Aşk sevgi…
Dilimizden düşmedi bu sözcük…
Neden..
İnsan 50’sinden sonra romantik şiir yazmaya başlar mı?
Kimi dostların kinayeli sözleri bizi böyle düşünmeye itti..
Ne oldu da kendimizi birden “civan” sanmaya başladık..
Belki bir boşluk, boşluğu dolduracak bir uğraş..
Belki de bir imdat çığlığı..
Biz “baby boom” çocuklarıyız. Yanı bebek patlaması…
Ama bizim kuşak yoksulluktan, önce isyan sonra terör belasına bulaştı…
Sevgi sözcüğü bizim için zayıflık, aşk sözcüğü ise anlamını bilemediğimiz bir sözcüktü..
Kimimiz ay bıyıklıydı, kimimiz pos bıyıklı…
Her türlü sorunu diyalektik içinde çözmek gibi bir sorunumuz vardı…
Sevgilerimizi hep içimize gömdük..
Sonra yaşam kavgası, ekmek parası…
Hayatı çok ucuz harcadık..
Sözüm ona idealisttik ama yaşamın renkleri olduğunu unuttuk..
Belki 50’sinden sonra romantik aşk şiirleri yazmak, yaşamımın ıskaladığım günlerimi yeniden hatırlamak mıdır?
Yoksa içimdeki sevginin boşluğunu doldurmak mıdır?.
Biz sevgiyi hep cinsel dürtülerle karıştırdık…
Yat-kalk sevgi bitti…
Oysa öyle değildi elbette..
Romantizm belki insanın içinde beslediği ikinci bir insan…
Yani “ikinci siz”siniz
Aşk sevginin önlemez yükselişi…
Bu, kimi zaman ilahi bir boyuta bile ulaşabilir…
Mevlana, Yunus şiirlerinde sevgiyi ve aşkı bir kenara bırakabilir misiniz..
Aşk ve sevginin birleştiği cinsel arzu ise bir doğa kanunu..
Dünyadaki yaşamın can aldığı an…
Öyle her şeye hınzır gözle bakmayın..
Ama romantizmi bir kenara koyun..
O size yaşadığınızı hatırlatacak sevmenin şart olduğun öğretecektir..
Belki bir imdat çığlığıdır..
Belki geç kalmış bir düşüncenin itirafı, belki bir arayış..
Tarifi güç gerçekten…
Ama yaşamın için gerekli…
Belki de ruh dediğimiz şeyin gıdası…
Ama romantizm sevgi sözcüğünün sihirli anahtarıdır..
***
Söyleyemedim..
O güzel yüzüne hüzün yakışmıyor..
Hazan mevsimi gibi solgun…
Güz çiçekleri gibi boynu bükük..
Oysa mevsim ilk bahar…
Bir haykırıştı bu güzelliğe, bir bergüzardı gönlümdeki…
Gel dedi,
gör dedi
sev dedi
kalbim…
Geldim,
gördüm,
sevdim…
Gizliden gizliye adını koydum
Bulutlara sakladım, sevgimi
Yüzünü, yüzüme kazıdım bilmelisin
İçin için ağladı gözlerim..
Bir komparsitanı ritimleri doldurdu yüreğimi..
Sonra valsin kıvrak melodisi
Ve bir Mozart konçertosu düğümledi sözlerimi
Bir türlü sevdiğimi söyleyemedim…