16
Mayıs
2024
Perşembe
ANASAYFA

Ya tarafsızlık ilkesi ?

Zaman diye yazıma başlamak istiyorum. Bilmem! duydunuz mu, " Zaman akıp gidiyor. Dur demek olmaz. Sarılıpta geçmişe avunmak olmaz. Ne sen kalırsın ne de ben, bu dünyada. Umudun kaybedip pes etmek olmaz. Gönül isterdi ki hep iyi olsun çok iyi olsun bütün acılar bitsin, her an hoş olsun ama ne yaparsın insan oğlusun acı olmayınca tatlı da olmaz." Yaşamlarımızı çok güzel ifade etmiş değil mi ?

Yılların nasıl geçtiğini algılayamıyoruz bile. Zaman, tuzak kuruyor sanki bizlere. Unutulmaz dediğimiz acılar unutuluyor. Unutulmasa da ateşken köze , köz iken küle dönüyor. Bizler de geçmişin hayali ile teselli oluyoruz. Yazılarımda hep yoğun yaşadığım duygularım yer alıyor. Yazmanın ölçütüde yazanın duyguları olmalı diye belirtmek istiyorum.

Sevgi, dostluk, hedef derken bir çok konuya değindim yazılarımda. Yaşamımı ve yaşamlarımızı sorguladım. Güncel konular hakkında ,sorunlara cevaplar aradım. Biliyorum ki; yaşam denilen karmaşa da bazen yaşadığımızı bile unuttuğumuzu ve monoton bir insan konumuna düştüğümüzü, çözümsüz yapay gündemlerle aynı noktada sabitleştiğimizi görmekten de üzüntü duyuyorum.

Yazmaktan korkar oldum bu aralar, üsdatlar ayrılmış, farklı guruplara yön belirtmişler. Örnek aldığım üsdatlar farklı guruplarda, şimdi ben ne yapmalıyım?

Gazeteci; tarafsız olmalı...

Bu sözü nasıl bir anda sileyim? Peki şimdi ben hangi tarafı tutayım? Memlekette de sorun bitti ya ! Yapay gündemlerle nasılda bölünmeye başlamışız. İlk önce tarafsızlığı unutmuşuz, sonra gerçekleri gördüğümüzde susmuşuz.

Kafam çok karıştı çoook...

Meydanlarda söylenenlere kırılırken, haksız sloganlar diye düşünürken, şimdi o sözler doğru mu endişesini yaşıyorum. “Ateş olmayan yerden duman tütmez” Atasözünü doğrularcasına son gelişmeler.

İlk okuduğumda şok olduğum yazının gerçekliğini bilemem ama, hissettiklerim derinden yaraladı beni. Bir hayvanın bile kuyu macerası manşetten özürlüymüşüz gibi 4-5 defa tekrar edilmesi haber olurken, vatan uğruna şehit düşen canlarda sayı aranması üzücü. Bu mantık dışı ve etik değil! Bu düzenin nereye kadar gideceğinide artık düşünmek bile istemiyorum.

“Tüfek icad oldu. Mertlik bozuldu” sözünün günümüz karşılığı olarak da “ Görsel basın icad oldu . Toplum bozuldu” demek istiyorum. Bilinç altı zehirlenen insanlar okuma ve araştırma yerine farklı dünyalara sürüklenip duruyor. Her haberde, magazinde, dizide , renkli dünyalar gelecek neslimizi dejenere ediyor. Kısaca, varolanları keşfetmek yerine hazırcı, sunulanı alan , düşünmeyen toplum olup çıkıyoruz.

Neden ? Anlamıyorum ama insanları tanımıyor olsak bile, bazı kurallar çerçevesinde yaşamak zorunda bırakılıyoruz bu bir gerçek. Umutlarımız ve mutluluklarımız hep zaman içerisinde gerçekleşmeden yok olup gidiyor.

İdeallerimizin yerini, ekmek kavgası alıyor.

Sanal ortamlar, görsel medya sayesinde de farklı dünyaları yaşamaya kalkıp, varolan gerçekler unutuluyor.

Diğer taraftan büyük oynamayı sevenler ise tüm yaşamını kısıtlayıp hedefe yürümeye çalışıyor. Kim ölmüş , kim kalmış, hüzün mü, sevinç mi veriyormuş çevresine, umursamıyor...

Unutulan;

" Ne sen kalırsın ne de ben, bu dünyada. Umudun kaybedip pes etmek olmaz "

Umudunu kaybetmeyen, pes etmeyenlerin sayısı artmakta. Bu nasıl yansır geleceğimize hep birlikte göreceğiz. Hanlarla, yatlarla değil ! iki metre kefenle bu dünyayı terk edeceğiz.

Yayın Tarihi : 25 Haziran 2007 Pazartesi 15:28:37
Güncelleme :29 Haziran 2007 Cuma 16:57:26


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
okan tuğlu IP: 85.105.92.xxx Tarih : 27.06.2007 17:57:54
yazarımız öyle ki bir solukta belki de tüm toplumun ortak sancısını dile getirmiş. tebrikler. ekleme yapmak istediğim bir cümle: bilgiler çoğalıyor, artık herkes biliyor ama yorumlardaki farklılık insanı insan, savaşanı kazanan yada kaybeden yapıyor öyle değil mi?