1
Haziran
2024
Cumartesi
ANASAYFA

KÜRTLERDE ÜÇÜNCÜ DÜNYA MİLLİYETÇİLİĞİ

Kürt etnik kimliği temelinde siyaset yapanlar, toplumsal sorunlara yaklaşımda sınıfsal bakış açısından ve bilimsellikten uzaklaşıyor

1917 Sovyet devriminin dört büyüklerinden biri olan Sultan Galiyev (diğerleri Lenin-Stalin-Troçki), Kazanlı bir Tatar Türk’ü ve Müslüman kökenli bir Marksisttir. Sultan Galiyev 1920’de yapılan l. Doğu Hakları Kurultayı’nda asıl çelişkinin sınıfsal değil ulusal olduğunu söyleyerek bu görüşünü şöyle temellendirdi: “Müslüman halklar proleter milletidir. İngiliz ve Fransız proleterleriyle Fas’la Afganistan proleterleri arasındaki fark çok fazladır. Müslüman ülkelerde milliyetçi hareketlerin sosyalist bir devrim karakterinde olduğu söylenebilir.” Galiyev, bu görüşüyle kısaca Avrupa işçi sınıfının kendi burjuvasıyla işbirliği yaptığı ve sömürge kaynaklarını sömürgesiyle ortaklaşa paylaştığını, bu nedenle de Avrupa solunun dünya soluna öncülük edemeyeceğini ileri sürdü. Galiyev’in bu düşünceleri 1920’lerin prekapitalist toplumları için geçerli olabilecek ve Marksist ideolojide temel olan sınıf mücadelesinin yerine konulabilecek geçerli bir yaklaşım olarak ele alınabilir.

Bu yaklaşım üçüncü dünya ülkelerindeki sol hareketleri de etkiledi. Türkiye’de 1960-70’li yıllarda Marksist sol düşüncede izleri görülen Galiyevci görüşün, günümüzde Kürt kökenliler arasında da -farkında olmadan- giderek ortaya çıkmaya başladığı söylenebilir. Türkiye’de politik Kürt hareketi içinde olanlar, Galiyev’in Avrupa soluna küçümseyici yaklaşımını, bugün Türk soluna karşı gösteriyor. Güneydoğu Anadolu bölgesinde her sorunun “Kürt sorunu” çerçevesinde ele alınması, milliyetçi bir bakış açısına dönüşüyor ki bu, birçok toplumsal sorunun gerçek nedenlerinin üzerini örtüyor. Türkiye’de Kürt sorunu uzun süre “Halkların kardeşliği” çerçevesinde ele almış olmasına rağmen, son zamanlarda bu sorun sıkça “çok kültürlülük” kavramıyla ifade edilmeye başlandı. Bu da Kürt siyasal hareketinin milliyetçi ve liberal düşünce eksenine girmeye başladığını gösteriyor.
Şu iki gözlemim, Kürt etnik kimliği temelinde siyaset yapanların toplumsal sorunlara yaklaşımda sınıfsal bakış açısından ve bilimsellikten uzaklaşmaya başladıklarını gösteriyor: Birincisi, gerek Diyarbakır’da gerekse bölgenin diğer kentlerinde görkemli Nevruz hazırlıkları ve kutlamaları, Kürt etnik kimliği üzerinden siyaset üreten partiler ve aktörleri tarafından yapılırken, muhalif ve sol kimliğiyle tanınan Diyarbakır’da 1 Mayıs bu partiler tarafından adeta görmezden geliniyor ya da bazı sendikaların küçük kutlamalarıyla geçiştiriliyor. Bu tavır, Kürt kökenlilerin Türkiye’deki ekonomik üretim biçimi ve mülkiyet ilişkilerine yönelik ciddi bir tepkilerinin olmadığı şeklinde anlaşılabileceği gibi, toplumsal sorunlara yaklaşımda, sınıfsal bakış açısından bilinçli olarak uzaklaşılmaya çalışıldığı biçiminde de algılanabilir.

İkinci gözlemim ise, bir süre önce Diyarbakır’da yapılan kadın intiharlarıyla ilgili bir toplantıda, etnik-milliyetçi bir tutumun benimsenmesidir. Bu toplantıda, kadın intiharlarıyla ilgili araştırmayı yapan ekipte yer alan bir konuşmacı, kadın intiharlarıyla Kürt sorunu arasında ilişki kurarak, intiharın Kürt sorunu çözülmeden önlenemeyeceğini ileri süren etnik bir yaklaşım sergilemiş olmasına rağmen, dinleyicilerden büyük bir alkış aldı.

