Aczimendi tarikatı lideri Müslüm Gündüz 14 yıl sonra ortaya çıktı, ilginç açıklamalar yaptı: “Laikler bizi insan görmüyorsa biz de onları insan görmüyoruz. Fadime Şahin ile dini nikahlıydım. Bu da laik sistemi kesinlikle ilgilendirmez. Evimin basılması insan hakkı ihlali”
Türkiye’nin 28 Şubat’tan tanıdığı Aczimendi tarikatı lideri Müslüm Gündüz, 14 yıl sonra canlı yayında NTV’de Ruşen Çakır ve Mirgün Cabas’ın programına katılarak çarpıcı açıklamalarda bulundu.
1996 yılında Refahyol iktidarında bir anda ortaya çıkan Aczmendiler ülkenin gündemine oturmuştu. Bunların arasında Müslüm Gündüz, Ali Kalkancı ve Fadime Şahin arasında yaşanan olaylarla birlikte 28 Şubat Muhtırası’na doğru giden bir süreç başlamıştı. O zaman Müslüm Gündüz ve Fadime Şahin’in bir evde basılması ise yıllarca ekranlardan ve hafızalardan silinmedi. Çakır ve Cabas, programda en çok 28 Şubat sürecinin üzerinde dururken, Gündüz ise bu konudaki sorulara net cevaplar vermekten ısrarla kaçındı. Direk ya da dolaylı olarak ‘kurgulanmış’ bir sürecin içinde yer almadığını söyleyen Gündüz, kullanılmış olma ihtimalini de kesin bir dille reddetti.
Fadime Şahin sorusu çıldırttı!
Müslüm Gündüz denince akla gelen ikinci isim olan Fadime Şahin de programın ilginç tartışmaları arasında yer aldı. Mirgün Cabas’ın, Fadime Şahin ile ilgili iddialar ve ilişkisine dair yönelttiği soruya sinirlenen Gündüz sert tepki gösterdi. ‘Laik düzen var beyfendi bu nasıl bir soru?’ diyen Gündüz, Fadime Şahin ile ilgili sorulara yanıt vermekten ısrarla kaçındı. Evine yapılan polis baskınını hatırlatan Gündüz, bunun bir insan hakları ihlali ve mahrem bir alan ihlali olduğunu söyledi. İddialara yanıt vermeyen Gündüz’e göre olay özel hayatına yapılan saldırıdan ibaret.
Gündüz yaşananları kızgın bir dille şöyle anlattı:
“Fadime Şahin’le dini nikahlıydık. Bu da laik sistemi ilgilendirmez. Laik sistemin benim dini nikahımı sorgulamaya ne hakkı var? Alır nüfus cüzdanını, bakar 18 yaşını geçmiş mi? Geçmiş. Alır ağzının payını oturur. Medeni kanuna aykırı hiç bir şey yoktu. Ayıp olan kapının kırılıp evimin basılması idi. 25 yaşında üniversite bitirmiş hanımla oturuyorduk. Laik sistem bunu nasıl sorguluyor. Laikler bunu dinlesin. Laikler nasıl bizi insan görmüyorsa biz de onları insan görmüyoruz. Onlar bizi insan görüyorsa biz de görüyoruz.” Cabas’ın ‘’O nikah ne oldu?’’ sorusuna da ‘’Ne yapacaksınız?’’ diye çıkışan Gündüz, Cabas konuyu değiştirmeye çalışmasına rağmen öfkelendi.
İslamcı çevrelerin kendisini eleştirmesine de değinen Gündüz: “Eleştirebilirler tabii, dilin kemiğin yok ki. Önemli olan ispattır. Biz Peygamber’in yolundan yürüdük. Yolumuz hep kesildi. Ankara’ya sokulmadık, kışın ortasında Elazığ’a gönderildik. Mesele şu aslında. Demokratik laik bir Müslüman mı olsun yoksa hiç mi olmasın? Biz böyle değiliz. Bir adam hem Müslüman hem laik olamaz. Nedir laiklik? Devletin bütün dinlere eşit mesafede olması değil mi? Bunun adı gavurluktur. Karıncaseverler Derneği, İstanbul’a gelmek isterse bir sorun olur mu? Hayır. Peki Aczmendiler Ankara’ya gelmek istediğinde neden kıyamet kopuyor? Bizim kimseye zararımız yoktu ki.”
“Ben rejime karşıyım...”
