31
Mayıs
2024
Cuma
ANASAYFA

SOMALİ'Yİ BU HALE KİM GETİRDİ? SOMALİLİ KORSANLAR BÜYÜK GÜÇLERLE ALAY EDİYOR

Denizlerin gerilla güçleri haline dönüşen ve dünyanın en büyük deniz kuvvetlerinin bile baş edemediği bu korsanlar kimin eseri? Sorunun cevabı, 17 yıldır hükümetsiz olan ve korsanların karasularında cirit attığı Somali'deki gelişmelerle ilgili.

1991 yılında Ziyad Barre dikta yönetimi devrildiğinde kabileler birbirine girmiş ve ABD öncülüğündeki Birleşmiş Milletler, ülkeye müdahale etmişti. Ancak bu müdahale büyük bir fiyasko ile sonuçlanmış ve tüm yabancı güçler ülkeyi terk etmişti. Bu tarihten sonra başrolde ABD'nin bölgedeki en önemli müttefiki Etiyopya'nın olduğu bir satranç oyunu oynanmaya başlandı. Bir grup ya da bir kabile güçlenerek ülkede kontrolü sağlamaya başladığı an Etiyopya rakip kabile ya da grubu destekleyerek, ülkenin bu kaos ortamından çıkmasına engel oldu.

Bunun en son örneği de İslami Mahkemeler Birliği (İMB) adlı grubun 2006 yılı ortalarında başkent Mogadişu dahil ülkedeki kontrolü ele geçirmesi ve 15 yıl aradan sonra ülkeye istikrar getirmesiydi. Bu durumdan büyük bir rahatsızlık duyan Etiyopya, ABD'yi de yanına alarak bu grubun El Kaide terör örgütüyle ilişkili olduğunu ilan etti ve 2007'nin ilk saatlerinden itibaren Somali topraklarına girmeye başladı. İMB kısa sürede devrildi ve ülke Etiyopya işgaline maruz kaldı.

Somali'de bulunduğumuz 2007 yılı Ocak ayında görüştüğümüz liberal, dindar, kadın erkek herkesin ortak görüşü, İMB ile birlikte ülkenin ilk kez bir huzur ortamına kavuşmuş olduğu yönündeydi. Örgütün El Kaide ya da başka bir örgütle ilişkisi ise Somalili akademisyenler tarafından kesin bir dille reddedilmişti.

Bölgeye davetiye mi çıkarıyorlar?


Şimdi ise Etiyopya destekli hükümet, başkent Mogadişu'nun birkaç mahallesiyle, parlamentonun bulunduğu Baidoa kentini kontrol edebiliyor ve bu hükümet de cumhurbaşkanı ile başbakan arasındaki anlaşmazlıktan dolayı sona ermek üzere. Hükümetin ayakta kalabilmesinin tek şansı ise İMB'nin koalisyon hükümetinde yer alması. Kısacası dün El Kaide mensubu olarak yaftalanan İMB'ye kurtarıcı gözüyle bakılıyor. Örgütün Başkanı Şeyh Şerif Şeyh Ahmet'in ise Somali başbakanı olması gündemde. Bazı önemli farklılıklarla birlikte, Somali'de yaşananlar Afganistan'da gelinen durumu andırıyor.

Diğer yandan, kaçırılan gemiler de bu konuda ayrı soru işaretlerini gündeme getiriyor. Sudan'ın güneyindeki ayrılıkçı bölgeye silah taşıyan Ukrayna gemisi ve son olarak ABD'ye 100 milyon dolarlık petrol taşıyan Suudi süper tankeri... Bu durum, korsanların belli güçlerin amaçlarına hizmet eden bir taşeronlaşma sürecine girmiş olabilecekleri yolundaki iddiaları da güçlendiriyor.

Sonuç olarak bazı kabile ve grupların ekmek kapısı haline gelen ve belli bir riskle milyonlarca doların kazanıldığı korsanlık faaliyetlerine son verilebilmesi için Somali gibi bir bataklığın kurutulması ve ülkeye istikrar gelmesi gerekiyor. Bu da, 1991'de yapılan hatalar tekrarlanmadan ülkenin mercek altına alınmasına bağlı görünüyor. Güney Afrika Cumhuriyeti'nden sonra Afrika'nın en uzun sahillerine sahip olan Somali'den dünya gemi ulaşımını tehdit eden korsanları kontrol altına almanın başka da bir yolu yok.

Korsanlar, büyük güçlerle alay ediyor!


Amerika, NATO ve Avrupa Birliği'nin de aralarında bulunduğu Batılı ve Asyalı büyük güçlerin, Somali ve Yemen açıklarına savaş gemileri göndermelerine rağmen korsanlar gemi kaçırmaya devam ediyor.

