22
Mayıs
2024
Çarşamba
ANASAYFA

ABD'nin ikiyüzlü siyaseti, hediyesi de bir çelişki!

Ve Ankara'nın heyecanla beklediği misafir Condoleezza Rice yeniden Türkiye'de!

Beyaz Saray'ın ve Bush yönetiminin ağır topu olma görevini üstlenen, ABD Başkanı Bush'un da aynı zamanda siyasi kraliçeliğinin ağır yükünü başarıyla taşıyan bu çikolata renkli Amerikalının unutmadan belirtmemiz gereken bir diğer görevi de ABD Dışişleri Bakanı olması...

Bir dizi kritik siyasi görüşmelere hiç beklemeden başlayan Rice'nin, terör sorunu konusunda Türk hükümetine hangi çözüm önerilerini sunacağını kestirmek artık çok zor değil. Herhangi bir sürpriz olmazsa askeri harekat önerisi dışında Türkiye'yi oyalayacak bir dizi söyleme dayanan eylem paketi...

Türkiye'nin Kuzey Irak'a yapacağı olası sınır ötesi harekatın verdiği gerginlik ve dış ülkelerin paniğinin üstüne tuz biber eken TBMM'nin tezkere kararı sonrası günlerdir tenis maçı misali izlediğimiz demeç savaşları için başlarımızı bir Ankara'ya bir Irak'a birde Washington'a çevirmekten yorulmuştuk. Birde Barzani ile Talabani'yi de Ankara'ya Rice ile eş zamanda getirebilseydik çaylarımızı doldurup tek merkezden bu demeç savaşlarını izleyebilirdik... 

En nihayetinde kaçınılmaz bir gerçek var gözümüzün önünde. Gözlerimizi de kapasak başımızı kuma da soksak bu gerçeği hiçbir suretle görmezden gelemeyiz: Amerika daha uzun yıllar Irak'tan tamamen çekilmeyecek ve çekilemez!
Sadece bir masal olur belkide bir serap; ABD'nin Irak'tan tamamiyle çekilme olasılığı. Beyaz Saray'ın olmazsa olmazı artık Irak'ta nihai çözüme ulaşmış bağımsız Irak yönetimi. Belki uzun yıllar gerçekleşmeyecek olsada...
ABD'nin Irak'ta başarısız olma olasılığı, artık sadece Amerika için değil tüm dünya devletleri için büyük bir tehlike, karamsar bir dünya geleceği manasını taşır. 

Bush yönetimi, terör temeline dayandırarak yaptığı Irak işgalini meşru hale getirmeye çalışırken, başarısız olması durumu, birçok ülkede aşırı uçlarda bulunan azınlıkların muhalefet güçlerine umut kazandıracak, bu azınlıkların terör odaklı gruplaşmalarını kaçınılmaz hale getirecektir. Çünkü ABD'nin kaybetmesi demek bir anlamda terörün kazanması demek olacaktır. 

Bu durumda, hiç süphesiz ABD ve Avrupa’nın uluslararası terör odakları karşısında savunmasız hale geleceğini söylemek bir kehanette bulunmak değil, kaçınılmaz bir gerçeği belirtme çabasını ortaya koymak olacaktır . Bu olasılıkla beraber 'teröre karşı ABD' sloganı yaratan Birleşik Devletler ve en büyük destekçisi Avrupa'nın Irak'ta nihai bir barışa ulaşamaması belki de dünyayı daha karanlık siyasi bunalımlara sürükleyecektir.
Bu durumun farkında olan ve en öncelikli sorununu Irak haline getiren Washington'ın Irak'taki varlığını uzun sürdürmemesi büyük bir siyasi yanlışlık olur. 

Durumun ibareti bu suretledir ki başka bir sorunsal, ABD'nin ve Avrupa'nın dış siyasetinde iyi niyetinden ve toplumların ortak çıkarlarını gözetmediğinden şüphe duyanların sayısının bir hayli fazla olması. 

ABD'nin takındığı iki yüzlü siyasete vurgu yaparsak ülkemizde bir dizi kritik görüşmelerde bulunan Rice'ye sormak isteriz; Karşılıklı fedakarlık yolu ile çözülecek uluslararası anlaşmazlıklarda Türkiye'nin bugüne dek fazlasıyla bulunduğu fedakarlıklara karşın ABD'nin feragatta bulunacağı fedakarlığı nerede? Dünyanın polisliğine soyunmuş bu uluslararası güç bugüne dek hangi çıkarlarından vazgeçmiştir? 

ABD'nin dış siyasetinde düştüğü çelişki ve tutarsızlıkların bu kadar büyük olması nasıl açıklanabilir Sayın Rice? Tarafsız dünya bakışı ve egolarından sıyrılmış her insan için tartışılamayacak ölçüde bir terörist eylem grubu olan PKK için yürüttüğünüz politika, Irak için girdiğiniz bunca zahmete gölge düşürmüyor mu? Kongrenizden hemen her ay aldığınız yeni savaş kaynaklarını onaylatırken milyarlarca doları PKK politikanızla bir çırpıda çöpe atmıyor musunuz? Teröre karşı olduğunuz izlenimini bir çırpıda silmiyor musunuz? 

Terör örgütü PKK'ya karşı bu kadar hoşgörülü siyaset politikası ABD'nin giriştiği terörizmle mücadele kisvesini yırtıp atmıyor mu? Söylemleriniz ve politikanız hem PKK'yı hem de bu tür terörist örgütleri ve destekçilerini kendi kanlı eylemlerine daha bir sarılmaya ve inanmaya götürmüyor mu? 

Ankara'ya adım attığınızda “PKK ortak düşmanımız ve terörist bir örgüttür” derken, Beyaz Saray'dan yaptığı açıklamalarınızda sürekli kullandığınız 'Kürdistan' terimini çantanızın hangi köşesinde bıraktınız? PKK militanlarını teröristler yerine asi kürtler olarak nitelendiren sözlerinizi Beyaz Saray'daki odanızın hangi dolabına sakladınız? 

Ülkenize döndüğünüzde ilk işiniz bunları yeniden ortaya çıkarmak mı olacak Sayın Rice? 

Siz terör örgütü PKK'nın ortak düşmanımız olduğunu söylüyorsunuzda, bunu iplerini elinde tuttuğunuz ve atanmış devlet başkanı yaptığınız Talabani ve Barzani’ye kabul ettirebiliyor musunuz? Yada kabul ettirmek için bir çabada bulunuyor musunuz? 

PKK için askeri harekat çözüm değil söyleminden başka hangi çözüm yolu üzerinde çalıştınız? Sürekli Türkiye'yi oyalama taktiklerinden ne zaman vazgeçeceksiniz? Terörle Mücadele Özel Koordinatörü atamaktan başka ne gibi fason önerileriniz var Sayın Rice? 

Habib Turhan
Yayın Tarihi : 2 Kasım 2007 Cuma 13:25:23
Güncelleme :7 Kasım 2007 Çarşamba 15:54:00


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
ramazan IP: 85.101.188.xxx Tarih : 4.11.2007 10:53:48

ağzına sağlık arkadaş, hislerime ve düşüncelerime tercüman olmuşsun.abd nin insanlık için bugüne kadar yaptığı olumlu birşey göremiyorum.ayak bastığı her kara parçasında insanlık dramı yaşanıyor.onlardan gelecek hayır allahtan gelsin.