Kemalizmin sonunun geldiğini öne süren Gündüz, “Ben rejime karşıyım, Kemalist rejimin sonu gelmiştir. Ben o rejimi yıkmak istiyorum... Rejim bizi yere vurdu. Ama biz de rejimi yıktık” diye konuştu.
Akşam tesadüf eseri dinledim bu güne kadar kendi sınıfından tv ve medyaya yansımış en büyük şaklaban ve konuştuğu kelimemin anlamını bilmeyen akıldan yoksun delinin teki kendisi bile verdiyi yanıtlara inanmıyor başkalarından nasıl bekler hiçmi aynaya bakmıyor bu adam sanki fadime şahinle evde oturup sohbet ediuorlardı dangalak adam yatak odasında uygunsuz bir şekilde ben yakalanmadım işine geldiyi zaman islami kanunlar söyle böyle diyor işine gelmediyi zaman medeni kanunlardan bahsediyor 18 yaşında bir kızın ve ya o yaşı geçmiş bir bayanın çırılçıplak yakalanmasına medeni kanun yaşı reşit diyor tamam derlerde biliyormusun yasalar karşısında bunun bir suç ve adının Zina oldugunu be dangalak akıldan yoksun kabahat onu tv ye cıkaranda vereceksin böylesileri madenlere çalışsın dursun...
haberi okudum gerçi haberi okumadan evvel televizyonda dinlemek gibi bir apdallık yapdım ve pişman oldum dinlediğim için ilk başlarda kendimi yadırgadım sonra iyiki dinlemişim dedim nedeni ülkemi ne gibi tehlikelerin beklediğini vatandaşların hangi duyguile kimlerin peşine takıldığını sözüm ona bazı kişilerin ne denli akılsız olduğunu nasıl kandırıldığını anladım hükümete sözde darbe planı hazırladığı için birçok aydın ın birçok muazzaf subayın onlarca emekli subay ast subay ve generalin sendika başkanı sivil toplum kuruluşu başkan ve üyelerinin sudan bahanelerle göz altına alıp tutuklanmasını aylarca zindanlarda çürütüldüğünü içerde intihar edeninden hastalanıp hayatını kaybedenler ve onuru zedelenen bunca vatanperver varken televizyonda çıkıp 70 milyonun önünde halkın yüzüne baka baka ikdidardakilerin gözünün içine bakarak yüzüne adeta haykırarak ve o zindanlarda çile dolduran sözde darbecileri oraya atan savcılara meydan okuyarak onlara adeta siz ancak vatanına saygı gösderenlere gücünüz yeter dercesine biz bu rejime yani CUMHURİYETE karşıyız biz bunu sallamağa başladık bu rejimin miadı doldu yıkacağız derken bu benim deyil bu günkü idarecilerin güvenlikden sorumluların ve savcıların suratına atılmış bir nefret tokatı idi ve bunun ne inkarı nede hazmı mümkündür ben bu gün en azından emniyetden savcılardan iç işleri bakanlığından ve basından gündüzün sarf etdiği lafları savcılık suç unsuru görüp basının haberini ihbar kabul edip en azından soruşturma açdığını görmek bu vatanın savunucusu olduğuna inanmak isderdim ama yokmuş ergenekonun savcısı olan başbakan nedense rejimin savunucusu bile çıkmadı buda gösderiyorki kimin kim için çalışdığı ortada gerçek niyetlerin nasıl olduğudur evetçiler bu kara leke birazda sizindir eserinizle övünün diğer yandan dine saygısı allaha saygısı olmayan zat biz peygamberimizin yaşadığı gibi yaşamak isdiyoruz buna hakkımız yokmu diye sorarken sayın spiker ve diğer katılımcı bir iki soru sormakdan kaçındı acaba çekindiğinden mi yoksa bu tarikatcıların maskeleri düşecek çekingesindenmi sormadı peygamberimiz yaşadığı toplumda devletine isyan etmedi kabilesini horlamadı müslüman yada başka bir din ayırımı yapmadı yolculuğunu zaman zaman yaya yada deve sırtında yapdı etrafındakiler yokluk içinde iken kendi saltanat içinde harem kurup cariyelerle yaşamadı hak hukuk çiğnemedi bu gün biz peygamberimiz gibi yaşamak isdiyoruz deyip teknolojinin son gelişmelerinden yararlananlara bakın ben türbanı inancım gereği