkati çekiyor…

Birincisi sultan ailesinin Türkiye’de bir iktidar savaşına girmeyerek cumhuriyetin önünü açtığı iddiası…

Bunun doğru olmadığını Bardakçı da biliyor…

Aile geri dönemedi, çünkü Türkiye’de gücü kalmamıştı… Ama yıllardır süre gelen şeri taleplerin kaynağını da merak etmek gerekir diye düşünüyorum..

İkicisi, Vahdettin’in kızı ile olan gönül ilişkisi..

Bardakçı soruyor; eğer bu evlilik gerçekleşseydi tarih nasıl akardı..

Bu kafaları bulandıran bir soru… Doğruluğu ise kendinden menkul…

Oysa rivayet başka türlü…

Son nokta ise şu…

Vahdettin’in çocukları İtalya’daki evlerinin bahçesinde “Yaşa Mustafa Kemal Paşa” diye şarkı söyleyip oynarken dadılarının “Şah babanız kızar, kahrol Mustafa Kemal Paşa diye şarkı söyleyin” uyarısına uymuşlar. Vahdettin cama bakarak çocukları yukarı çağırmış ve “Bunu size kim öğretti?” diye sormuş… Sonrada “Benim paşama kimse kahrol diyemez” diyerek çocukları haşlamış..

Bu şimdi Mustafa Kemal’e saygı duymak olayı mıdır…

Yoksa Vahdettin’in hala kendisini padişah sanıp bir gün geri dönme hayallerini yaşattığının bir ifadesi midir…

Aslında bu dizi yine de iyi oldu…

Bazı konuları bu yazı sayesinde yeniden değerlendirme imkanına sahip olacağız..

Burada dikkat edilecek husus, ince düşünülmüş hedef saptırmalarını fark ederek yorum yapmaktır…