Sosyolojik olgular
İntihar olgusu üzerine yapılmış olan çalışmalar, bu olgunun komplike sosyolojik bir olgu olduğunu ortaya koyuyor. Gerek Batman’daki kadın intiharları, gerekse bölgedeki diğer intihar olguları üzerine yapmış olduğum çalışmalarda ve yayınlarda, bu olgunun etnik kimlikle, ulusal sorunlarla, yoksullukla, bölgesel eşitsizlikle, geleneksel yapı gibi tek faktörler açıklanamayacağı ortaya çıktı. Buna rağmen, bu olguyu sadece Kürt sorunu ile açıklamaya çalışmak, etnik-milliyetçi bakış açısının giderek bölgedeki en önemli toplumsal sorunların üzerini örten bir zihin bağına dönüştüğünü gösteriyor.

Son yıllarda Diyarbakır’da yapılan toplantılar, konusu ne olursa olsun (konu bal arılarının ıslahı olsa dahi) mutlaka Kürt sorunuyla ilişkilendiriliyor ve tartışmalar bu bağlamda yapılıyor. Bu toplantılara Diyarbakır dışından katılan konuşmacılar, alkışın şehvetine kapılarak her konuyu Kürt sorunuyla ilişkilendirmeye daha fazla özen gösteriyor.
Bugün Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde Kürt siyasi hareketinin, bütün toplumsal sorunların kökeninde Kürt sorunu olduğu yaklaşımıyla hareket etmelerinin altında yatan sebep, Kürtler arasında sınıfsal, ideolojik, sosyo-kültürel, ekonomik, dini/mezhepsel bir farklılaşma yokmuş gibi, kendilerini homojen bir grup olarak algılamalarıdır. Bu yaklaşım halkçılık ilkesinde vurgulanan “Türk milletinin sınıfsız imtiyazsız bütünleşmiş bir millet olduğu” görüşünü hatırlatıyor. Acaba Türkiye’de Kürt kökenliler, özelde ise Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesi, kendi içerisinde homojen bir yapı mı sergiliyor?

Türkiye’de Kürt etnik kimliğine sahip olanların yoğun olarak yaşadığı yerlere bakıldığında, kendi içlerindeki farklılaşmanın Türkiye’nin diğer yörelerinden daha fazla olduğu görülüyor. Kürt etnik kimliğine sahip olanların yoğunlukla yaşadığı kentlerin genellikle Türkiye’nin en yoksul kentleri olduğu söylenebilir. Fakat bu yoksulluğun nedenini ekonomik politikalardan bağımsız olarak etnik kimlikle açıklamaya çalışmak milliyetçilik tuzağına düşmek demektir. DPT’nin en son 2003’te yaptığı araştırmada, illerin sosyo-ekonomik gelişmişlik sıralamasında Diyarbakır 63. sırada iken Yozgat 64., Ordu 62., Bayburt ise 66. sıradadır. Bu üç il çoğunlukla Türk etnik kökenlilerin yaşadığı illerdir. Dolayısıyla, Türkiye’de etnik kökenle kentlerin gelişmişlik düzeyi arasında bir ilişki kurmanın çok doğru olmadığı görülüyor.
Güneydoğu Anadolu bölgesi içerisindeki eşitsizlik, Türkiye’nin diğer yörelerinden daha yüksektir. Örneğin tarımdaki toprak mülkiyeti kutuplaşması en yüksek oranla bu bölgededir. Topraksız köylü sayısının çokluğuna karşın, büyük toprak mülkiyetinin az sayıda kişide toplanmış olması durumu yine bu bölgededir. Bölgenin en büyük kenti olan Diyarbakır’da, çoğunluğu göçle gelen büyük oranda kent yoksulu bir nüfus bulunmakla birlikte, Türkiye’nin diğer bölgelerindeki kentlerin çoğunda olmayan bir sermaye birikiminin varlığı da gözleniyor. Diyarbakır’ın çevresinde hızla çoğalan ve yaklaşık 300 bin YTL civarında satılan konutlar, bazı mahallelerin sokaklarında hiç otomobil bulunmazken bazı semtlerde en lüks otomobillerin bulunması, hızla artan özel okul sayısı, kentte ardı ardına açılan alışveriş merkezlerindeki tüketim kültürü, Kürtlerin kendi içerisindeki sınıfsal çeşitliliğinin en basit göstergeleridir.