takıyorum diyenin altında giydiği kot pantola vücüt hatlarının nasıl meydana çıkdığı allanmış pullanmış sözde inançl lara bakın kurandan inançdan bahseden ama kuran da yeri olmayan uygulamaları baş tacı yapanları dikkate aldığınızda gerçek dini yüceltmek deyil gerçek kanunsuzluklara adaletsizliklere namussuzluklara peşkeş çekmelere musade etmiyen laik cumhuriyeti diskalifiye etmek yıkmak yerine şeyhul islamın uydurma fetvasıyla kadıların fermanıyla kuranın deyil kişinin yorumuyla uygulanan bir düzen getirmekdir nasılki kuran tek evlilikden başkasına musade etmediği halde islamda dört evliliğe helal diyen yobazların yorumu gibi islamda ve peygamberimizin hayır yaparken incitmiyeceksin hayır yaparken bir elin verdiğini öteki görmiyecek dediği halde basın önünde yardım alanları teşhir edenler gibi birkişiye yardım edip doksan yerde bunu açıklayanlar gibi dine ve kurana saygı gösdermiyenlerin kuranı gerçeği gibi deyil kendi çıkarları doğrultusunda yorumlayıp işine geldiği gibi uygulamak bunuda din adına gösderip halkı uyutmak kendine köle etmek isdeyenlerin projelerini müslüm gündüzün konuşmasını izlerken ve sonrasını tahlil ederken anlamamak mümkün deyil peygamberimiz gibi yaşamak sadece sakal büyütmek başına birşeyler sarmakve üzerinde acayip giysilerle dolaşmak deyildir sen çarık deyil kösele ayakkabıyı giyeceksin eşekle katırla deyil son model arabayla uçakla seyahat edeceksin mumla kandille deyil elektrikle aydınlanacaksın yer ateşinde deyil kalöriferle ısınacaksın modern çağın her nimetinden yararlanacaksın ama giysilerin ilkel çağdaki gibi olacak bu ancak kendini ve birkaç abtalı kandırmak olur halbuki dinimizde bunu emreder peygaberimizde hadisinde vurgular toplumda ayırıcı dikkat çekici ve düzen bozucu olmıyacaksın bunlar demekki peygamberden daha üstün olduklarını sanıyorlar ve kuranın aslınıda inkar etmekden kendilerini alıkoyamıyorlar işde gerçekden korkulacak gerçekden kendinizi sakınmanız gereken din adına dinsizlik ALLAH adına ALLAHIN vermediği vazifeyi kendıne vazife sayanlar bunlar dini yücelten deyil gerçek islam dinini gayri müslümler önünde ayağa düşürmek isdeyen din ve rejim düşmanlarıdır
böyle bir neyi ne olduğu belli olmayan bu insanlar islamiyeti de , demokrasiyi de,cumhuriyetide yaşayamazlar, bilemezler bilmezki şu anda cumhuriyet sayesinde böyle konuşuyor.ATATÜRK VE CUMHURİYET SAYESİNDE KONUŞUYOR.BU TUR İNSANLAR SADECE DOĞRU BENİM ,DİĞERLERİ YANLIŞ DİYEN İNSANLAR DIR.BÖYLE İNSANLAR ŞOV İÇİN HERŞEYİ YAPARLAR BEĞENDİKLERİ KIZLARI DİNİ NİKAH LA KANDIRIP İŞLERİ BİTİNCEDE YÜZ ÜSTÜ BIRAKIRLAR.TV YAPIMCILARIDA BU İNSANLARI ÇIKARIP ŞOVLARINA ALET OLUYORLAR.SAYGILARIMLA
Heyt Bee MüsLüm baba Elazığlı Baba :)
BEN SADECE BASLIGA DEGINMEK ISTIYORUM (14 yil sonra ortaya cikti) Türkiye tv. leri yol gecen hanimi kendi kendine cikacaksin gazetelerde bunu pekistirecek 14 yil sonra cikti yi gündeme getireceksin Simdi basina bir sorum ciktimi cikarildimi ciktiysa nasil cikar cikarildiysa neden cikarildi seyirciler ve okuyucular kelime oyununa getiriliyor kim ne kazaniyor kime faydasi var anlamakta sasiyorum
Ruşen Çakır ve Mirgün Cabas,a hayret etmemek mümkün değil.NTV gibi bir kanalda bu demokrasi düşmanı adamı niye ağırlayıp,rejim düşmanlığını haykırmasına müsaade ediyorlarki.Hele o Ruşen Çakır,ın proğram boyunca yılışık yılışık gülmesi ve karşısındaki kendini bilmezi ciddiye alması, münazaraya girmesi olacak şey değildi.Hiç yakışmadı,hiç.Ne kanala,nede sevdiğimiz,taktir ettiğimiz TV proğramcılarına.
