Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yabancı düşmanlığı ırkçılık, anti semitizm ile belirli din ve kimliklere karşı önyargılara, İslam düşmanlığının da eklendiğini söyledi.

Polonya’nın başkenti Varşova’da Avrupa Konseyi’nin Üçüncü Zirvesi’nde konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, terörün dini, kültürü, ırkı ve milliyeti olmadığını da söyledi.

Başbakan Erdoğan, küresel gelişmelerin Avrupa Konseyi’nin, insan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğü alanlarındaki görevini daha da önemli kıldığını belirtti.

Yabancı düşmanlığı, ırkçılık, anti semitizm gibi önyargılara dikkat çeken Erdoğan, ’’bu hastalıklara İslam düşmanlığının eklendiğini ne yazık ki görüyoruz. Bu gelişmelerden kaygı duymamak elde değil’’ dedi.

“İlkeler dünyanın diğer bölgeleri için de örnektir”

Avrupa Konseyi’nin üzerine inşa edildiği ilkelerin, küresel çerçevede yaşanmakta olan zorlu dönemde rehberlik niteliği taşıdığını dile getiren Başbakan Erdoğan, “Avrupa Konseyi çerçevesinde belirlediğimiz standartlar, dünyanın diğer bölgeleri için örnektir” dedi.

11 eylül saldırılarının, uygarlık için büyük bir tehdit oluşturan terörizmin ulaştığı ürkütücü boyutları ortaya koyduğunu hatırlatan Erdoğan, “terörizm de küreselleşmekte, bölge, din ve ırk ayırımı yapmadan masum insanları katletmektedir. Terörizmle mücadele, güçlü uluslararası dayanışma gerektirmektedir” dedi.

Erdoğan, terörizm gibi uyuşturucu, silah kaçakçılığı, insan ticareti, yolsuzluk ve çevre sorunları etkilerinin de ulusal sınırları aştığını söyledi.

Yüksek demokrasi hedefi

Demokrasinin, çok boyutlu bir düşünme biçimi olduğunu belirten Erdoğan, Türkiye’nin yüksek demokrasi standartları hedeflediğini söyledi.

Türkiye’de halkın artan ihtiyaç ve demokratik beklentilerine cevap verdiklerini ifade eden Başbakan Erdoğan, “toplumumuzun özelliklerini dikkate alıyor ve bizim için en iyiye ulaşmaya gayret gösteriyoruz. Başkalarının deneyimlerinden de büyük ölçüde yararlanıyoruz” dedi.

Türkiye’nin Avrupa Birliği ile ilişkileri ve tam üyelik adaylığının reformlara ivme kazandırdığını belirten Erdoğan, son iki yıl içinde Türkiye’de kişisel özgürlükler konusunda önemli aşama sağlandığını vurguladı.

Liderlerle ayaküstü sohbet

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Üçüncü Avrupa Konseyi Zirvesi’ne katılan bazı liderlerle de ayaküstü sohbet etti. Erdoğan, Royal Castle’da düzenlenen zirvede, aile fotoğrafı çekiminin ardından ilk oturuma geçerken, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Yunanistan Başbakanı Kostas Karamanlis, Polonya Cumhurbaşkanı Aleksander Kwasniewski, Polonya Başbakanı Marek Belka, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi lideri Tassos Papadopulos, Lüksemburg Başbakanı Jean Claude Juncker, Norveç Başbakanı Kjell Magne Bondevik, Fransa Dışişleri Bakanı Michel Barnier, Bulgaristan Başbakanı Georgi Parvanov, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Başkanı Rene Van Der Linden, Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Terry Davis ile ayaküstü sohbet etti.

Başbakan Erdoğan, Ermenistan Cumhurbaşkanı Robert Koçaryan ile ise karşılaşmadı.

Zirve iki gün sürecek

Üçüncü Avrupa Konseyi devlet ve hükümet başkanları zirvesi, Polonya’nın başkenti Varşova’da başladı.

