22
Mayıs
2024
Çarşamba
ANASAYFA

KUVVETLER AYRILIĞI GİTTİ Mİ?

Örtünmeye zorlanan bir çocuk için türbanı savunmak, onun özgürlüğünü savunmak anlamına gelir mi?

Memurların türban takması; siyasi, dini, etnik aidiyetlerini belli etmeme ilkesine ters düşmez mi?

Diğer yandan, kamu hizmeti alanları türban takıp takmamalarına göre ayırmak objektif bir kriter sayılabilir mi?

Türbana karşı ’dayatmacı’ tutumdan yakınan İslami kesime mensup başkanların yönetimindeki belediyelere bağlı halka açık yerlerde alkollü içecek satışına yasak getirilmesi de ’dayatmacı’ bir tutum değil mi?

İşte tüm bu soruları, Hürriyet gazetesinin hukukçu bir okuru, Yalçın Bayer'in köşesinde sordu. Bayer'in okuru, ’Kuvvetler ayrılığı’ gitti, tarih oldu' başlıklı yazısında, devletin tüm kurumlarının bir bir ele geçirilerek, laik düzene karşı bir baskı oluşturulduğunu savundu.

Okur, mektubunda Anadolu'nun birçok kentinde tarikat gruplarının elinde şekillenen, kültür merkezi, sineması, cafesi, tiyatrosu olmayan tarikat gettolarının bütün Anadolu’yu sardığını iddia ederek, bakın daha neler söyledi:


’Kuvvetler ayrılığı’ gitti, tarih oldu'

"HERKES devlet alanları dışında inancını istediği gibi uygular. Ama bu, mahalle veya artık açıkça siyaset yoluyla baskıya, baskıyla yayılmaya dönüşüyorsa tehlike çanları çalıyor demektir.

Türkiye’yi İslami bir baskı rejimine dönmekten, mezhep çatışmaları yaşayan ülkelere benzemekten koruyan laikliğin adım adım yok edilmesine karşı çıkmak, dindar olmak veya olmamaktan çok ayrı bir konu; "Hem laik, hem Müslüman olunmaz" ifadesi de bir dayatmadır sonuçta. Biri toplumsal alanda, diğeri bireysel alanda geçerli olan iki olguyu birbirine karıştırmak, ’elma’yla ’armut’u toplamaya çalışmak gibi bir mantık hatası oluşturuyor.

2007 Türkiye’sinde Malezya, Fas, Cezayir, İran, Pakistan, Afganistan, Endonezya benzeri ülkelerdeki gibi "Müslümanlığı en hoşgörülü din olmaktan çıkarıp, din polisleriyle baskı uygulanan" bir dine, rejimi de "dini baskı rejimine" çevirmeye yönelik tutum ve uygulamaların meyvelerini verdiği görülüyor.

Müslüman vatandaşlara pozitif ayrımcılıktan, özel haklardan (AKP Milletvekili Hüsrev Kutlu’nun "İş isteyen müteahhit nasıl olmalı" tarifi benzeri) başlayarak Müslüman bankalara para yatırma zorunluluğuna, şeriata uygun yaşam ve giyim zorunluluğuna kadar her geçen gün çoğalan bir göstergeler topluluğu ile karşı karşıya kalıyoruz.

Ülkemizde son dört yıldır hızlı bir toplumsal dönüşüm yaşanmakta. ’Yeşil kuşak’ projeleri ile AKP iktidarı, tarikatçı ve muhafazakár toplum gruplarına hizmet ederken, Anadolu’da birçok kentte tarikat gruplarının elinde şekillenen gettolar oluştu. Kültür merkezi, sineması, cafesi, tiyatrosu olmayan tarikat gettoları bütün Anadolu’yu sarmış durumda.

Diğer taraftan üst mercilerde de benzer dönüşümlerin tohumları atılıyor. Medyaya ekonomi aracılığıyla tahakküm kurulması... YÖK Başkanlığı’na yapılan ’yandaş’ atamadan başka yargıç atamaları ile ’yasama’dan sonra ’yargı’nın da ’yürütmenin’ tahakkümüne girmesiyle "kuvvetler ayrılığı ilkesinin’ tarih olması gibi olgular...

ATATÜRK’Ü GERİCİ SAYANLAR

Kütahya Milletvekili Hüseyin Tuğcu devlet ihaleleri için şart koydu. "Devletten iş alacak kişinin eşi örtünür..." Bunu söyleyen milletvekilimiz üstelik ilahiyat kökenli yardımcı doçent olmuş bir sosyolog; yani bilim adamı... Atatürkçülüğün gericiliğe tekabül ettiğini ileri süren profesörlerimiz de var. Mahallelerden üniversitelere, bürokrasiye ve hayatın her alanına nüfuz eden sistematik bir dönüşüm içerisindeyiz.

