20
Mayıs
2024
Pazertesi
ANASAYFA

Trafik canavarına 'canı'nı veren annenin dramı

İlk ve son göz ağrısıydı annenin! Evladı, canı, kanı herşeyiydi... Tüm umutları, hayalleri, yaşama sevinciydi... Onunla mutlu olur onunla üzülürdü! Ne kadar büyük bir sevgi Tanrım? Kalbinin en derinliklerinden gelen, hesapsızca, karşılıksızca, beklentisiz! Bir gülüşüne dünyayı değişmezdi! Hayat çok güzeldi ve hep böyle gitmeliydi! Fakat kim bilebilirdi ki?

Kim bilebilirdi o canavarın fırsat koladığını? Kim bilebilirdi o anneden canını koparıp alacak! Umarsızca akan kimsenin durduramadğı canavar yine sahnedeydi! Bu kez bir kamyonun direksiyonuna geçmişti! Ve o an! Hayat durdu, herşey ağırlaştı sanki yavaş çekimdi! Biricik oğlu artık gözlerini kapatmıştı.. Hemde sonsuza dek...

İşte o annenin gözyaşlarının yazıya döküldüğü satırlar:

Evlat Kaybetmenin Acısı 

Bir anne olarak evladımı kaybetmenin acısını hala yaşıyorum. Yarın (18 Nisan) altı yıl dolacak oğlumu kaybedeli. Bu zaman süresinde Onun acısı ne azaldı, ne dindi, tersine her geçen gün, her geçen yıl daha çoğaldı, daha da derinleşti. “Zaman her şeye ilaç” derler ya, yalan. Ben hala Onu kaybettiğim günkü kadar acı içerisindeyim. Hani insanlar birbirleri ile konuşurken, sohbete başlamadan önce hal hatır sorar, çoluk çocuk nasıl faslından sonra çocukları için “Allah acılarını göstermesin” diye iyi dileklerde bulunurlar. Evladını kaybetme acısı… Ben en büyük acının bu olduğunu yaşayarak öğrendim. Ne yazık ki dünyada da ilacı olmayan tek acı, dolayısı ile çaresi de yok…

Beklenmedik bir anda ve çok genç, ömrünün baharında iken bir oğul, bir evlat kaybetmek, o kadar acı ki… Kuşkusuz her ölüm acıdır. Ancak evlat acısı çok daha büyük, çok daha ızdırap verici imiş. Bunu ancak yaşayan anlayabilir. Hele benim gibi bir tane, özene bezene yetiştirmişseniz, hayatınızı, umudunuzu, geleceğinizi, düşlerinizi hep Onun üzerine kurmuşsanız, ruhunuzu ve yaşam sevincinizi de beraberinde götürüyor. Böyle bir acıya bu kadar zaman nasıl dayandım? Ben de bilmiyorum. Canımdan can koptu ve yok oldu gitti. Ben, yaşama sevincimi, amacımı, neşemi Onunla birlikte yitirdim. Tabi ki yaşam devam ediyor. Ama işte öylesine… Hiçbir zaman eskisi gibi olmuyor, olmayacak da. Çünkü hayatımda, içimde büyük bir boşluk oluştu, bunu başka bir şeyin doldurması imkânsız. Zaten bu zaman içerisinde dolduramadım da. O karanlık bir boşluğa düşmüş hissinin yanında burnumun direğini sızlatan özlem yok mu? Hiç anlatılır gibi bir duygu değil.

Hani Atalarımız demiş ya “Ateş düştüğü yeri yakar” diye. Ne kadar da doğru söylemişler. Başkalarına masal gibi geliyor. Arkadaşlarım, eşim, dostum ve yakınlarım “Yeter artık toparlan, ölenle ölünmüyor, hayat devam ediyor”, kimisi “Sen güçlü kadınsın bunu da aşacaksın”, kimisi de “Ben olsam çıldırırdım” diyorlar. Çıldırmak ne demek… Bilmiyorlar ki benim ciğerparem gitmiş, yok artık. Nasıl anlatırım ki onlara bu acıyı… Yine bir Atasözü ile anlatmam gerekecek “Minareden düşenin halinden, minareden düşen anlar” mış ya, işte öyle. Ancak yine de bilsinler, anlasınlar istemem. Allah düşmanıma dahi “evlat acısını” vermesin.