Korsanlar, son 5 günde biri 100 milyon dolarlık petrol taşıyan Suudi süper tankeri olmak üzere 4 gemiyi daha kaçırdı. Merkezi Malezya'da bulunan Uluslararası Denizcilik Bürosu, Somalili korsanların kontrol edilemez hale geldiğini bildirdi. Büronun Korsanları İzleme Merkezi (BMI) Müdürü Noel Choong, "Son haftalarda izlenen durum, bölgede artırılan güvenliğe rağmen, şiddet eylemleri ve gemi kaçırma olaylarının anormal biçimde yükseldiğini göstermektedir." ifadesini kullanıyor. Choong, korsanlar için risklerin azlığı, onları caydırmaya yönelik önlemlerin olmayışı gibi nedenlerle saldırıların süreceğini de belirtiyor. BMI'ya göre, ocak ayından beri Somali açıklarında ve Aden Körfezi'nde aralarında Türk gemilerinin de bulunduğu 94 gemiye saldırıldı. 17 kadar gemi, 250 mürettebatla birlikte hâlâ korsanların elinde bulunuyor. Son iki gün içinde Hong Kong, Tayland ve Yunanistan bandıralı üç gemi daha korsanlar tarafından ele geçirildi. Suudi süper tankeri Sirius Star'ı kaçıran korsanlar ise fidye talebinde bulundu; ancak miktar konusunda açıklama yapılmadı. Gidişata aykırı tek haber Hindistan Deniz Kuvvetleri'nden geldi. Hint savaş gemileri, Aden Körfezi'ndeki bir korsan gemisini batırdı.

Artık güzel kızlarla evleniyorlar


Yaş ortalamasının 46 olduğu, her dört çocuktan birinin 5 yaşına gelmeden öldüğü Somali’de köyler modernleşmeye, kasabalarda beton binalar yükselmeye başladı. Sokaklarda dört çeker cipler, lüks otomobiller dolaşıyor. Halkın geçimini bağladığı korsanlar artık köylerinin en güzel kadınlarıyla evleniyor.

YILLARDIR kaos içinde yaşayan, yoksulluk ve kıtlık içinde kıvranan, yaş ortalamasının 46 olduğu ve her dört çocuktan birinin daha beş yaşına gelmeden öldüğü Somali’de, gemi korsanlığı umut oldu. Giderek daha cüretkar olan ve NATO’nun, Aden Körfezi’ne savaş gemileri yollamasına karşın ticaret gemilerini rehin almakta ve daha yüksek miktarlarda fidye istemekte hiç tereddüt etmeyen korsanlar, bu yeni ve yasa dışı sistemi yarattı: Korsan ekonomisi.

Devlete komisyon


Somalili korsanların sadece bu yılki kazançlarının 30 milyon dolar olduğunu belirten Batılı kaynaklar, İslamcı gerillaların kontrolünde olan ülkenin güneyindeki yetkililerin, bu durumla mücadele eder gibi göründüklerini, ancak korsanlardan yüklü bir komisyon aldıklarını öne sürüyor. Ancak yasa dışı yollardan gelen gelirden memnun olan kesim sadece korsanlığın en yaygın olduğu Puntland bölgesi yetkilileri değil. Halk da geçimini büyük ölçüde bu işe bağlamış durumda. Haradhere, Eyl ve Bossaso gibi kentlerin sadece bu yıl fidyeden kazandıkları para, 30 milyon doları aşmış durumda.

Allah bereket versin


Korsanların son kaçırdığı ve 100 milyon dolar değerinde ham petrol taşıyan Suudi Arabistan tankerinin açıklarına demirlediği Haradhere’de bir dükkan işleten Sahra Şeyh Dahir, gelinen durumdan duyduğu memnuniyeti Amerikan Associated Press ajansına şöyle anlattı: "Onlar bize bağlı, biz de onlara. Genelde bizden alış veriş yaparlar. Bize borçlanırlar. Bir gemi kaçırıp da fidye aldıklarında, borçlarını fazlasıyla öderler. Çocuklarımız artık yiyecek bulmak konusunda hiç zorlanmıyor. Allah bereket versin..."

Alafranga yemekler

Halkın cebi para görürken, korsanlar da lüks yaşamın tadını çıkarmaya başladı. Yoksulluk içindeki kasabalar, köyler yavaş yavaş modernleşmeşe başladı. Buralarda beton binalar yükselirken, sokaklarında dört çeker jipler, lüks otomobiller dolaşıyor. Korsanlar da artık köylerinin, kasabalarının güzel kadınlarıyla evleniyor. Korsanlar rehineleri de düşünmeyi ihmal etmiyor. Aylarca gemide tuttukları Batılı rehineler zorluk çekmesin diye, korsanların Alafranga yemek pişiren catering firmalarıyla bile anlaştıkları belirtiliyor.

Tüm ödemeler nakit

Fidye için ödenen para, çuvallar ya da su geçirmeyen bavullar içinde, genelde helikopterden atılıyor. Para toplama işini, teknedeki en yaşlı kişi üstleniyor. Bu yaşlı kişiye, yaptığı bu riskli iş için sonradan ekstra para ödeniyor. Tüm ödemeler nakit olarak yapılıyor. Çünkü ülkede, bankacılık sistemi çalışmıyor.

