22
Mayıs
2024
Çarşamba
ANASAYFA

EMPERYALİZMİN HAİN EMELLERİ

Bölgede krizler birbiri ardına geliyor, bir İslam ülkesinden diğerine taşınıyor. Bu krizler genelde, yerel veya çözümsüz bir sorunla başlıyor. Batı emperyalizmi bu sorunları topraklarımıza mayın gibi bıraktı. İran-Irak savaşı sınır tartışmasıyla ve İranlıların suçlandığı patlamalarla başladı.

Şaibeli uluslararası tutumlar iki komşu arasında ateşin körüklenmesine yol açtı; ta ki biri diğerini yakana, zayıflatıp tüketene kadar...


Bugün aynı durum bir başka senaryoyla yenileniyor. PKK bu senaryoda 'krizi patlatan yıldırım' rolü oynuyor. Örgütün elde ettiği silahların çeşidiyse, Türkiye'yi Kuzey Irak'ta açık bir çatışmaya sokmaya çalışan desteğin kaynağına işaret ediyor. Bu çatışmanın başlaması kolay ancak sonuçlarını kontrol etmek zor.

Oluşacak tepki PKK'dan tehlikeli
Türkiye kendisini Kuzey Irak'ta bekleyen tehlikelerin farkında. Zira çekişme Kürdistan'ın engebeli dağlarında yoğunlaşmış birkaç bin silahlı PKK üyesiyle sınırlı kalmayacak ve patlak verecek savaş, gerek Kuzey Irak'ta gerekse de Türkiye ve dünyadaki bütün Kürtlere açılmış bir savaşa dönüşecektir. Bu çekişme Irak devletiyle de ihtilaf yaratacak. Ayrıca Irak'ın ve Kuzey Irak'ın korunmasından sorumlu olan ve şu ana dek kapalı bir tavır alan ABD taraf olabilir. Ortadoğu'da Irak, İran, Türkiye, Suriye ve Mısır gibi büyük ülkelerin zayıflatılması, tek kutuplu dünya siyasetinin açık hedefleri olarak görünüyor. Hedef aynı, senaryolar, taktik ve zamanlama farklı.


Türkiye'nin kaşla göz arasında düzenlenmiş bir operasyonla Kürdistan'daki durumu netleştirme gücüne sahip olduğunu düşünmek yanlış. ABD, Irak rejimini 20 günde devirdiğinde bu yanılgıya kapıldı ancak hesap edemediği şeylerle karşılaştı. Savaşı başlatmak kolay ama sonuçlarından kurtulmak gerçek ve maliyetli sorun.


Ankara'nın kendi güvenliğini sağlama hakkı var. Fakat Türk hükümeti krizi güce başvurarak çözmesi için aldığı siyasi ve askeri desteğe, medya dolduruşuna ve Irak sınırındaki yoğun askeri yığınağa rağmen diplomatik çabalara fırsat vermeyi sürdürüyor. Türkiye son olarak Irak'taki merkezi devletin zayıflığı ve krizi bitirecek gerekli önlemleri alma gücünün olmamasıyla engellendi. Iraklıların alması gereken önemli bir ders şu olabilir: İşgalin dayattığı zayıf merkezi devlet Irak'ı kendi bölgelerini savunmaktan aciz bırakacak ve bazı güçler için kolay lokma haline getirecek. Bu durum krizlerin baskısının ve Bağdat'ın kendi bölgelerine yardım etmekte aciz olması gölgesinde bazı bölgelerin ayrılmasını kolaylaştırıyor.


Türkiye kararlı ama dikkatli hareket ediyor ve siyasetçileri, savaşın Türkiye'deki ılımlı İslamcı hareket için kurulan bir tuzak olabileceğinin farkında. Tuzak, Müslüman Türkiye'nin uzun vadeli kan kaybına yol açacak bir savaşa sokulmasına yönelik. Savaş Türkiye içindeki şartları da çıkmaza sokar. Avrupa ve ABD'yle ilişkilere zarar verecektir. Irak, Türkiye ve dünyadaki Kürt çevrelerde oluşacak tepkiler PKK'nın sınırda yaptığı askeri eylemlerden daha tehlikeli olabilir. AKP'nin gerek Türkiye'de gerekse de Batı'daki düşmanlarının bu krizdeki varlığı hissediliyor. Türkiye devleti ülkede öz iç değişim gerçekleştirmek için uzun vadeli bir kan kaybına çekiliyor

NASUH ELMECALİ /Ürdün Gazetesi
Yayın Tarihi : 5 Kasım 2007 Pazartesi 08:33:00
Güncelleme :5 Kasım 2007 Pazartesi 12:33:33


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Türk oglu IP: 80.219.112.xxx Tarih : 5.11.2007 17:31:36