Neredeyse altı yıldır tüm gecelerim uykusuz, Onunla olan anılarımı düşünerek geçiyor. Hiçbir kimse ile zorunlu olmadıkça görüşmüyorum. Sosyal yaşantım bitti. Sokağa çıkınca bir kamyon gördüğümde ayrı, herhangi bir delikanlı gördüğümde ayrı bir acı yaşıyorum. Kısacası hiç kimsenin anlayamayacağı tarifi olmayan ancak, yüreğimi her dakika damla damla kanatan bir acı yaşıyorum. Galiba bu acı, ben ölünceye kadar ruhumda, yüreğimde hep kanayacak. Çünkü canımın can damarlarından birini yitirdim ve Ondan sonra kendimi hep yarım hissettim, hissediyorum. Böyle hissetmeme rağmen yine de Tanrı’ya Onun gibi bir evlat verdiği için her gün (kimi zaman sitem ve isyan etsem de) şükrediyorum. En azından iyi, ahlaklı, tertemiz bir çocuk yetiştirdiğim ve onunla 21 yıl yaşama şansı verdiği için.

Biricik oğlum Seçkin, herkes tarafından çok sevilen, sevgi dolu, kara gözleri pırıl pırıl her zaman gülen, akıllı, alçak gönüllü, yardımsever, merhametli bir insandı… Ve bir gece trafik canavarı Onu bizden aldı.

Trafik kazaları sadece bizim ülkemizin değil, tüm dünyanın derdi. Ancak ülkemizde diğer felaketlerden daha çok can kaybına neden olan trafik kazaları, başka ülkelerle kıyaslandığında ülkemizde çok büyük oranlara ulaşmakta ve her geçen gün de bu oran devamlı artmaktadır. Trafik kazaları ve acı sonuçları, toplumumuzda sadece görevlilerin sorumluluğunda değil, bizlerin de sorumluluğudur.

Ülkemizde meydana gelen trafik kazaları %94 insan kaynaklı olmaktadır. İnsan kaynaklı kazalarda %27 sürücünün, %1 ise yolcunun hatası vardır. Geriye kalan %6 lık insan kaynaklı olmayan kazalar ise %5 araç, %1 yol kaynaklıdır.

İnsan kaynaklı kazaların meydana gelme sebepleri: Acemilik, Dikkatsizlik, Uzun süreli uykusuzluk, Aşırı hız yapmak, Alkollü araç kullanmak, Olması gerekenden fazla yük taşımak, Dikkat dağıtan ilaç kullanmak, Aracın bakımını yaptırmamış olmak, Trafik kurallarını dikkate almamak ve Hatalı sollamak.

İşte insan kaynaklı olup, ölümlere neden olan trafik kazalarını biraz da olsa önleyebilmek için toplum bilinçlendirilmeli, trafik konusunda eğitilmelidir. Toplumda belli bir düzen içerisinde yaşayabilmek için, toplumu oluşturan bireylerin bilinçlendirilmesi, kendi kendilerini kontrol edebilmesi için bu konuda eğitilmelidir. Sürücü belgesi veren kurumlar denetlenmeli, sürücü kurslarından 20 saatlik direksiyon dersi ile belgeyi alanlar hemen trafiğe çıkmamalı.

Karayollarındaki kontroller, özellikle otobüs ve kamyon şoförleri daha sıkı denetlenmeli. Uzun yola çıkacak kamyonlara, otobüslere çift sürücü şartı getirilmeli ve bu durum sık sık kontrol edilmelidir. Ayrıca denetimi yapanlar da eğitilmeli ve yolsuzluğu görülen görevlilerin işine son verilmeli ki canlar gitmesin, anaların, babaların yürekleri yanmasın…

Sevgili oğlum, seni hiç unutmadık. Her zaman aklımızda, yüreğimizde ve bizimlesin. Mekânın Cennet, ruhun şad olsun. Nur içinde yat…

Cemile Yücel
Yayın Tarihi : 17 Nisan 2008 Perşembe 12:34:31
Güncelleme :17 Nisan 2008 Perşembe 13:21:54


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Hayriye KozHayriye Koz IP: 81.215.24.xxx Tarih : 18.04.2008 02:53:19