AKP yönetiminde geçen son dört yılda toplumda başını örtenlerin oranı kendi içinde %10 dolayında artarken, örtenler içinde türban kullananların oranında 4.7 katlık artışla bir patlama gerçekleşmiş. Türban kullananlardaki artış en yüksek oranda gençler ve kentliler.

TÜRBANA TEŞVİK

Türbanlıların oranı %11 iken, Cumhurbaşkanı ve Başbakan dahil AKP’li milletvekillerinin eşleri arasında bunun %66’yı bulması da dikkate değer bir husus. Tavandan tabana doğru hızla nüfuz eden bir giyim kuşam algısının oluşturduğu inkar edilemez. Sanat camiasına bile sirayet eden türbanın, popüler kültürün kendine has özelliğiyle toplumun her katmanına hızla yayılan bir moda haline dönüşmesi kaçınılmaz. Bu verilerden hareketle, türbanın toplumda "yükselen değerler"den biri haline geldiği, türbanlı kadınlardan yararlanılarak tüm kadınların türbana teşvik ve motive edildiği bu sürecin sonunda ülkemizde baş örtme eğiliminin gelecek on yıllarda bir hayli artacağı öngörüsünde bulunmak pek zor olmasa gerek.

SORULACAK SORULAR:

Örtünmeye zorlanan bir çocuk için türbanı savunmak, onun özgürlüğünü savunmak anlamına gelir mi?

Memurların türban takması; siyasi, dini, etnik aidiyetlerini belli etmeme ilkesine ters düşmez mi?

Diğer yandan, kamu hizmeti alanları türban takıp takmamalarına göre ayırmak objektif bir kriter sayılabilir mi?

Türbana karşı ’dayatmacı’ tutumdan yakınan İslami kesime mensup başkanların yönetimindeki belediyelere bağlı halka açık yerlerde alkollü içecek satışına yasak getirilmesi de ’dayatmacı’ bir tutum değil mi?

Laik rejime sahip bir ülkede bırakın Müslümanları hiçbir vatandaşın inancına göre bir ayrıma tabi tutulmaması gerekir. "Devletten ihale alacak kişinin eşinin örtünmesi gerekir" ise bu durumda hangi değerlere yaklaşmış durumdayız, hangi temel değerlerimize uzaklaşmış durumdayız, artık bunu sizin takdirinize bırakıyorum."

Hürriyet
Yayın Tarihi : 13 Aralık 2007 Perşembe 11:48:36
Güncelleme :13 Aralık 2007 Perşembe 11:51:09


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Nilay Mert IP: 88.246.99.xxx Tarih : 13.12.2007 21:31:15

Amaç saçın görünmemesi ise sadece saçını kapatsınlar din üzerinden prim yapan bir siyasi partiler söz konusu önceden dinsizmişiz muamelesi yapılıyor.şekilciliğin lüzumu yok eğer örtü ile girilirse kamu alanına özgürlük diye bikiniylede gidrenler olabilir.Aynı anlaşyışı onlar içinde gösterebilecek misiniz?Kapalı olmayanlar dinsiz mi sanıyorsunuz?Anlamıyorum bu yorumları.Batılılaşmaktan yakınmışsınız ama AB diye düştüğümüz hallere bir bakın.Türk birliği Türkiye Cumhuriyeti!İran,Irak,Malezya olmak isteyenler buyursun oraya gitsin.DİN Allah ile Kul arasında olur ben dindarım diye ortalarda gezinmekle olmaz bundan önce özgür değilmiydiniz.Kadınlarımıza seçme ve seçilme hakkını veren kimdi.Lütfen okuyun kendinizi geliştirin ve kesinlikle sizi yönlendirmek isteyenlerin her dediğine EVET demeyin.Buraya herkes yorum yazıyorsa demek düşünce özgürlüğü var başını örten örtüyor zaten.


fırat kaya IP: 88.234.175.xxx Tarih : 13.12.2007 23:07:20

ya ben bi türlü anlamadım gitti kafir kafirliğini yapıyor kimse bişey demiyor yahudi yahudiliğini yapıyor kimseden çıt yok adamlar rahatçana kiliselere gidip ibadetini ediyor kimseden yine çıtyok bir müslüman bacımız inancı gereği örtünüyor hemen herkes karşı çıkıyor hemen ilticacı yobaz damgası damgalıyorlar bence hiç kimse kimsenin kılık kıyafetine karışamaz herkez özgürdür herkes nasıl giyiniyorsa giyinsin ya eyer bi insan allaha ve resulüne inanıyorsa örtünür buna hiçkimsede mani olamaz çünkü örtünmek allahın emridir


