2
Mayıs
2025
Cuma
ANASAYFA

Hayatı tanımak bilmek…

İnsanlar doğar, büyür ve ölür…

Doğumla ölüm arasındaki büyüme sırasına biz hayat diyoruz…

Hayatın bir başka adı da yaşam…

Hayat nedir…

Kimi zaman nefes alıp vermektir hayat…

Kimi zaman doğada gezinmek, gizemli güzellikleri keşfetmektir…

Bazen kurtlarla, böceklerle arkadaş olmaktır…

Bazen de onlarla kavga etmek…

Bazen içki içip sarhoş olmaktır…

Hayat iyi yaşamaktır…

Bazen lezzetli bir yemek her şeye değer…

Kimileri için savaş bir hayattır…

Kimileri için barış yaşamın ön şartıdır…

Kimi için bir yudum su, bir yaşama bedeldir…

Kimi soğuğu, kimi sıcağı sever…

İsterseniz uzatırız bu örnekleri…

Şöyle de diyebilirsiniz…

Güneşin doğuşunu seyretmek bir ömre bedel…

Oysa akşamları o kıpkızıl grubu seyretmek bir o kadar güzel…

Ama yüreğinizde bir şey eksikse…

Bunların pek de anlamı yok…

Her şey sevgiyle birlikte güzel…

Hep yaşamı tek kişilik düşündük…

Ama hep çoklu yaşadık…

Yaşadıkta ne kadar sevdik…

Sevgi deyince anne, baba, kardeş sevgisinden söz etmiyoruz…

Sevgi nefeslerin birbirine karıştığı andır…

Aynı sevinci, aynı acıyı hissetmektir…

Sevgi iki kalbin aynı ritimle atmasıdır…

Sevgi sevgidir…

Sevgiyi tatmayan, onu koklamayan, onu yudumlamayan, onu yüreğine taşımayan acaba yaşıyor mu…

Bu bilmeceyi çözemedim…

Onlar hep sordu…

Sevgi nedir…

Cevabı yok…

Yaşamak gerek…

Sevgi için soyut denir…

Aslında somuttur…

Siz soyut bir kavramın insana mutluluk verdiğini…

Siz soyut bir kavramın insana acı verdiğini duydunuz mu…

Siz hiç kahverengi bir gözün derinliğinde kayboldunuz mu…

Cevabınız ‘hayır’sa sizin adınıza üzgünüm…

Çünkü siz yaşamıyorsunuz…

///////////////////////////////////////////////////////

Kalbimi ve sevgimi geri ver

Hatırlıyor musun,

Hani bir akşam güneşin batışını seyretmiştik...


Güneş bizi terk etti o gün...

Doğanın güzelliğine bir sis perdesi örtüldü...

Sanki gizlendi dünya...

Hatırlıyor musun

O gece yıldızları da seyretmiştik...

Çok kalabalıktık....

Aşk sözcükleri fısıldadık kulaklarımıza...

Yıldızlar şahidimizdi....

Kesin ay da duymuştur ettiğimiz yemini...

Senin mırıldandığın şarkıyı unuttun mu...

Dün, tepelerdeki ağaçlar yeniden söyledi o şarkıyı...

Onlar unutmamış...

“Bilmiyorum şimdi neredesin”

O gece yanımızda diz çöken kedi var ya...

Minnoş...

Seni sordu geçen gün...

Bir şey diyemedim...

Güneş ve ay şahidim ki...

Ben geceleri hep o saatte oraya gittim...

Belki oralarda bir yerlerdesin diye...

Yoktun.... Nereye gittin bilmiyorum...

O kadar insafsız olmana gerek yok...

Git...nereye istersen git...

Ama ne olur kalbimi ve sevgimi geri ver.
Mehmet Aycan
Yayın Tarihi : 18 Ocak 2006 Çarşamba 05:11:28


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?