AKP oldukca vede Türkiye Cumhuriyeti onlarin yarim yamalak siyasetleriyle düzeltilecek, ilerleyecek, kalkinacak vede sözde laiklesecekse daha cok beklersiniz... Emperyalizim zaten asya'daki, güney - kuzey amerika'daki, afrika'daki devletleri ve avusturalya'yi yönetmektedir vede söz sahibidir cogu önemli konularda! Bir biz variz bugüne kadar esir olmayip ve sömürgeye girmeyen... Araplar zaten osmanli imparatorlugunun son katildigi savasta ingilizlerle, fransizlarla ve italyanlarla birlesip emperyalizim'e yataklik ve yardim yapmistir Türklere karsi... Bazi yorum yazanlar dile getirerek, araplarla ve müslüman devletlerle birleserek abd'ye karsi cikalim yazmislar... Zamaninda seninle birlesmeyen ve sömürgeyi tercih edip avrupaya kananlar nasil bugün seninle birlesir? Lütfen iyice düsünün... Tezkere konusuna gelince, zaten bu olaylar son 6 ayda yasadiklarimizla baslamadi... AKP iktidarligini sürdürmeye basladigindan az bir süre sonra ve abd isgalinin ardindan kuzey irakta yasananlar yansimaya baslamisti ve ufak ufak pkk güclendiriliyordu ve arkasindan saldirilar basladi... AKP karasizlik yaparak, irtica projelerini önemseyerek, saygili cumhuriyet kurumlarina satasarak, Büyük Türk Ulusunun fikirlerini allak bullak ederek, atip sallayip tutarak, ab konularinda gercekleri görmezden gelip ve Ulusa palavra atarak, sanki TBMM ve T.C. Basbakanligi babasinin manavi veyahut bakkaliymis gibi basit hesaplarla Ulusa seslenerek yumurta hesaplariyla mesgul edip, tartismalar cikarip sonra gerceklerden kacarak, türban basörtüsüdür diye kabul ettirme cabalariyla ugrasarak, ortaya cikan foyalarini ve skandallarini yalanlayarak ve sonra kabul edip dokunulmazliklarindan yararlanarak, söz verip Ulusa secimlerden sonra gercek yüzlerini gösterip ve arkasindan torpillerle veyahut tarikatin dagittigi sözde sosyal yardimlarla Milleti yatistirip birde karistirip, icraat yapiyorlarmis gibi gösterip birseyin ortada olmayisini saklamalariyla, referandum - anayasa ve benzeri uyguladiklari isleriyle hem Milleti hemde yarinlara önem verilmesi gereken konulari vede zamanin gercek konularini hice sayarak bu duruma getirmistir Türkiye Cumhuriyetini vede sayginligimizi! Sebebi neden diye soracak olursaniz, hem cumhuriyeti, hem Yüce Oender Atatürk'ü, hem cumhuriyet inkilaplarimizi, hem TSK'yi, hem laik'ligi, hem medeni yasami sevmediklerindendir vede bilgilerinin yanlis olup yanlis ögretilmesindendir! Bu zavalli bilgilerini'de iste gözler önünde Büyük Türk Ulusuna Türkiye Cumhuriyetinin demokrasisinden yararlanarak yaymaktadirlar! Saygilarimla


merve öztürk IP: 212.175.115.xxx Tarih : 5.11.2007 18:58:52

önce başımızdakilerin bu konuda duyarlı olması gerekmez mi?milletin kendi kültürüne sahip çıkmamasıda dikkat edilmesi gereken ayrı bir husus.böyle ince ama tehlikeli konularda halkı bilinçlendirmek gerek.


SALİH KONAÇ IP: 88.240.136.xxx Tarih : 5.11.2007 13:28:11

Büyük Ortadoğu Projesi , resmi adıyla Genişletilmiş Ortadoğu ve Kuzey Afrika Girişimi. Büyük Ortadoğu Projesi, ABD'nin batıda Fas, Moritanya, doğuda Orta Asya ve Moğolistan, kuzeyde Kafkasya ve Türkiye, güneyde Arap Dünyası'ndan Somali'ye kadar uzanan bir coğrafyada yer alan ülkelere yönelik siyasi, hukuki, bilgi/eğitim, ekonomi, sosyal ve güvenlik boyutlarını içeren kapsamlı bir "islam coğrafyası" dönüşüm stratejisi olup, bu alanlarda uzun vadeli bir değişimi hedeflemektedir. ABD’’nin Donald Rumsfeld, Dick Cheney, Paul Wolfowitz,Richard Perle ve William Kristol öncülüğünde, 1997'de oluşturduğu 'Yeni Amerikan Yüzyılı Projesi'nin (PNAC) bir alt unsurudur. ABD Kongresinin 1957’’de kabul ettiği Ortadoğu’’da Barış ve İstikrarı Koruma başlığını taşıyan ve Eisenhower Doktrini olarak anılan kararının şiddetle uygulandğı an yaşanmaktadır. DÖRT EKSEN den biri olan, Türkiye ABD için en tehlikeli görülenidir. Şu an ülkemizde bulunan siyasi partiler ve ABD finansmanı ile getirilen hükümetler karşısında en büyük denge TSK varlığıdır. ABD nin kadrolar vererek hazırladığı çete mafya ırkçılık milliyetçi söylemler gibi; türk halkına karşı kulandıkları tuzaklara halkımız kendi bulduğu yöntemlerle koruması ve türk silahlı kuvvetlerine verdiği desteğini çekmemesi, kapatalist güçlerin gelecekteki yenilginin habercesidir.