19
Mayıs
2024
Pazar
ANASAYFA

Yüzünüzdeki hüzün çizgileri…

Dalıp gittiğinizde uzaklara ne düşündüğünüzü bile bilemezsiniz..

Dalıp gitmek kararsızlıktır…

Neyi düşünüp dalıp gittiniz…

O anda gözünüzün önünde ne canlandı...

Hiçbir şey…

Eğer birini hatırladıysanız yüzünüzden belli olur..Ya gözünüzde hınzır bir tebessüm vardır…

Ya da yüzünüzde derin hüzün çizgileri…

Kesinlikle dalmazsınız...

Dalgınlık kararsızlıktır.. Belki de karar verememekten doğan çaresizlik…

Dalıp gitmek kimi zaman korkudur…

Korku çeşitli…

En büyük korku da kaybetmektir…

Ama tüm bunlar bir karasızlık sonucu değil mi?

Veya çaresizliğin..

Çoğu kez öyle olmadık mı..

Dalıp gitmedik mi uzaklara, anlamsız bakışlarla…

Düşünürken dalmak farklı bir şey…

Öyle olduğunda bile, yaşamınızda birkaç dakika kayboluveriyor…

Dalıp gidiyorsunuz, o anda ne düşündüğünüzü, neyi hayallediğinizi hatırlamıyorsunuz..

Genellikle açmaza düştüğünüzde dalarsınız..

Ne önünüzdekini görürsünüz, ne de yanınızdakini fark edersiniz..

Çaresizlik, doruğa ulaştığı andır…

Aslında belki dalgınlık unutmaktır…

Dalıp dalıp gittiğinizde bir süre sonra niçin dalıp dalıp gittiğinizi unutursunuz..

Sonra da dalıp gitmenize neden olan şeyi unutursunuz…

Ben de herkes gibi zaman zaman dalıp gidiyorum…

Her dalıştan uyandığımda, eğer çevrelerde biri yoksa kendime tokat atıyorum ve çok sıkı telkinde bulunuyorum…

Eskiden korkuyordum düşüncelerimi açıklamaktan…

Dalgın biriydim…

Şimdi açıkça söylüyorum…Ve soruyorum;

Evet….Hayır…

Her iki cevapta benim için geçerli…

Hiç olmazsa umutları başka ilk baharlara taşımaktan vazgeçip sonbaharın güzelliğini keşfetmeye çıkarım…

Güz gülleri de , güzel açar…

Kim bilir….

Biz yolun yarısında hala ilk baharlarda gezinmeye çalışıyoruz…

Kalbimiz öyle diyor…..

Yaramaz çocuk ne olacak…

****************************************
Ve haftanın şiiri….

Dalma öyle derinlere..

Yine yüzün asık…kızgınsın…

Yeryüzünde tüm haksızlıklar seni bulmuş sanki…

Duydum…

Komşu kadına da şikayet etmişsin

Uğradığın haksızlıkları anlatmışsın..

Haklısın…

Kim haksızlığa uğramıyor ki…

Sadece sen değilsin yalnız olan…

Belki de sen yalnızlığı seçtin…

Düşün…

Sevgiyi ararken, seni seven kimleri kaybettin…

Hiç bakmadın ki etrafına…

Oysa yanı başındaydım..

Dizinin dibinde, gözünün önünde…

Sen sevgiyi arıyordun…

Ve seveceğini…Sevdiğini…

Görmedin bile beni…

Remzi anlattı… Dün yine Kadıköydeymişsin…

Ve yine bir pastanede yapayalnız

Ve yine mahsun..

Ve yine o güzel kahverengi gözlerinle…

Bakıyormuşsun uzaklara…

Bizi bir alemiz bugünlerede sorma…

Geçenlerde ben ve içkim… hayalinle derin bir sohbete daldık..

Katılsaydın aramıza inan sende çok eğelenirdin..

İnan…

Uzun uzun senden söz ettik…

Saçından, kokundan, hatta ayak topuğundan…

Ve de kahverengi gözlerinden…

Görüyorum yine yüzün asık…kızgınsın..

Yalnızlığından korkuyorsun..

Dalma öyle uzaklara…

Birde görmek için bak…

Ben yanıbaşındayım, dizin dibinde, gözünün önünde…

Bak göreceksin…

Gel sohbetimize sende katıl…

Ben, hayalin ve sen…

Dertleşiriz…Belki seversin…

Mehmet Aycan
Yayın Tarihi : 9 Ocak 2006 Pazartesi 15:03:56


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?