muharrem toraman IP: 88.251.219.xxx Tarih : 15.12.2007 11:40:34

İnsanlığın onurunu zedeleyen şu türban meselesine artık bir son verin nolur...öyle zannediyorum ki türkiye cumhuriyetin de ne başını örten ne örtmeyen insanlar biribine karışmıyor hatta bunu kendi tercihlarine bırakıyorlar.asıl mesele aydın diye tabir ettiğimiz insanların bundan rahatsızlık duyması... bırakın kardeşim bu muhabbetleri insanlart istediği gibi yaşasınlar inançlarını.bir ünüversite öğrencisi olarak utanç duyuyorum bu medyanın tavrına. inanın bu milletin önüne set çekemeyeceksiniz.baş örtüsüne karşı olup korku duyanlara...Zalimler için yaşasın Cehennem....


İsmail Aslan IP: 81.215.248.xxx Tarih : 14.12.2007 11:27:24

Anadolu'da başörtülü analarımız bacılarımız var. Saclarını rüzgarlarla özgürce savuran kız kardeşlerimiz var. Onlar müslüman değilmi? Sanki onlar müslman degilde yüzüne o biçim makyaj yapmış, giysileri vücudunu sıkmış tüm hatları belli ama başı turban denilen o bezle sıktırılmış olanlar mı müslüman oluyor. Ne alakası var dostlar bunların müslümanlıkla. Turban siyasal islamın uniformasıdır. Bunlar dini siyasete alet eden kesimdir.Bunlar dine de ülkemize de çok büyük zarar vermektedirler. İsmil Aslan


Muhyettin ECE IP: 85.98.32.xxx Tarih : 14.12.2007 13:10:59

ÖZGÜRLÜK VE ADALET KİMSENİN HÜRRİYETİNİ KISITLAMAZ.NASIL Kİ BAŞI AÇIKLAR ÖZGÜR DAVRANABİLİYOR AYNI ŞEKİLDE TÜRBANLILARDA AYNI HÜRRİYETTE SAHİP OLMALILAR. LAİKLİK BÜTÜN İNANÇLARA EŞİT MESAFE YAKLAŞMAK DEĞİLMİDİR.ÇÜNKÜ BİZİM [TÜRKİYE İNSANLARI] İÇİN HERKES İNSAN OLDUĞU İÇİN DEĞERLİDİR DEĞİL Mİ. BAŞI AÇIKLAR VE TÜRBANLILAR BİZİM İÇİN AYNI DEĞERLERE SAHİP. ÇÜNKÜ BİZİM İÇİN ŞEKLİ ŞEMASI ÖNEMLİ DEĞİL. ÖNEMLİ OLAN DÜŞÜNCE YAPISI MİSYONU VE VİZYONU DEĞİLMİDİR. YANİ BİR KIZ OKULDA BERE TAKIYOR SORUN YOK.AMA ÖRTÜ [Kİ BUDA İNANCI GEREĞİ] SİYASAL ANLAM TAŞIYORMUŞTA DOLAYSIYLA YASAKKLANMIŞMIŞ. İKİSİ NİTEL ÖZELLİK BAKIMINDAN AYNI ŞEY DEĞİLMİ... BIRAKIN BOŞUBOŞUNA BAĞIRMAYI YASAKÇILAR... SİZİN GİBİLERİ ORTA ÇAĞA DA KABUL ETMEZLER. ARTIK YETER MİLLET NEYİ İSTEYECEĞİNİ İYİ BİLİR. ÇIRPINMAYIN ÇIRPINDIKÇA BATIYORSUNUZ. HOŞ GELDİN EY ÖZGÜRLÜKÇÜ ADALETLİ VE HÜRRİYETPERVER TÜRKİYE........


Mesut GÜN IP: 88.247.56.xxx Tarih : 14.12.2007 15:22:16

Öncelikle şunu belirmek istiyorum ki insanlarkendi benliklerinden yani dininden inacından uzaklaştıkça artan bir ivmeyle sapkınlığa düşmekte, bir zamanlar bağlı bulunduğu değerleri sövecek duruma gelmektedir. Bunlar inasanlık için utanç verici şeyler. Özgürlüğü savunan vatandaşlarımızın özgürlük anlayışını merak ediyorum. Siz özgürlük nedir diye sormak lazım bunlara.Bir genç kız türban takıyor diye okuluna almamak,fırsat buldukça küçümsemek midir? Yoksa namaz kılan devlet memurlarına ikinci sınıf muamelsi yapmak mıdır özgürlük? Türban yüce Allah'ın mü'min kadınlara bir lütfudur. Allah'ın lütfuna dil uzatmak onu, yerli yersiz konulara alet etmek ne kadar divane ce bir davranıştır? Hiç bir vicdan bu vebali kaldıramaz. Bunların aklı gözlerindedir, gözler ise maneviyata kapalıdır. Türban siyasi bir simgedir diyenler dönüp varlığında şüphe ettiğim o akıllarına bi, sorsunlar. Senin annenen veya çevrendeki diğer türbanlı insanlar hangi siyasi siyasi partiye üyedir, hangi tarikatın mürididir? Lütfen arkadaşlar, dilin söylediğni kalp tastik etmeli. hesabını veremeyeceğimiz sözler söylememeliyiz ve nereden geldiğimizi,nereye gideceğimizi düşünüp ona göre davranmalıyız.


