İL OLMAK DERDE DEVA OLMADI -2-

Türkiye'de bir çok ilçe il olma hayalini kurarken, 1989 yılından bu yana il olan 14 kentin bazıları bu statünün nimetlerinden yararlandı, il olmak bazılarının dertlerine ise deva olmadı.

Sonradan il statüsüne kavuşan Osmaniye'de, il olmanın ve Teşvik Kanunu'nun işsizliği önlediği bildirildi.

Osmaniye Valisi Zübeyir Kemelek, Osmaniye'nin, il statüsüne kavuşmasının ardından yapılan yatırımlarla sosyal, kültürel ve sanayi anlamında, Çukurova ve Doğu Akdeniz'in parlayan yıldızı olduğunu söyledi.

Osmaniye'nin, 2000 yılı nüfus sayımına göre merkezde 173 bin 977, il genelinde de 458 bin 782 nüfusa sahip olduğunu belirten Kemelek, kentin il olması sonrasında gerçekleştiği atılımla, hem sanayi hem de sosyal açıdan büyük gelişim gösterdiğini, bunun nüfus hareketine de yansıdığını kaydetti.

Kentin, en önemli gelişmeyi 5084 sayılı teşvik yasasının çıkmasının ardından gösterdiğini bildiren Kemelek, bu kapsamda 2004'te kurulan Osmaniye Organize Sanayi Bölgesinde yatırımlarda artış olduğunu ve işsizlik oranının ise büyük oranda düştüğünü belirtti.

Kentin il olmasının ardından tarihi ve turistik bölgelerine gösterilen ilginin de artığını vurgulayan Kemelek, ''Osmaniye, il statüsüne kavuşmasının ardından yapılan yatırımlarla sosyal, kültürel ve sanayi anlamında, Çukurova ve Doğu Akdeniz'in parlayan yıldızı oldu'' dedi.

Belediye Başkanı Davut Çuhadar da kenti modern bir görünüme kavuşturmak için başlatılan çalışmaların aralıksız sürdürüldüğünü ifade ederek, ''Kent için hayati önem taşıyan otogar, içme suyu, çevre yolu, kent meydanı gibi mega projelere hız kazandırdık''diye konuştu.

Osmaniye Ticaret ve Sanayi Odası Genel Sekreteri Kemal Dinçgözoğlu, Toprakkale ilçesi Tüysüz mevkisindeki 380 hektar alanda çalışmalarına başlanan organize sanayi bölgesinde, tüm alt yapı çalışmalarının tamamlanarak fabrikaların hizmete girmesinin kent ekonomisine önemli katkı sağladığını söyledi.

Osmaniye Kültür ve Turizm İl Müdürü Ahmet Tabur da kentin il olmasından sonra, Merkez ve Düziçi ilçesi kültür merkezinin tamamlandığını, tiyatro, opera, bale, konser, sergi, konferans, panel etkinliklerinin artığını vurguladı.

Bayburt'un, 1989 yılında il olmasının ardından ekonomik, sosyal ve kültürel alanda önemli gelişmeler kaydettiği belirtildi.

Belediye Başkanı Bekir Çetin, Bayburt'un, il olduktan sonra değişim ve gelişim açısından çok önemli fırsatlar ve kazanımlar elde ettiğini söyledi.

BAYBURT'TA BOYNUZ KULAĞI GEÇTİ

İl statüsüne kavuşan Bayburt'ta toplu konut ve küçük sanayi sitesi ihtiyacının giderildiğini bildiren Çetin, değişen kültürel ve sosyal yaşam sonucunda halkın, kentsel yaşamın getirdiği güzellikleri yaşayıp şehirde kalma
düşüncesinin geliştiğini vurguladı.

Çetin, ''Ayrıca eğitim alanında gelinen noktada yapılan yatırımlar ve alınan sonuçlar, göç olgusunu iyice köreltmiş ve eğitim yetersizliği sorununu ortadan kaldırmıştır'' diye konuştu.

Bayburt Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İbrahim Yumak ise tarihi süreç içinde değişik dönemlerde önemli bir merkez olma özelliği taşıyan Bayburt'un en önemli sorununun göç olduğunu belirtti. Bayburt'tan göç oranının il olduktan sonra düşüş gösterdiğini vurgulayan Yumak, ''Ancak bu tam olarak engellenememiştir'' dedi.

Yumak, Bayburt'un il olmadan önceki haliyle bugünkü halinin kıyaslanamayacak derecede farklı olduğunu ifade ederek, ''Bu durum, Devlet Planlama Teşkilatı verilerine de yansımış, ilimiz, makro ekonomik performans göstergelerinde, 66 yıl ilçesi olarak kaldığı Gümüşhane'yi de geçerek, 81 il içerisinde 62'nci sırada yer
almıştır'' dedi. 