Durum böyleyken, bölgedeki bütün toplumsal sorunların kökeninde Kürt sorunu olduğunu ileri sürmek acaba bir tuzak değil midir? Kürtlerin talep ettiği bütün hakların verilmesiyle, bölgedeki eşitsizliğin, kan davalarının, töre cinayetlerinin, çok eşli evliliğin, yüksek doğurganlığın, cinsiyet ayrımcılığının, aile içi şiddetin, intiharların, eşitsiz toprak dağılımının çözüleceğini düşünmek sosyoloji bilimine hakaret değil midir!

RÜSTEM ERKAN: Doç.Dr., Dicle Üni.

Radikal
Yayın Tarihi : 10 Eylül 2008 Çarşamba 11:27:09
Güncelleme :13 Eylül 2008 Cumartesi 23:32:51


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
polat alemdar IP: 82.5.223.xxx Tarih : 11.09.2008 05:55:46

slm benim soylemek istediyim turkiyenin ne derece dusuk ve komik hallere dusuruldugu bu gun yurt disin daki halk lara bakarsaniz tv muhabirinin sordugu soru userine bir kurt kadinin verdiyi cevapi sizlerle paylasmak istedim....soyle basliyor diyalog MUHABIR;;HANIM EFENDI SIZ BU KURSLARA GITMENISDEKI AMACI SOYLER MISINIZ NEDEN DIL OREN MEK ISTIYOR SUNUZ ... KADIN SOYLE CEVAPLAR;;;BIS EYER BU ULKEDE YASI YORSAK BURANIN SART LARINA UYMALIYIS BURANIN DILINI ORENMEK SORUN DAYIS EYER BURDA YASAMAK ISTIYORSAK BURANIN HALKIYLA ICLI DISLI OLMAK ISTIYORSAK BUNLARI YAPMALIYIS ......DIYE CEVAP VEREN BU KADIN...HIC MI GELDIYI YERLER .AKLINA GELMEDI BU CEVAPLARI VERIRKEN ...BISIM INSANIMIS BU KADARMI SALAK BU KADAR MI ENAYI BUNLARIN SUCU YOKK SUC BASTAKI COBANLARIN EYER SIZ BISEY YAPAMIYORSANIZ BIRAKIN ASKERE BIRAKIN HALKA TURK HALKI SIZLERI ORAYA NASIL CIKART TIYSA OYLE INDIRMESINI BILIR BITRAKIN BU IZLERI DEVLET OLACAK SINIS BIDE AMA BUN LAR BOYLE BURDA BITMEYECEK ALLAH BUNLARIN HESABINI SIZLERDEN O TOPRAK TA YATAN MILLYONLARCA ASKERIMISIN SEHITLERIMISIN KANLARIYLA BOGACAKTIR ALLAH O GUNLERI YUCE TURK MILLETINE NASIP ETSIN INSALLAH BURASI TURKIYE GIDER BIRI GELIR BINI BU VATANI SIMDIYE KADAR BOLE MEDIYSE BU MASON SOYLARI BU CAKAL TOHUMLARI BU SAAT TEN SONRADA ANALARINI SAT SALAR HIC BISE YAPAMASLAR ONUN ICIN BU HABER YAPIPTA SAYFALARINISI BOSA DOLDUR MAYINIS ...TESEKKURLER


alparslan IP: 78.183.10.xxx Tarih : 11.09.2008 09:02:47

PKK'NIN DIŞ GÜÇLERİN OYUNU OLDUĞU KESİN.YANİ TÜRKİYEDE KÜRT VATANDAŞLARIMIZIN DAĞA ÇIKMASI İÇİN HİÇBİR GEREKÇE YOK. ÇÜNKÜ MADDİ ANLAMDA BAKARSAK SANAT,İŞ VB. DÜNYASINDA BİR ÇOK ZENGİN HEP KÜRT KÖKENLİ OLANLAR. DÜĞÜNLERDE KİLOLARCA ALTIN ATAKANLAR YİNE ONLAR. İSTANBULDA ÇORLU DA FABRİKALARI OLAN YİNE ONLAR.EKONOMİNİZ İYİYSE DAHA NE İSTİYORSUNUZ.? BEN KARADENİZLİYİM AMA HİÇBİR ZAMAN BİZİM ORALARA HİZMETİN GELEMYİŞİNDEN YADA GEÇ GELİŞİNDEN DOLAYI BÖLÜCÜLÜK YAPMADIM.İSTEDİKLERİ BAŞKA ŞEYSE EĞER İŞTE ORDA BİR DURMALARI LAZIM. ALLAH ONLARA AKIL VERSİN KENDİLERİNE YAZIK EDİYORLAR.


