29
Mayıs
2024
Çarşamba
ANASAYFA

15 yıldır nabzı ölçülemiyor

Dünyada çok az kişide görülen ve nedeni bilinmeyen nabızsızlık (Takayasu) hastalığına iki yaşında yakalanan ve hastalık nedeniyle gözlerini kaybeden 17 yaşındaki Sevil Erol'un yine hastalık nedeniyle incelen, daralan ve tıkanan damarları değiştirilerek, bacakları ve böbrekleri kurtarıldı.

Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Kalp ve DamarCerrahisi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Eyüp Hazan, nabızsızlık hastalığının nadir rastlanan ve kalp ana damarıyla (aort) dallarını tutan hastalığın, genelde 20-40 yaş arasında kadınlarda görüldüğünü kaydetti.

Prof. Dr. Hazan, Erol'un kalp damarında, kasıktaki dallarına kadar uzanan damarların kan dolaşımını engelleyecek kadar inceldiğini, daraldığını ve tıkalı olduğunu belirterek, by-pass yöntemiyle damarlarını değiştirdiklerini bildirdi.

Hastanın kendilerine şiddetli ağrı, sık sık bayılma ve güçsüzlük şikayetiyle geldiğini ifade eden Prof. Dr. Hazan, şunları söyledi:

''Hasta geç kalması durumunda, damarlarındaki sorun nedeniyle bacaklarını ve böbreklerini kaybederdi. Doç. Dr. Nejat Sarıosmanoğlu, Prof. Dr. Baran Uğurlu ile birlikte hastayı acil ameliyata aldık. Vücudunun başka yerlerinden aldığımız damarlar ve yapay damarlarla hastanın sorunlu damarlarını değiştirdik.''

Prof. Dr. Hazan, Erol'un bacaklarının kan dolaşımı olmadığı için morarmaya başladığını belirterek, şöyle dedi:

''Bu hastalık yüzünden gözlerini kaybeden hastamızın, bacaklarının kesilmesi, böbreklerini kaybetmesi, hatta yaşamının sonlanması söz konusu olabilirdi. Hastanın erken getirilmesi ve ekibimizin hızlı hareket etmesi,
kurtulma şansını artırdı. Hastamızın sağlık durumu gayet iyi.''

Gözlerini iki yaşındayken kaybettiğini söyleyen lise son sınıf öğrencisi Sevil Erol da ''Bacaklarımda, göğsümde şiddetli ağrılar vardı, sık sık bayılıyordum. Çok halsiz ve güçsüzdüm. Bacaklarım kurtulduğu için çok şanslıyım,
görmemeye alıştım fakat yürüyememek çok zor olurdu'' dedi.

Erol, derslerinde çok başarılı olduğunu ve öğretmen olmak istediğini belirterek, ''Hayatı gözlerimle görmüyorum belki ama diğer duyularımla hissediyorum ve çok seviyorum. Sağlığıma kavuşmamı sağlayan doktorlarıma teşekkür ediyorum'' diye konuştu.

NABIZSIZLIK HASTALIĞI NEDİR?

İlk kez 1908 yılında Japon Dr. Mikoto Takayasu, tarafından tanımlanan klinik tablo, ''Pulseless Disease-Nabızsızlık Hastalığı'' adıyla anılıyor.

Baş dönmesi, bayılma, uzun süren hafif ateş, adale ağrıları, görme kusurları, kollarda güçsüzlük, çabuk yorulma gibi belirtileri olan hastalığı tanımanın kolay olmadığı belirtiliyor. İlerlemiş ve atardamar yetersizliği belirtileri varsa darlık ve kısa tıkanıklıklar balon-stent veya daha ileri durumlarda by-pass ile tedavi ediliyor.

Nadir görülen hastalık 20-40 yaş arası kadınlarda ortaya çıkıyor. Hastalık seyri sırasında damarlarda daralmaya bağlı olarak dokularda beslenme bozuklukları izlenebiliyor. Nabız alınamaması, damarlar üzerinde üfürümler ve
böbrek damarları etkilenmişse hipertansiyon saptanabiliyor. Anjiyografiyle (damar filmleri) tanı koyulabiliyor.

AA
Yayın Tarihi : 16 Ocak 2008 Çarşamba 12:24:08


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?