BATMAN'I ÇARPIK KENTLEŞME KÖRELTTİ

Batman'da ise il statüsü kazanıldıktan sonra sanayileşme alanında istenilen gelişmenin sağlanamadığı ileri sürüldü.

Batman Belediye Başkanı Hüseyin Kalkan, 1990 yılında Türkiye'nin 72. ili olan Batman'da sağlık ve eğitim alanlarında ciddi yatırımların yapıldığını söyledi.

İl statüsüne kavuşmanın köy ve ilçelerden Batman'a olan göçü hızlandırdığını ve bunun sonucunda nüfusta kısa sürede yüzde 100 artış olduğunu bildiren Kalkan, şöyle konuştu:

''Yoğun göç beraberinde işsizliğe neden olmuştur. Türkiye'de işsizliğin en yoğun yaşandığı kentiz. İl olma Batman'da sanayileşmeyi sağlayamamıştır. Hızlı göç nedeniyle üretilen hizmetlerin vatandaşlarımıza yeterli oranda ulaştırılmasıgüçleşmiştir. GAP projesinin ilimiz sınırları içindeki yatırımları belirlenen sürede tamamlanamamıştır.''
Batman Ticaret ve Sanayi Odası Genel Sekreteri Rifat Taştan ise Batman'ın il olmasının olumlu yönlerinin bulunduğunu belirterek, ''Ekonomide bir canlanma oldu. Organize sanayi bölgesi kuruldu. Özellikle inşaat sektöründe büyük gelişme yaşandı. En büyük olumsuzluk altyapı hazır olmadan yoğun göç nedeniyle çarpık
kentleşmenin oluşmasıdır'' dedi.

Batman Ziraat Odası Genel Sekreteri Ebubekir Doğan ise il olmanın faydasını görmediklerini savundu.

-YALOVA, İL OLMAYI AVANTAJA DÖNÜŞTÜRDÜ-

İstanbul'a bağlıyken 1995 yılında il statüsü kazanan Yalova, 200'e yakın sivil toplum örgütüyle birlikte hazırlanan ''Strateji ve Çevre Planı''na bağlı olarak gelişim gösteriyor.

Yalova Valisi Yusuf Erbay, Yalova'nın 1995 yılında Türkiye'nin 77. ili olduğunu hatırlattı.

İl olduktan sonra Yalova'nın maddi kaynaklarının arttığını bildiren Erbay, bu durumun, büyük bir avantaj sağladığını vurguladı.

Erbay, Yalova'nın vizyonunu, 200'e yakın sivil toplum örgütüyle birlikte hazırlanan ''Strateji ve Çevre Planı'' ile belirlediklerini belirterek, şunları söyledi:

''Bu plan, bir nevi vatandaşların katılımıyla hazırlanan 'Yalova Anayasası... Buna göre Yalova'nın doğusunda sanayi için bir bölge var, onun dışındaki bölgeler ise ki bu ilin yüzölçümünün yüzde 90'lık bölümünden fazlasını
oluşturuyor yeşil dostu ekonomilerle gelişecek. Bütün birimler birlik içerisinde bu plana göre kendi programlarını düzenliyorlar. İl olmasaydık, böyle bir planı uygulama şansımız olamazdı.''

Altınova'da, 40 tersaneden oluşan büyük bir tersane alanı kurulduğunu, buna bağlı olarak Altınova bölgesinin göç alabileceğini kaydeden Erbay, öncelikli olarak, tersanede çalışabilecek seviyeye getirmek için bölge insanına eğitim erdiklerini, böylelikle istihdama katkı sağladıklarını anlattı.

İLK SÜS BİTKİLERİ OSB YALOVA'DA

Vali Erbay, Türkiye'nin ilk süs bitkileri ihtisas organize sanayi bölgesinin Yalova'da kurulduğunu belirterek, 2003 yılında 34 dönüm alana kurulan bilişim organize sanayi bölgesinin faaliyete geçmesi için ise hükümet programına
alınmasını beklediklerini dile getirdi.

Yusuf Erbay, ''Yeşil Mavi Yol'' adında 35 alt projeden oluşan, alternatif turizm ve organik tarıma dayalı bölgesel kalkınma projesinin hızla devam ettiğini ifade etti.

Erbay, olası bir depremde ulaşım ve haberleşmenin büyük önem taşıdığına işaret ederek, 17 Ağustos Marmara Depremi'nin ardından, her köyle haberleşmenin sağlanabildiği bir iletişim ağı kurulduğunu ve alternatif yollar yapıldığını kaydetti. 

DEVAM EDECEK...