23
Mayıs
2024
Perşembe
ANASAYFA

1 milyon dolar çöpe atıldı

Kanalın yayın yaptığı frekansın satın alınması için 'gönüllüler'den toplanan paralar, Kanal Tek'e ödendi. Ancak...

Ulusal Kanal'ın 29 Eylül akşamı kablo şebekesinden çıkartılması üzerine 'kesintisiz' yayın yapmaya başlayan televizyon yönetimi, izleyicilerinin 'tepkilerini' canlı telefon bağlantılarıyla aktarmaya devam ediyor.
     
     Ulusal Kanal yöneticileri, günün belli saatlerinde ekrana çıkarak, kanalın kablo şebekesinden çıkartılmasının, "AK Parti ve CIA"nin ortak "girişimi" olduğunu iddia ediyor.
     
     Tek yanlı bilgilendirilen izleyiciler ise, kanalın şebekeden çıkartılmasının sorumlusu olarak gösterilen AK Parti'ye yükleniyor. İzleyiciler, kanalın kablo şebekesinden çıkartılmasını, "Kuvayi Milliye'ye karşı düzenlenmiş bir saldırı" olarak yorumluyor.
     
     Öyle ki; bugün yayına telefonla katılan bir izleyici, hızını alamadı ve kanalı şebekeden çıkartan yetkililer için, "Türkiye düşmanları" ifadesini bile kullandı.
     
     Kuşkusuz bu 'öfke'nin gelişmesindeki en büyük payın sahibi, Ulusal Kanal yönetimi... Çünkü, kanal yönetimi, "olay"ın tüm detaylarını anlatmak yerine, sadece sonucu tartıştırıyor.
     
     "İnfiale" kapılan Ulusal Kanal izleyicileri ise, adeta bir "akıl tutulması" yaşıyor. Çünkü, telefonla yayına katılan izleyicilerden tek bir tanesi bile, şu ana kadar şu soruları sormadı:
     
     -Kanalın kablodan yayın yaptığı ve Kanal Tek adlı firmanın sahibi olduğu frekansı almış mıydınız?
     
     - Eğer aldıysanız, kaç para ödediniz? Ödediğiniz paralar karşılığında, hangi teminatları aldınız?
     
     - Yok eğer kiraladıysanız, Kanal Tek'le yaptığınız sözleşmenin süresi mi doldu? Ya da bizi neye dayanarak, frekanstan çıkarttılar?
     
     Kuşkusuz bu sorular çoğaltılabilinir. Ancak burada dikkat edilmesi gereken temel nokta şu:
     
     Kanal Tek'ten alındığı iddia edilen frekansa, bugüne dek, 1 milyon dolar ödendi. Kanal çalışanları, hem düşük maaşlar aldı, hem de gününde ödeme yapılmadı. Ulusal Kanal, başlattığı kampanya ile, "Ulusal Gönüllüleri" adı altında bir oluişum yarattı ve buradan para toplamaya başladı.
     
     Çalışanlara ise, "Biraz daha sabredin, kanalı tamamen alıyoruz. Borcumuz bitiyor. Bundan sonra maaşlar gününde ödenecek" denildi.
     
     Ulusal Gönüllüleri'ne ise, toplanan paralarla, kanalın frekansının alındığı söylendi kulaktan kulağa... Ancak, şu gerçek hiç anlatılmadı: "Kablolu yayın hakkı, üçüncü şahıslara satılamaz ve devredilemez"
     
     İşte şimdi, Ulusal Kanal yöneticileri, bu gerçekle karşı karşıya geldi. Frekansın sahibi Kanal Tek, mahkemeye başvurdu ve "Artık bu kanaldan kendim yayın yapacağım. bu yüzden, Ulusal Kanal'ın yayınını durdurun" dediğinde, koblodan çıkmanın ilk sinyali de gelmiş oldu.
     
     Kanal Tek, mahkemede alınan kararı RTÜK'e, RTÜK de bu yazıyı, Telekom'a faksladı. Kanal böylece, "gerçek sahibi"ne geri dönmüş oldu.
     
     Ulusal Kanal yönetimi ise, Kanal Tek'e bugüne kadar ödediği 1 milyon doların boşa gittiğini gördü. Çünkü, yaklaşık 1.5 yıldır, Kanal Tek'e para ödeniyordu. Bu paranın tutarı ise, 1 milyon dolardı.
     
     Öyle ki; dün bu konuyla ilgili bir açıklama yapan Ulusal Kanal yönetimi, paradan hiç bahsetmeden, "Biz Kanal Tek'e karşı tüm yükümlülüklerimizi yerine getirdik" açıklamasını yaptı.
     
     Paradan söz edilmeden yapılan açıklamada gözden kaçırılan bu nokta, "ilk toz bulutu dağıldıktan sonra" bugüne kadar kanala para verenlerce sorulmaya başlanacak.
     
     Asıl tartışma ise, Kanal Tek'in "Biz size kanalı satmadık, kiraladık. Zaten satamazdık, çünkü yasalar buna engel" demesiyle alevlenecek.

Tarsus Haber Ajansı-www.TarsusHaber.Com
Yayın Tarihi : 2 Ekim 2003 Perşembe 13:59:30


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?