25 milyon dolar fidye istediler


SOMALİLİ korsanlar, kaçırdıkları Suudi tankeri "MV Sirius Star" ve mürettebatın serbest bırakılması için 25 milyon dolar fidye istedi. Tankerden telefonla arayan korsanlardan Muhammed Said, tankerin sahiplerinden 25 milyon dolar talep ettiklerini belirterek, fidye müzakerelerinin uzamamasını istediklerini söyledi. Said, 10 gün süre tanındığını aksi halde felaketle sonuçlanabilecek şekilde müdahale edeceklerini ifade etti.

İngiltere: Ödemeyiz İngiltere Dışişleri Bakanı David Miliband, Somalili korsanların kaçırdığı dev Suudi tankerindeki 2 İngiliz için korsanlara fidye ödemeyeceklerini söyledi. Miliband, rehinelerin serbest bırakılması için fidye ödenmesinin korsanlığın artmasını cesaretlendirme tehlikesi bulunduğunu kaydetti.

Rusya gemi yolluyor Rusya, korsanlarla mücadele amacıyla Somali yakınlarındaki sulara başka savaş gemileri de göndereceğini duyurdu. Rus yetkililer, Afrika Boynuzu yakınında ve Aden Körfezi’nde korsanların eylemlerini artırması nedeniyle bunun gerekli olduğunu belirttiler.

Adalet önündeler

Aden Körfezi’nde devriye gezen İngiliz savaş gemisi tarafından yakalanan 8 Somalili korsan zanlısı, yargılanmak üzere Kenya’ya gönderildi. Mombasa kentinde mahkemeye çıkarılan 8 Somalili zanlının, korsanlıkla suçlanması bekleniyor.

Arkadaşlarımız işte bu haldeler

ŞİRKETİ tarafından Cibuti açıklarında kaderine terkedildiği ileri sürülen 144 metrelik çimento yüklü kuru yük gemisi M/V Mustafa Bey’den kurtulan aşçı Mehmet Akkurt, arkadaşlarının perişan durumda olduğunu bildirdi. Elindeki fotoğrafları kanıt olarak gösteren Akkurt şunları söyledi:

Patlıcan bile kurtlandı


"30 derecenin üzerinde sıcakta gemide biriken çöplerde kurtlar oluştu. Karadan 5 mil açıkta demirlememize rağmen binlerce sinek geldi. Önce böcek ilacı vardı ama bitince her yer sinek, böcek doldu. Jeneratörü çalıştıracak yakıt olmadığından elektrik yok. Buzluklar çalışmıyor. Zaten dolaplar çalışmıyordu sadece derin dondurucu çalışıyordu yani kısaca hiçbir şey kalmadı ya da bozuldu. Firma sahipleri erzağı deniz attılar demişler. Biz sadece bozulanları attık. Kurtlardan, böceklerden kurtulmak için. Yumurtalar sıcak havadan durdukları yerde katı hale gelmişti. Sanki civciv çıkaracak hale gelmişti. Bunca yıllık aşçıyım patlıcanın kurtlandığını ilk kez gördüm. Patatesler kararmıştı. Acil durum botlarının içinde bulunan oltaları çıkartıp onlarla balık avladık. Yemeği yağ tenekelerinin içinde yakılan odun ateşiyle yapmaya çalışıyorduk. Geminin yaşam alanı sıcaktan yaşanacak halde olmadığı için herkes dışarıda yatıyor. Herkesi böcekler, sinekler ısırmış durumda. Yakında herkesin hasta olma ihtimali var. Durum çok daha kötüye gidiyor."

Mürettebatın 8’i Türk


Mustafa Bey gemisinin, Unicorn Petrol ve Kimya Sanayi Tic. A.Ş. tarafından 8’i Türk 20 mürettebatıyla Somali ve Cibuti arasında açıkta kaderine terk edildiği iddia edilmişti. Şirket yönetim kurulu üyesi Ahmet Öncel, "Gemiyi kaderine terk etmedik. Bizi kiralayan firma yükü boşaltacak kamyon bulamadı. Tüm iddialar 1.5 aydır denizde bekleyen Türk personelin psikolojisinin bozulmasından kaynaklanıyor" demişti.

Cehennem gemisinden fotoğraflarla anlattı

Gemideki erzak kavgasında kaptan tarafından bıçaklandığı için karaya çıkmasına izin verilen aşçı Mehmet Akkurt 20 günlük Cibuti macerasının ardından kendi imkanlarıyla Türkiye’ye dönmeyi başardı. Aşçı Mehmet Akkurt, Türkiye’ye dönmek üzere yola çıkmadan gemiye uğrayıp arkadaşlarının çektiği fotoğraf ve videoları aldı. Türkiye’ye gelince de Hürriyet’e aktardı.

Zaman - Hürriyet
Yayın Tarihi : 21 Kasım 2008 Cuma 13:10:31


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?