Sevgili Arkadaşım Cemile neler yaşadığını tahmin ediyorum acısını elbette bilemem. senin kadar yüreğimin, ciğerimin derinliklerinde hissedemem ama şu satırları okurken bile içim sızladı hele böylesine yakışıklı pırıl pırıl bir gencin fotoğrafını görmek...Allah yardımcın olsun Başın sağolsun evladının mekanı cennet ruhu şad olsun..


remzi yılmaz IP: 88.228.78.xxx Tarih : 20.04.2008 22:57:43

Sevgili seckin,. Mekânın Cennet, ruhun şad olsun. Nur içinde yat? Sevgili cemile ablam ALLAH sabır ıhsan eylesin versin başın sag olsun yüregine sağlık


TeomanTörün IP: 85.103.196.xxx Tarih : 18.04.2008 21:23:41

Bir insan evlâdını kaybedeceği ihtimâlini aklına getirmeyi bile "TABU" kabûl eder. Bu acıyı yaşayan'a da bir şey söylemeye dili varamaz. Ne diyebiliriz, Cemile Hanım?!. "Tanrı sabır versin" kalıbını yinelemekden başka. Hiç bir sözcüğün kâlbe düşen bu ateşi söndürmeye yetmeyeceğini ana-baba olarak derinden duyabiliyoruz. Bir teselli umudu bu taptaze ve tertemiz ruhun melekler katına yükselmesidir. Âdil Tanrı, kalbi kanayan annenin bu duasını yerine getirecektir. TÖRÜNLER


müfide akbulut (esasnine) IP: 85.105.187.xxx Tarih : 18.04.2008 10:56:36

Sevgili Cemile 6 yıldır her aklıma geldiğinde içimi sızlatan bir acıdır Seçkin'i yitirmemiz.Tesadüfen tanışmıştık Seçkin'le, ancak kişilerin ender olarak bulduğu dostluğu yakalamıştık.Seçkin gerçekten adı gibi çok seçkin ve pırıl pırıl bir gençti.Canım arkadaşım sana sabır dilemekten başka elimden hiçbir şey gelmiyor.O yüreğimiz de öyle bir yer edindi ki ,onu asla unutmayacağız....


Gökhan IP: 85.100.149.xxx Tarih : 17.04.2008 13:36:07

Sayın Yücel,klasik olacak biliyorum ama Tanrı size geride kalan tüm sevdiklerinizle sağlıklı mutlu bir yaşam kısmet etsin. Trafik kazaları ve sebepleri hakkında yazdıklarınıza noktası virgülüne kadar katılıyorum.Maalesef memleketimizde eş dost,tanıdık ilişkileri kuralların önünde olduğu sürece usulsüzlüklerden kaynaklanan kazalar devam edecek.Yaşadığım yerde 3-5 yıl önce şahit olduğum bir olayı aktarayım. Bir beyaz eşya firmasının aracı tam da yaya geçidi üzerine park etmiş duruyor.Başında sürücüsü de yok.Kaldırımda insanlar bekliyor geçmek için,trafik sıkışık.Firma da orada tanınan bir kişinin firması yer ve isim vermiyorum.Kaldırımda yeşil ışığı bekleyen yaşlı insanları da farkettim.En yakın trafik polisine yöneldim ve arabanın oradan derhal kaldırılması gerektiğini söyledim.Cevap ilginçti:SAHİBİ BİRAZDAN GELECEK,MAL İNDİRİYORLAR. Bakınız devletin polisi mi yoksa firmanın adamı mı siz karar verin.Hep örnek veririz ya Avrupa da olsa o araba isterse devlet başkanının olsa kaldırırlar anında. Aslında AB ye karşıyım ama bir şekilde bize ne olursa olsun kurallara uyma alışkanlığı verilmesi gerek.Bu da eğitimle mi olur,ceza ile mi olur bilememama olmalı. Bu arada bir kötü örnek yüzünden tüm polisimizi karalayamayız ama bunların da bilinmesi gerekir. Kaybınız için tekrar başınız sağolsun diyor,dileklerinize katılıyorum.


göknur aksu IP: 88.239.6.xxx Tarih : 17.04.2008 15:34:35

aradan bukadar yıl geçmesine rağmen acımız hala ilk günkü gibi... Aklımızda ve kalbimizdesin abiciğim mekanın cennet olsun nur içinde yat... kuzenin göknur...