Yeni Avrupa mimarisi içinde Konsey’in rolü ve birlik ile ilişkilerin ele alınacağı zirvede, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin çalışma etkinliğinin artırılması da gündem maddeleri arasında yer alıyor.
46 devlet ve hükümet başkanının katıldığı zirvede Türkiye’yi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan temsil ediyor.

Avrupa Konseyi zirvesi, Kraliyet Şatosu’nda ev sahibi Polonya’nın Cumhurbaşkanı Aleksander Kwasniewski’nin açılış konuşmasıyla başladı. Konuşma öncesi, konsey üyesi 46 ülke lideri aile fotoğrafı çektirdi.

’Avrupa’nın Birliği ve Değerleri’

’Avrupa’nın Birliği ve Değerleri’ başlıklı ilk oturumda liderler, Avrupa Konseyi’nin insan hakları, demokrasi ve hukuk devleti ilkelerine ilişkin ortak değerleri ve ilkelerine yönelik sözlerini tekrarlayacak.

Liderler, insan hakları koruma mekanizmasının en önemli bölümü olan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin etkili biçimde sürmesine yönelik kararlılıklarını onaylayacak.

’Avrupa Toplumu İçin Yeni Meydan Okumalar’ başlıklı öğleden sonra yapılacak oturumda ise, Avrupa vatandaşlarının güvenliğini tehdit eden terör, organize suç, rüşvet, insan kaçakçılığına karşı alınacak ortak önlemler gözden geçirilecek.

Terörizmin finansmanı, insan kaçakçılığı ve kara para aklanmasıyla mücadele konularında üç Avrupa sözleşmesi üye ülkelerin imzasına sunulacak.

Oturumda ayrıca, ’daha insani bir Avrupa’nın inşası’, ’sosyal uyum’, ’çocukların korunması’, ’kültürel farklılıkların zenginleştirilmesi’, ’siyasi katılım’ ve ’kültürler arası diyalogun geliştirilmesi’ konuları ele alınacak.

Zirvenin ikinci gününde ise ’Avrupa mimarisi’ başlığı altında düzenlenecek son oturumda, Avrupa Konseyi’nin başta Avrupa Birliği olmak üzere diğer Avrupalı örgütlerle yapacağı işbirliği ele alınacak.

Nihai bildiri

Zirve sonunda nihai bildiri ile bildiride yer alanların hayata geçirilmesinin yollarını gösteren bir eylem planı yayımlanacak. Zirvede birçok liderin ikili görüşmeler yapması bekleniyor.

1949 yılında kurulan Avrupa Konseyi, Avrupa Birliği’nin oluşması ve giderek büyüyen bir siyasi güç haline gelmesinin ardından son yıllarda bir ’kimlik bunalımı’ içerisine girdi.

Daha çok bir ’insan hakları denetleme örgütü’ olarak çalışan Konsey’in bu görevi tehlikede. Çünkü Avrupa Birliği kendi insan hakları denetim örgütünü kurmaya hazırlanıyor.

Bu zirvede, Avrupa Konseyi’nin görevini yeniden tanımlaması bekleniyor. Avrupa Konseyi üyeleri arasındaki işbirliğini, sayıları 190’ı aşan Avrupa sözleşmeleri temelinde yürütüyor.

Avrupa Konseyi, hukuki bağlayıcılığı olan bir sözleşmeler sistemiyle çalışıyor. Bu sistemin belirgin özelliği, Avrupa ülkelerinin üstlendiği hukuki yükümlülüklerin etkin denetim mekanizmalarının bulunması.
Avrupa Konseyi’ndeki sözleşmelerin başında, Avrupa İnsan Hakları
Sözleşmesi (AİHS) ve onun denetim mekanizması olan Avrupa İnsan
Hakları Mahkemesi (AİHM) geliyor. AİHM’ne bireysel başvuru hakkı, insan hakları denetim sürecinin temelini oluşturuyor.

10 bin polis işbaşında

Zirve nedeniyle Varşova’nın hava sahası kapatılırken, güvenliği sağlamak için 10 bin polis görevlendirildi. Küreselleşme karşıtlarının da zirve sırasında gösteri yapmaları bekleniyor.