musti61 IP: 212.174.34.xxx Tarih : 15.12.2007 00:09:14

sizin işiniz yokmu arkadaşlar..eğer demokrasi varsa herkes istediğini giyer veya giymez..sizlere ne oluyor


ibrahim z IP: 193.255.128.xxx Tarih : 13.12.2007 13:23:07

Ben bir ünv öğrencisi olarak böyle bir yazının dahi gündeme gelmesi beni olumsuz yönde etkilenmiş bulunmaktadır.Bügün annelerimiz,bacılarımız bikini ile dışarı çıkıp dolaşmaları laikliğe aykırı değilde baş örtülü gezmesi mi aykırı? lütfen biraz da bö yönüyle bakalım.Başka devletleri yeterince taklit etmedik mi.Bence artık kendi benliğimize dönme zamanı gelmiştir.İnsanın özgürlüğüne ve laikliğe inan bir miliet isek bunu yapmalıyız.


türk fatih IP: 88.77.69.xxx Tarih : 15.12.2007 06:28:49

sevilen yiyilen meyve taslanir türban meselesi bu özgürlükcü medya birakin insanlari istedigi gibi yasasin nefret ediyorum bu yazilari okumakdan baska isiniz konunuz yokmu kardesim tutturmussunuz türban


fatma özcanlı IP: 81.213.164.xxx Tarih : 13.12.2007 15:30:02

bana göre türban kadar güzel hiç birşey yoktur.insalar neden bu kadar takıntı duydular bilmiyorum.herkes özgür düşünceye sahiptir çünkü.


musa66 IP: 84.41.226.xxx Tarih : 15.12.2007 10:55:02

soyle bir baglanti kura bilirmiyiz turbanla ilgili, nasil bir Hinstanli sokakta gezen bir inege saygi gostermek veya rahatsiz etme hakki yoksa bizimde turbanli dolasanlara saygi vede rahatsiz etme yokdur. O Hindistanliya anlatamazsin o inegin oyle dolasmasiniz sagliksiz ve cok cirkin bir gorunum olusturdugunu. Ayni gun halkin sokaga dokulecegini vede o aciklamayi yapan partinin oy kaybina ugrayacagini herkes bilir.. ne demek istedigimi anlamisinizdir ins..


eliZe IP: 85.105.22.xxx Tarih : 14.12.2007 12:15:57

yükselen değerler"den biri haline geldiği, türbanlı kadınlardan yararlanılarak tüm kadınların türbana teşvik ve motive edildiği bu sürecin sonunda ülkemizde baş örtme eğiliminin gelecek on yıllarda bir hayli artacağı öngörüsünde bulunmak pek zor olmasa gerek. inancı olan örtünür "teşvik kelimesi yanlış burada """""HERKES devlet alanları dışında inancını istediği gibi uygular. "" kişi her alanda inancını istediği gibi uygular buna bazı ucuz sınırlamalar getirilsede kıyafete bi şekilde karışılabilir, yasaklar konulabilir ama düşünce özgürlüğü halen bizim:)


İsmail Aslan IP: 88.246.172.xxx Tarih : 15.12.2007 01:12:35

İslamiyet çok yüce bir dindir. Ve dünyada da en iyi bizim ülkemizde yaşanmaktadır.Bu da kurtuluş savaşı verilerek kurulan Türkiye Cumhuriyeti sayesinde gerçekleşmektedir.Borcun, ateşin ve düşmanın küçüğü olmaz. Cumhuriyet düşmanlarıda 84 yıldır hiç boş durmadılar.Bu gün cumhuriyetimiz tehlike altındadır.Kur-ana göre "faiz insanın anası ile zina etmesi kadar günahtır". Faizin hertürlüsünü yiyen siyasal islamcı anlayış, dinin emridir diye turbana sahip çıkmaktadır. Turban emperyalizme ve siyonizme hizmet eden ılımlı islamın uniformasıdır.


ZAFER IP: 85.106.187.xxx Tarih : 14.12.2007 15:20:57

DAHA BAŞÖRTÜSÜ İLE TÜRBANI AYIRT EDEMEYENLER VAR HERHALDE..............TÜRKİYEDE YASAK OLAN TÜRBAN DIR.......BAŞÖRTÜSÜ DEĞİL.