Yılmaz Ergüvenç IP: 88.234.175.xxx Tarih : 19.04.2008 17:12:05

Dünyada yaşanacak acıların en büyüğü evlât acısı. Seçkin'i görmek bana bir defa nasip oldu. And Otel lobisinde karşılaştığımızda, yüksek terbiye ve nezaketi, gözlerinden okunan içtenliği, temiz ahlak ve dürüstlüğü ile etkilenmemek elde değildi. İkinci görüşümün Sultanahmet Camii avlusunda olacağını nereden bilebilirdim? Recaizade Mahmud Ekrem, oğlu Nejad için koca bir mersiye yazdı. Ama acısını dindirebildi mi? Hiç zannetmiyorum. Demek ki ne söylesek boş, kaderin önüne geçilemiyor. Cemile Hanım kardeşime Tanrı'dan sabır diliyorum. Seçkin evladım, Tanrı seni lâyık olduğun mevkie ulaştırsın, ruhun şâd olsun.


selma kurçenli IP: 88.240.4.xxx Tarih : 16.12.2008 00:48:03

selmun aleyküm kader arkadaşım kader arkadaşım diyorum çünkü aynı acıları yaşayan bir anneyim benim yavrumda 10 ekim 2006 tarihinde 25 yaşında hayatının baharında pis bir trafik kazasına kurban gittti yaşadıklarınızı okuyunca yazdıklarınızın aynısını kelimesi kelimesine yaşıyorum bu acı asla bitmez tükenmez şu an göz yaşları içinde yazınızı okuyup bu acının hiç bir zaman tükenmiyeceğini biliyorum yavrularımız cennet yüzlü yavrularımız sizinle ddertleşmek tanışmak isterim eyer bana cevap verirseniz görüşmek isterim cevabınızı bekliyecem canımız yavrularımız nurlar içinde yatsın


şükriye aksu IP: 78.180.202.xxx Tarih : 17.04.2008 19:22:55

seçkinim seni unutmadık unutmucaz sen benim ilk yeğenim ilk göz ağrımdın öle çok yazacak yada sölicek şeyler var ama o kadar zorki seni anlatmak bildiğim tek şey seni herzaman çok özledığimiz mekanın cennet olsun karabiberim...


ibrahim Öztepe IP: 85.99.36.xxx Tarih : 17.04.2008 22:25:58

değerli arkadaşım Cemile Hanım acınızı tüm kalbimle paylasıyorum. Ülkemizde trafik kazalarının %95i insan hatalarından kaynaklanıyor yazdıklarınıza katılıyorum. Seçkin gibi seckin bir evladın acısının ne kadar nbüyük olduğunuda tüm kalbimle biliyor hissediyorum Ülkemizde kimse aglamasın üzülmesin istiyoruz ama yasaların varlığına rağmen hatır gönül olayları nedeniyle kimilerine dokunulamayor Seckin nur içinde yat sen hep kalbimizdesin..


SELİM NAMER IP: 85.104.7.xxx Tarih : 19.04.2008 21:34:10

Sayın Yücel hn.Komşunuz olmakla beraber acılarınızı hisseden biri olarak acınıza sonsuz değer veriyorum. Allah kimseye evlat acısı vermesin.Fakat bizlerin destekleri ve yapacağınız bir kampanya ile (Alkollü,Dikkatsiz,Kurallara uymayan,Yollarda kapışan)özür dileyerek söyleyim TRAFİK MAGANDA/larına daha ağır cezalar verilmeli. TEKRARDAN BAŞINIZ SAĞ OLSUN,MEKANI CENNET OLSUN. Sizede sabırlar diliyorum.


ozhan unverdi IP: 139.179.96.xxx Tarih : 17.04.2008 14:40:16

seckini cok kisa sure icinde tanidim (1-1.5 yil) ve cok az (5-6 kere) gorustuk. ama izi, dostlugu, insanligi, guleryuzlulugu ve beraber yasadigimiz o cilgin anilarimiz bir omur boyu bana eslik edecek. huzur icinde uyu dostum!