22
Mayıs
2024
Çarşamba
ANASAYFA

Korkunç ve dehşet bir sevgi... Mehmet Aycan

Ruhum daralıyor...

Radyoda bir şarkıcı bağırıyor...

"Arada sırada uğra bana"

"Sakın teslim olma" falan gibi bir şeyler söylüyor...

Ritim hareketli, ses neşeli, şarkı umutsuz...

Bu yaman çelişki tüm yaşamımızı etkilemiş...

Hücrelerimize kadar işlemiş...

Sokakta ki kavga... Dizilerdeki şiddet...Kapkaç, terör.....

Bunlar hep bir sosyal travmanın izleri değil mi...

TV'de tartışma programı izliyorum, herkes birbirine aşağılar gibi bakıyor...

Aykırı bir şey söylemeye hakkınız yok...

Veya besbelli bir kayıkçı kavgası...

Veya kurgulanmış tek ağızdan koro gibi bir söyleşi...

İşyerinde guruplaşmalar...

Sevgi ve saygı rafa kalktığından bu yana her şey düzmece, sahte...

Saygı gösterileri bile "vıcık vıcık yağ" kokuyor...

Ama tüm bunların arasında hala sevgi temizliğini korumayı başarmış..

Evet...

Sevgi...

Ancak nerede ve ne kadar?

Sayı ile mi diye soracak olursanız yanıtım "evet" olacak...

Çünkü gerçek sevginin ne olduğunu unuttuk..

Sevginin toplumsal bir değer olmasında halinde mükemmel, tek taraflı olması halinde bile güzel olduğunu hatırlamıyoruz..

Sevginin bedeli olmaz... Karşılığıda alınmaz...

Radyo'da şarkı değişti, sanki bu yazının yazılacağını biliyor

"Aşkın mapushane, içinde ben mahkum"

Sonra ekliyor

"Keşke sevmez olsaydım"

Çok eski bir şarkı hatırlıyorum...

Sevginin "sado-mezoist" çağrışımlar yapmaya başladığı günlerde söylenmeye başlanmıştı...

Herşeye bir bedel biçmeye başladığımız, sevginin kaybolmasıyla, "saygı"yıda rafa kaldırdığımız bu günlerde gencecik insanların "dehşet" fotoğrafları yayınlamasını nasıl anlatabilirsiniz...

"Korkunç güzel"

Güzeliliğin korkunç olduğuna inannan bu genç "tecallüarif" mi yapıyor veya entelcesiyle "ironi" mi?

Hiç biri...

Çünkü onun değer yargıları içinde "korkunçluk" üst düzey bir algılama...

Onun içindir ki sevgiyi, güzeli, aşkı hep "korkunç" veya "dehşet" sözleriyle tanımlıyor..

Önce sevgiyi öğrenmeliyiz... Öğretmeliyiz...

Sonra sevgili olmayı becerebiliriz...

Ne dersiniz...Denemeli mi?


*****

GÖRECEKSİN

Bu sıcakta yelken açtık umuda

Rüzgar esmiyormuş kimin umurunda.

Yeter ki hisset...

Derinden...gönülden...

Yelkenler şişecek, göreceksin...

Güneş enerjisini verecek, bulutlar serinliğini

Ve zaman duracak

Göreceksin...

Bu umuda yolculuk ilk mi, son mu...

Kime ne ...

Belki de ilk olacak veya son

Bu yolculuk hiç bitmeyecek

Göreceksin...

Zaman durduğunda, yaşam yeniden başlayacak...



Mehmet Aycan/Kenthaber
Yayın Tarihi : 27 Şubat 2007 Salı 09:34:05
Güncelleme :27 Şubat 2007 Salı 09:36:42


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
duman IP: 85.98.157.xxx Tarih : 7.03.2007 16:53:48
kalem tutan ellerinize ve yüreğinize sağlık saygılarımla..

Eren AY IP: 88.238.36.xxx Tarih : 6.01.2009 19:11:46

Nasıl bir yazıdır bu? Bir insan nasıl böyle bir tahlilde bulunur? Hemde bu toplumda... Hayran oldum size açıkçası. Düşüncelerimin yansımasını gördüm burada. Herkesle paylaşacağım bu yazıyı. Tuhaf TV programlarından, anlamsız şeylerden daha çok ihtiyacımız var bunlara!