cemil bayram IP: 85.106.180.xxx Tarih : 10.09.2008 21:33:38

kesinlikle katılıyorum. doğu ve g.doğudaki düğünler bunun ispatıdır. biri başlık parasını denkleştirmediği için kız kaçırıyor. çoğu zamanda beyninde kurşunu yiyor. diğer taraftan sümüklü bir ağa çocuğunu evlendirirken gelininin her tarafına altın yapıştırıyor. adeta altı üstü hep altın oluyor. batıda böyle bir durum söz konusu değil. böyle bir bir durum varsa da kesinlikle doğu kökenli bir kişinin düğünü veya sünnet şölenidir.


Gökhan IP: 78.176.39.xxx Tarih : 10.09.2008 22:22:49

Güzel bir çalışma olmuş.Devlet yönetiminde üst düzeylerde görev almış Kürt vatandaşlarımız oldu bugüne kadar kimse tek söz etmedi.Eğer bölge sorunları çözülmedi ise bunda biraz da o yetkililerin yetersizliği,ilgisizliği aranmalıdır.Belli bir maddi seviyeye geldikten sonra bir daha memleketine uğramayanlar var.Sonra dışarıdan Kürt milliyetçiliği hatta terör yandaşlığı yapanlar da mevcuttur.Sorun sadece Kürt ün sorunu değildir.Tüm memleketin sorunudur.Eğer ırk milliyetçiliğine dönüşürse iş o zaman durum kimin zararına olur düşünmek lazım.Madem kürtsün bunu her fırsatta dile getiriyorsun,çalış memleketine hizmet et kalkındır.AB nin eteği altında mızıldanıp durma denir sonra.Bu vatan hepimizin bunu unutmayalım...


Koçero IP: 88.250.93.xxx Tarih : 11.09.2008 16:07:29

İlk önce sayın Erkan'ın yazısını okudum daha sonra bu yazıyla ilgili yapılan yorumlara baktım.Durum gerçekten komik. Sayın Erkan yazısında kürtlerin yaşamlarındaki herşeyi kürt sorunuyla ilişkilendirdiğini söylüyor ve sosyo-gelişmizlik düzeyine göre Diyarbakır'ın gerisinde kalmış üç tane il yazıyorsunuz! Peki madem sosyolojik bi araştırma yapmışınız,genel durum verdiğiniz bu üç örnekle mi ıspatlıyorsunuz? Herkes oturduğu yerden Bişeyleri olduğu gibi değilde görmek istediği gibi yazıp çiziyor. Ben burda Kürt sorununun olup olmadığını söylemiyorum söylemek istedğim biz hiçbirzaman Kürtleri kazanmaya çalışmadık,onların iyilerini görmedik, güle değilde dikenine baktık.Sonra tüm Kürtleri bir tutuk ve hepsine aynı muameleyi gösterdik ki beş parmağın beşide bir değilken. Bu açıklamalarımıda en iyi bir kaç arkadaşın bu konuyla ilgili yaptığı yorumlar doğrulamaktatır.Kürtler mnileyetçilik yapıyor peki ya diğerleri??? Kurtlar vadisinden çıkmış polat alemdarın yaptığı yorumlara bakarmısınız.siz kimin için öyle tabirlerde bulunuyosunuz?Kim sana ne dedi "mason çocukları çakal tohumları"gibi ifadekerde bulunuyosun.Aslında bi açıklama yapmaya gerek yok.tek taraflı düşünüyosunuz o böyle şu böyle.. Bir kerede aynayı yüzünüze tutmayı düşündünüz mü? Yoksa aynaya baktığınızda göreceğiniz o yüzden utanıyormusunuz belki de korkuyorsunuzdur?? yanlız ben onlar gibi genelleme yapmak istemiyorum sözüm insana insan gibi davranmayı bilmeyenlere.. sayygılarımla.


a.e.s IP: 85.104.244.xxx Tarih : 13.09.2008 16:11:36

arkadaşlar bende siirte yaşayan bir türk genciyim.türkiye azınlık olmasın ama sizde bizi anlayın biz gelişmekte olan bir ülkeyiz hep birbirimizin karşıtı olduğu için bazı ş..siz avrupa ülkeleri yüzünden düşman olduk birbirimize gelin hep beraber çalışalım kazanalım dünya nın tek devi biz olalım bu ülke hepimizin.. ne amerika ne fransa avrupa birliği gelin beraber sadece biz ve ülkemiz türkiyemiz.. boşu boşna iki tarafta dağ larda yok oluyor KRAL BİZİZ BERABER...


