24
Mayıs
2024
Cuma
ANASAYFA

Aşkın kimyası, matematiği...

Baharın filizlendirdiği duygular bu sıcakta eriyip gitti...

İnsanlar nemden bunalıyor...

Bir yudum serinlik için verilen uğraş ise, aşka ayrılan zamandan fazla...

Aslında bu sıcakta aşkı falan düşündüğünüz de yok...

Tek amacınız bir an önce hedefe ulaşmak ve kuytu, serin bir köşeye sığınmak...

Belki o zaman aklınıza o hınzır düşünceler gelebilir...

'Hınzır' diyorum aslında bu hınzırlık sevimliliğin ve sevecenliğin tarifi...

Çünkü aşk bir hınzırlıktır...

Gelirken genç iki insan birbirine sarılmış, kumrular gibiydiler...

Kıskandım doğrusu...

Kıskançlığım; gençliğimde böyle şeyleri yapma şansımın olmayışındandı.

Yolun yarısını geçtikten sonra romantizimin, sadece kafada ve dilde kalmadığını anlıyorsunuz...

Yüreği dolduran sevginin aktif bir yaşam isteğini hissediyorsunuz...

Hep düşündüm...

Aşkın kimyası var...

Fiziği, matematiği, çarpım tablosu, momenti kosinüsü...

Varmış...

''Aşık olan insanlarda beyinde bulunan kimyasalların farklı salgılandığı'' belirlenmiş...

Benim vücut dengemin neden bozuk olduğu anlaşıldı.

Al sana şimdide bilimsel bir aşk yaklaşımı...

Aşkın insan beynindeki etkisini araştırmada en verimli yöntemin ''Fonksiyonel Magnetik Rezonans Tomografisi ile Görüntüleme Teknolojileri'' (FMRI) olduğu saptandı. ''FMRI, aşkın bizler için temel bir dürtü, fizyolojik bir ihtiyaç olduğunu işaret ediyor. Bu nedenle aşk, bulduğumuzda inanılmaz haz, enerji veren, ulaşamadığımızda da tarifsiz elemler içinde bırakan bir duygu.

Eyvah ki eyvah!..

Aşkın bilimselcesi de acip duygulu...

Şimdi durun bakalım şimdi diyeceklerimi iyi etüd edin ve aklınızın bir kenarına yazın...

Eğer bir gün aşık olursanız, ister kumral, ister sarışın ister esmer güzel olsun yeter diyorsanız yanılıyorsunuz...

Aşık olunca insanın, depomin ve norepinefrinin arttığı, seratoninin ise düştüğü belirlenmiş.

Ve bilimsel aşka göre; aşık insanlarda nörotransmitlerden depomin artışının motivasyon artışı, mutluluk, heyecan, uykusuzluk, kalp çarpıntısı ve nefes darlığına neden olduğunu, norepinefrinin de heyecan ve enerji düzeyini arttırdığını, uyku ve iştah kaçırdığı belirlendi...

Ve yine bilimsel aşka göre, heyecan ve ölüm korkusu da aşkı tetikliyor...

Ve deniyor ki; ‘Felaket sırasında karşılaşan insanların birbirlerine aşık olma ihtimali, mehtaplı gecede birbirine rastlayanlardan daha fazladır’

İşte bilim burada çuvallıyor...

Felaket anında aşık olmak ihtiyaç duymak gibi bir şey...

Ama mehtap...

Ay ışığında sevgiliye çekilen tirad veya bir seranad...

Tüm kimyasal ve fiziksel kuralları yıkar geçer...

O andan itibaren sadece yeni kimyasal ve fiziksel kurallar vardır...

Bir şarkı söylersiniz uzaktan sevgiliye...

Bir gece ansızın gelebilirim...

Ve yanıt gelir hemen...

'Sakın geç kalma erken gel...'

Ve seranad;

Açık bırak pencereni,

Örtme perdeyi bu gece...

Heyhat... romantizm

Bir şiir söylersiniz sevgiliye;

“Aramızdaki kilometrelere bakma sen

bir gönül yakınlığımız var.

Dışarıda yağan kara aldırma sen.

içimizde sevginin sıcaklığı var.

Buyurun bir avuç gözyaşı size.

Sevgi büyüsü yapılmış.

Uzaklardan gelen bu sesi dinle.

Bu türkü bir sevgili için yakılmış.

Kim ne derse desin.

Yüreği dolduran sevginin aktif bir yaşam isteğini hissediyorsunuz...

Ama, kimi aşklar bir köşeye sıkışıp kalıyor...

Ve özgür kalacağı günleri bekliyor...

Yeterki;

Dönülmez akşamın ufkuna varmayın

Vakitte çok geç olmasın...

XXX

Ve son bir soru...

Acaba saat kaç, hangi ayda, hangi yıldayız ?..
Mehmet Aycan
Yayın Tarihi : 22 Temmuz 2005 Cuma 18:04:35


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
şenay IP: 85.97.19.xxx Tarih : 25.07.2005 10:11:50
"Aşk ya aşktır, ya değildir.Ne amaca gerek duyar,ne hedefe,ama kendi kendine doğar,kendi kendine yeter.Ne umuda yeri var,ne gerekçeye"Bu da aşkın felsefesi..

aytül uysal IP: 81.215.4.xxx Tarih : 30.07.2005 12:04:00
Küçük derelerdir büyük nehirleri oluşturan Küçük mutluluklar, küçük, küçücük derelerdir Büyük nehri ararken üzerinden atladığın Arkana dönüp de bakmadığın Küçük mutluluklar; biraz becerebilirsek aşktan ve hayattan tat alabilmeyi hiç bişeye gerek kalmaz..

seker IP: 81.215.1.xxx Tarih : 28.07.2005 09:06:28
fazla aparmaya gerek yok ..?

hicran dinç IP: 212.31.0.xxx Tarih : 24.07.2005 14:26:16
AYCAN ABİ HERZAMANKİ GİBİ TEK KELİME İLE MÜKKEMMEL..