Kış ne kadar gecikirse geciksin artık kapımızın dibinde…
Nazlanıyor…
Anlaşılan bu kış sert bir havayla karşılaşacağız…
İnsan evde mahsur kalınca ne yapar…
Bence iki şık var…
Ya sıkıntıdan patlar, ya da mutluluktan uçar…
Sıkıntıdan patlamak için bir sürü neden var…
Siz neye sıkılmak istiyorsanız sıkılın…
Peki mutluluktan nasıl uçulur derseniz, çözümü basit gibi görünen, ama zor bir iştir…
Önce sevdiklerinizle birlikte olacaksınız…
Hayalinizde veya ayanınızda...
Sevdiklerinizle deyince iki cinsin ve aile ortamının mutlu tablosu aklınıza gelmesin…
Belki uzun uzun düşünüp kendinizi yargılayabilir ve sonunda hoş kararlar alabilirsiniz…
Ama dikkat edin, bu kendinizle baş başa kalmanın sonunda yine kendinize saçma sapan cezalar vermeye kalkmayın…
Genellikle öyle yapıyorlar… Oysa burada yapılması gereken hataları anlayıp onu yaşamanızdan diskalifye etmektir…
Yani kendinizi ödüllendirmek, arındırmak…
Kitap yalnızlığın en iyi çözümüdür…
Sular seller gibi okuduğunuz bir kitap ilk bakışta size bir şey ifade etmeyebilir…
Ama birgün size mutlaka yardımcı olacaktır…
Hatta siz uzun süre düşünüp, bunları ben nereden öğrendim diye kendinizi sorgulayacaksınız…
Kitap iyi dosttur..
Veya şiir okuyun…Şiir sizin beyninizin bir kenarlarında gizlenmiş romantik duyguları harekete geçirecektir..
Veya içinizde ki anarşisti ( felsefi anlamda, özgürlükçü, sınır tanımayan, kurlarla bağlı kalmayan) serbest bırakacaktır…
Evde mahsur kalmak, hareketlerinizi sınırlamaktır…
Siz aksini yapın tüm düşünce ve duygu frenlerini boşaltın…
Cesur olun…uzun zamandır söyleyemediğinz şeyleri söyleyin…
Eşinize, sevgilinize, çocuklarınıza, annenize babanıza arkadaşlarınıza..
O sihirli sözcüğü söyleyin ve rahatlayın..
Seni seviyorum…
Belki de tarifini hiçbir flozofun yapamadığı mutluluk denilen şey budur…
Şöyle sıcak bir yuvada…
Unutmayın insan mutlu olmak isterse mutludur…
Hepimiz birer Polianna’yız… (mutluluk oyunu oynayan masal kahramanı küçük kız)
Değilsekte olmayı öğrenelim… Bir deneyin…
Ne kaybedersiniz…Hiç…
Ya kazanırsak…
Köşedeki kadın
Yağmur yine birisine kızgın ve öfkeli…
Düşleri yine seller götürüyor…
Islak kaldırımlarda yürüdüm dün gece...
baktım yine göremedim o köşede..
yüreğimde bir telaş...
ne oldu neden gizleniyor
yoksa yine gönlünde bir sıkıntımı var..
yüreğim kıpır kıpır..
Bir sen varsın beynimde bir de ben
Yani şu gördüğün eski beden
birde boş şarap kadehi..
Şömine de hayallerim yanıyor…
Sıcaklık sanki senin sıcaklığın..
Beynimde yepyeni bir dünya kuruyorum
Kralı ben, kraliçesi sen
İki damla suydu belki bize hayat veren…
Umuda koştum ıslak kaldırımlarda
Baktım yine o köşe boştu…
Yüreğimde bir telaş..
Ne oldu, nerede bu düş…
Şöminede hayallerim alev alev…
Alevin her dansı, yüreğimde yeni bir şarkı…
Neredesin ey sevgili
Ey düşümdeki kadın
Vazgeçmedim senden...
Neredesin...
NOT.: Bize yazın yazışma adresimiz
aycan@kenthaber.com