hayriadsız IP: 88.227.229.xxx Tarih : 10.09.2008 13:43:15

sayın Erkan, güzel yazmış ve anlatmışsınız ama hep kendi düşüncelerinizden yola cıkmıssınız sanırım. Çünkü Diyarbakır sıradan bir şehir değildir. Yüzyıllarca büyük medeniyetlere ev sahiipliği yapmış bir kültür kentidir. Lütfen tarafsız olun. Olun ki gercekten insanlar sizi takdir etsin. Zamanında halkımın yasadıgı sorun ve sıkıntıları sizde yaşasaydınız, eminim ki şimdi böyle konusmazdınız. Lütfen yazdıklarımda bölücü bir zihniyet aramayın. Aksine gercek olan ve gün ışıgına cıkarılmak istenmeyenleri söyelemek istedim size, umarım anlıyorsunuzdur beni. Avrupa sevdası olmasaydı benim siyasetcimde ne fark oalacaktı 90 lı yıllarla bu günün arasında. Amac ve niyetler ışıgında insan hakları dedik, saygı sevgi dedik, hersey insanlar için dedik ama görüyoruz ki zamanında kırdıgın bu kalbin tamiri olmamıs ki insanlar halen bişeyler söylemeye calışıyor. Hiçbişey istendiği gibi olmayacak bunu da iyi biliyorum. Yazık ki ne ugruna ölmediğini bilen genclerimize... Bu kim olursa olsun, bilmem anlata bildim mi....


Caner Yılmaz IP: 78.184.106.xxx Tarih : 13.09.2008 00:53:13

ben kesınlıkle katılıyorum kendı vartanlarında yaşıyorlar. neden başka bir bölgeden terorist cıkmıyorda hep doğudan cıkıyor bunlara bir acıklık istiyorum.


murat yüksekova IP: 193.255.141.xxx Tarih : 11.09.2008 05:07:12

ben kürdüm ama herşeyden önce insanım ve değer yargılarınada saygı gösteriyorum sadece şunu söyliyebilirim işi ırkçılık ve miliyetçilik unsurlarına getirirseniz kaybeten tek taraf olmayaca bu böyle bilinsi 1 kürtler azınlık değil 2 asimilasyon hayali bitti 3 her topluluk kendi milletinin unsurlarını yaşar 4 çok kültürlülük zenginliktir bunu bilelim ve güzelce şu topraklarda kardeş gibi yaşayalım yazının başına nede kürdüm diye yazdığım merak eden olursa söyliyeyim özümü biliyorum ve kendimi anlatım işi milliyetçilik ırkçılık konularınada yorum yaparken getirmeyin bu arada yorum yapan hasan yada hüseyin kardeş pardon ama kimi nerden kovuyorsun kimsin sen yada kendini ne zanediyorsun sevgi ve saygıyla


AMARA lı Müslüm Gökçek IP: 78.166.91.xxx Tarih : 12.09.2008 21:59:22

Kürt halkı buyuk bır halktır...turkler buraya çinlilerden korkup o verimli toprakları bırakıp kaçip buraya geldiler .şimdide efendilik taslıyorlar.Sakınha KÜRT milletini küçümsemeyın...küçümsedikçe dert alırsınız basınıza


ağrılı IP: 212.174.189.xxx Tarih : 11.09.2008 15:46:03

arkadasım bos konusmanın bır anlamı yok burda üstelik fesatlık yapıp ortalığı karıstırmanın hiç anlamı yokk...bende kürdüm ama cıkıpta ıkıde bır ben buyum ben buyum demedım çünkü gerek duymadımm duymamdaa..çünkü biz arkadasımızı dostumuzu secerken kürt türk alevi çerkez diye seçmiyoruz biz insan olanı secıyoruz.polat alemdar arkadasım sen önce ıkı kelımeyı bır araya getırmesını öğren cahill.bilmemek ayıp değill canımmmm..sankı kendısı cok düzgün yaaa.. baksana kendı yazdıklarına bır okusana..neyse doğu düğünleri tabikide batıdakınden farklı olacakk sende içkiye kumara karıya kıza zınaya verme senınde düğününde takacağın altınların olsunn..bu ülke hiçbir sekılde zarar görmez eğer zarar görecekse de böyle ortalığı karıstıranların zararı olacaktır konusurlar cekılır bır koseden bakarlarr..kusura bakmayın iyi günlerr