Aralık geldi gidiyor…
Diyeceksiniz ki Kasım geldi ve gitti… Diğerleri de öyle..
Ama Aralık ayı başka… Başka çünkü, bittiğinde koca bir yılı bitirmiş oluyoruz…
Bu da sizi ister istemez etkiliyor…
Etkiliyor, çünkü geçen yılın acı ve tatlı bir sürü hatırası akıllarda, gönüllerde iz bırakıyor…
Kimimiz bir sevdayı hatırlıyor, çile çekiyoruz, kimimiz aynı nedenle mutluluktan havaya uçuyoruz…
Hayat akıp gidiyor…
Her aralık ayı benim için hüzünlüdür…
Bir yılı geride bırakıyorsunuz…
Aslında bir saatten sonra takvim yapraklarını onikişer onikişer çevirmeye başlıyorsunuz…
İşte o zaman aralık ayı hüzündür…
Geciken duygular tüm benliğinizi sarmaya başlamıştır…
Yaşam belki yeniden başlamıştır…
Ama olsun…Kısa olması neyi değiştirir…
Belki 50 yılda yapamadığınızı son 50-60 (!) yıla sığdırıverirsiniz…
Yine aralık ayı hüzünlü…
İtiraf etmeliyim hüzünleri seviyorum galiba…
Ve yine itiraf etmeliyim, aslında yapacak başkada bir şeyim de yok…
Yine de yılbaşını coşkuyla kutlamaya hazırlanıyorum. Aralık ayının hüzününe inat…
“Bir ben, bir de bu eski beden
Birde sevdiklerim
Yetmez mi bir mutlu gece için”
Yetmez mi?
Ama yaşınız kaç olursa olsun… Yeni yılı, yaşamın yeni bir başlangıcı kabul edin…
Varsayınız ki o gün yeniden doğdunuz…
Mutluluk oyunu bunun adı…
Sevgiliniz sizi terk etmiş… Aslına bakarsanız o sizi hiç sevmedi…
Sevseydi terk eder miydi…
Bırakın…Sevginiz içinizde büyüsün…
Yeni yıl size bu olgunluğu getirecek…
Yeni yıla girerken şöyle bir düşünün…
Eskiyi hatırlayın…Unutamadığınız sevginizi, sevildiğinizi, aşkınızı hüsranınızı…
Şöyle bir hatırlayın ve gülümseyin…
“Vay be….Ne günlerdi… Sevdim sevildim…”
Diyeceksiniz…
Unutmayın, hayat bir mutluluk oyunudur…
Bu oyunu oynayın…
Beni sormayın….
Ben aralık aylarını sevmiyorum ammmmaaaaa….
Bende bu oyunu oynayacağım…
**************************
Ve işte bu haftanın şiiri…
Vurgun yedim
Vurgun yedim bir ela gözden...
Saçının her teli saplandı yüreğime ...
Tut ellerimden....
İçimde başlayan bu kıpırtı bu heyecan....
Bir rüyamı yoksa...
Bir kıvılcım...
Yine bir ateş düştü içime ...
Vurgun yedim, bir küçük kızdan...
Bir heyecan geldi yorgun yüreğime...
Neydi o bir tutam kahverengi
Neydi o ela renk...
Neydi beni öylesine sarhoş eden...
Tüm düşlerimi kuşlara söyledim...
Onların her cıvıltısı, bir aşk fısıltısıdır...
Kuşlar,
Yorgun yüreğimin gençlik iksirini getirecek gözlerinden...
Bu bir damla gözyaşı olacak...
Ne olur kulak ver kuşlara...
Onlar sana sevgimi anlatacak...
Aşkımı fısıldayacak...
İtirafımdır...
Vurgun yedim bir küçük kızdan
bir çift ela gözden
Ne olur tut ellerimden..
Ve,.
Bir küçük sevgi ver dudaklarından...
******************************
Bize yazmayı unutmayın adresimiz: aycan¹@kenthaber.com