birleri bunları piyasaya şürüyor ama kim daha dün hiç ortada yokken türban hadisesi ile ortaya çıktılar aklıma 1994 yılı kocatepe caminde bir akşam üstü kıldığım namaz geldi akşam namaza durduk namaz bitti dışarı çıktık bir de ne görelim bir sürü tv kanalı herbirinin yanında bunların tarikatından biri en az 6 kamera demeç veriyorlar hayırdır dedim kendi kendime ne oluyoruz ne tvcileri nede bu zatın tarikatından olan demeç verenleri akşam namazında görmedim ama sözleşmiş gibi cami avlusunda toplanmışlar dini içerikli mesajlar veriyorlardı garipsedim zaten iki sene geçmedi bu adamı fadime şahinle basılırken gördük bir şeyler yanlış gidiyor hadi ozamanın hükümeti karışıktı şimdiki hükümet bu adamlara neden meydan veriyor
tüm yorumları okuyorum çıkan sonuç şu a) bişrileri tarafından kullanılıyor tekrar ortamı germek için tv lere çıkarılıyor bencede doğruluk payı var b)25 yaşındaki bir bayanla resmi nikahı olmadığı halde beraber olmuş zinadır imam nikahı yok deniliyor ama bu şık yanlışlarla dolu ve yazan zihniyette belli önyargı ve kör gözler nedenmi dini yani imam nikahı var her dinde olduğu gibi islamiyettede var bu zihniyet derken eğer buna zina diyenler ki ben yaptıkları doğru şey demiyorum ama bu zinaysa halis toprak m.ali erbil ve sostetik ünlüler daha neler neler bunlar zina değil bu zihniyet için çünkü onlar zina değil sevgili ilişki ve medyatik şahıslar toplumun aydın kesimleri yol göstericileri işte burdan alıyorum güzdüzün yaptığını onaylamıyorum ama bu yorumları tek taraflı yazan zihniyetide onun kadar ve ondan daha tehlikeli buluyorum kesinlikle ağzı salyalı olmayın diyorum ne olursa fikrinize ters bir fikir dahi olsa yada aynı düşüncede bir arkadaşınız dahi olsa yanlışa yanlış doğruya doğru deyin insan olduğunuz belli olsun işte adamlık doğruluk budur
yine irtica senaryosu oynanmak mı isteniyor.Herhalde ortalığı irtica yaygarasıyla yapıp paranoyak topum oluşturmak isteyen bir servis var gibime geldi.
Otoritenin onaylamadığı ve nüfus siciline kaydı olmayan evlilikler geçersizdir. Halk nezdinde de onaylanmamaktadır. Kanunlarımız bu tür evliliklere ZİNA olarak işlem yapmaktadır. Kadını seks aracı yapılmasını modern yasalarımız önlemiştir. Bu şahıs zinayı din kisvesi altında meşru kılma çabasında ve beyanındadır. İmam nikah kıyma yetkisinde değildir. Kendisine bu otorite verilmemiştir. Dinimiz kendisine devletçe yetkilendirilmiş bir otoritenin nikah kıyabileceğini emretmiştir. İmama camilerde sadece namaz kıldırma görevi verilmiştir. Bunun dışında görevi yoktur. Yapılan evlilikler kanun, halk ve dinimizce geçersizdir. Otoritenin yasal kaydı dışında kitabına uydurulmuş birlikteliklerdir. Meşru zemini yoktur.
Türkiyede bir insanin kendi kendine sorumlulugu 18 yasinda basliyor 18 gecmis lerse buna göre bir kadin bir erkek bir yerde bir birlerini bulamazlar mi ille evlenmekmi gerek suna bilen bir kisi aciklik getirirse memnun olucam bilelimde ona göre hareket edelim bilmem ne yoluna bu yastan sonra düsmelelim öyleya
bu adamin maskesi dustu simdi cikmis yine zirvaliyor akp yi zora sokmak icin planlanmis bir chp klasigi
atatürkçülüğün değil akp'nin sonu gelmiştir.
28 şubat ın aktörlerindendi..hala kendisine verilen görevi devam etttiriyor..fadime şahinde ali kalkancıda aynı ekipten...28 şubattan önce değnekle gezen bu kişiler birden kayboldu,epey gözükmedi şimdi yine dönmeye çalışıyorlar...bu provakasyonlar artık bayatladı...3-5 anlama özürlüde bu provakatöre bakıp islama yada hükümete saldırmasın..kardeşce ve adilane yaşayıp gidelim...