Aslında size farklı bir bayram yazısı yazmak istemiştim..
>
>Bayramınız kutlu olsun gibilerinden...
>
>belki eski bayramlardan bahsederdim..
>
>Sevgiden, aşktan, güzeliklerden..
>
>Bayram sevgisinden...
>
>Evet..Bayramınız kutlu olsun...
>
>Ancak bu kez öyle yapmıyorum, size sevginin ve heyecanın değişimin
>korkkusundan söz edeceğim...
>
>Aslına bakarsanız bunu ben de söylemeyeceğim..
>
>Bir sipariş üzerine açtığım dosyada gördüğüm bir yazı.
>
>bu yazı bir öğretmenin öğrencilerine vereceği,bir annenin kızına, bir
>babanın oğluna vereceği bir yazı...
>
>bir döğüm günü partisi hikayesi..
>
>Ama yaşamın gerçek bir rengi...
>
>Efendim hepinize iyi bayramlar..
>
>Yüreğiniz sevigisiz kalmasın..
>
>İşte o yazı
>
>DOĞUM GÜNÜ PARTİSİ
>
>Zeynep 12. doğum gününü kutlamak için evinde bir parti veriyordu ve
>yakın arkadaşlarını davet etmişti. Aslı, arkadaşı Zeynep'in partisine
>gitmek için evinde hazırlanıyordu fakat boyu birden uzadığı ve kilo aldığı
>için hiç bir kıyafeti üzerine olmuyordu. Aslı bu duruma çok üzülüyordu.
>oysa sınıf arkadaşlarının çoğunun aslı gibi kilo sorunu yoktu. Aslı uzun
>süre uğraştıktan sonra üzerine uygun bir kıyafet bulabilmişti fakat
>istediği eteği giyemediği için oldukça üzgündü. aslı , Zeynep'in evine
>gitmek için yola çıktı. Otobüs beklerken yolda Onur ve Gökhan ile
>karşılaştı. Onur, Aslı'nın sınıf arkadaşıydı. Ağabeyi Gökhan, kardeşini
>Zeynep'in partisine götürüyordu. Aslı, Gökhan’ın Boyunun Onurdan
>daha uzun ve sesinin de daha kalın olduğunu fark etti . Aslı Onur ve
>Gökhan partiye gitmek için yola koyuldular. Güzel ve eğlenceli bir gün
>geçirecekleri için oldukça heycenlı idiler.
>
>Zeynep, evde arkadaşlarını beklerken son bir kez daha kıyafetine bakmak
>için aynanın karşısına geçti. aynaya bakıp yüzünde çıkan sivilceleri
>görünce sinirlenerek ağlamaya başladı. bu sırada Zeynep’in annesi
>onu sakinleştirmeye çalışıyordu. Zeynep annesine " beni hiç anlamıyorsun,
>bu sivilcelerle doğum günümde arkadaşlarıma rezil olacağım " diye bağırdı.
>annesi kızına ergenlik döneminde olan herkesin bu türlü sivilce
>problemleri olabileceğini ve üzülmesine gerek olmadığını söyleyerek onu
>yatıştırdı. Zeynep gözyaşlarını silerken kapı çaldı. gelen, Zeynep'in
>sınıf arkadaşı Gökçe idi. gökçe içeri girdi fakat tüm ısrarlara rağmen
>üzerindeki montu çıkarmıyordu. Zeynep ve annesi ısrar etmeyi bıraktı ve
>hep birlikte içeri girdiler. yavaş yavaş Zeynep’in tüm arkadaşları
>gelmeye başladılar. parti oldukça eğlenceli geçiyordu. bir müddet sonra
>kızlar kendi aralarında konuşmaya başladılar. defne, telaşlı bir şekilde:
>"Akşam çok karnım ağrıdı, daha sonra iç çamaşırımın lekelendiğini gördüm.
>hemen korkuyla anneme gidip durumu anlattım. annem bana adet görmeye
>başladığımı bundan korkmamam ve utanmamam gerektiğini, artık bir genç kız
>olduğumu söyleyerek beni rahatlattı. " dedi. Gökçe Arkadaşlarına aynı
>şeyleri kendinin de yaşadığını ama ailesiyle paylaşmaktan çok çekindiğini
>söyledi. montunu içeride neden çıkartmadığını soran arkadaşlarına ise
>gökçe, " göğüslerim çıkmaya başladığı için çok utanıyorum. erkeklerin beni
>bu şekilde görmelerini istemiyorum diyerek cevap verdi.
>
>Banu, gökçeye ergenlik ile ilgili yaşadığı bu sorunları okullarında
>bulunan rehber öğretmen ile paylaşabileceğini söyledi. Banu, diğer
>arkadaşlarından. 2 yıl daha önce ergenliğe girmiş, arkadaşlarının yaşadığı
>bu duyguları o da yaşamıştı Banu, sorunlarını rehber öğretmenleriyle
>konuşarak atlatmıştı ve gökçeye aynısını yapmasını tavsiye etti. kızlar
>kedi aralarında bu tür konuşmalar yaparlarken. erkekler de odanın diğer
>köşesinde konuşuyorlardı. onur bıyıklarının çıkmasından rahatsızlık
>duyduğunu anlatıyordu. serdar ; “Bu da sorun mu?” diyerek
>babasıyla evde sürekli tartıştığını, babasının onu hiç anlamadığını ve bu
>yüzden akşamları babasını görmek bile istemediğini söyledi. murat böyle
>ruhsal ve bedensel değişimlerin ergenlik döneminde normal olduğunu ve bu
>dönemin sağlıklı geçire bilmek için sürekli bunları düşünmek yerine
>çeşitli sanat ve spor faliyetlerine katılıp hobiler edindiğini anlattı.
>Doğum gününde arkadaşlar arasındaki bu konuşmalar uzun süre böylece sürüp
>gitti.
Mehmet Aycan/Kenthaber
Yayın Tarihi :
22 Ekim 2006 Pazar 14:04:32