18
Mayıs
2024
Cumartesi
ANASAYFA

’17 Aralık’tan önce tanınma şart değil’

Avrupa Birliği dönem başkanı Hollanda’nın 17 Aralık zirvesi için hazırladığı sonuç taslağının basına sızmasının ardından, Avrupalı liderlerden tepkiler gelmeye başladı.

17 Aralık’ta takınacağı tavır dikkatle izlenen bir ülke de Kıbrıs.

Kıbrıs, Türkiye’nin tam üyeliğine karşı çıkmıyor, ancak koşullar öne sürüyor.

Lahey’de bulunan Kıbrıs Dışişleri Bakanı Yorgo Yakovu, BBC Türkçe Bölümü’nden Ayça Abakan’ın sorularını yanıtladı.

BBC: Dün basına sızdırırılan ilk taslakla ilgili değerlendirmeleriniz nedir?

Yorgo Yakovu: Bizim açımızdan bazı olumlu unsurlar taşımaktaysa da, taslak bildirgenin doğru hazırlanması için ortaklarımızla ve özellikle de AB’nin dönem başkanıyla birlikte çalışacağız.

Kıbrıs sorununu, sorunun çözülmesini bir ön koşul olarak koymayacağız ama, Türkiye’nin yerine getirmesi gereken Kopenhag kriterleri konusunda kaygılarımız var.

Komisyon raporunda da yer verildiği gibi, kimi sapmalar olduğunu saptadık.

Raporda yer almayan diğer bazı başka noktalar da var.

Biz, Türkiye’nin Kopenhag siyasi kriterlerini yerine getirmediği görüşüne dayandırıyoruz savımızı.

Bu savımızı madde madde ortaklarımıza anlatık.

Bu noktalar hem siyasi, hem de yasal nitelikli.

Çok güçlü yasal tavsiyeler aldık, ama şimdilik bırakın işin yasal tarafını.

Bu taleplerimizden yalnızca biri var elimizde.

Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki görüşmelerde yeni bir bölümün açılması ya da bir bölümün kapanması için veto hakkımızı saklı tutacağız.

Bana göre, Türkiye ile görüşmelere başlama kararı, Avrupa Birliği’nin uzun yıllar içinde alacağı en önemli karar olacak herhalde.

Bu yüzden de, komisyonun raporunu en ince ayrıntılarına dek incelememiz gerekiyor.

Bu konudaysa, gerçi görüşler soruluyor, telefon konuşmaları yapılıyor ama neredeyse gıyabımızda çalışma yürütülüyor, gerçek anlamda tartışma yapılmıyor.

Bu yüzden Bakanlar Konseyi içinde bize bu konuda tartışma fırsatı verilmesini bekliyorum.

BBC: Peki Türkiye’nin gümrük birliğini benimsemiş olması Kıbrıs Cumhuriyeti’ni bir anlamda tanıma anlamına gelmiyor mu?

Yorgo Yakovu: Bu bir ilerleme. Ama bu zaten Türkiye’nin yasal yükümlülükleri arasındaydı.

Geçen yılki ara dönem raporunda,Türkiye’den, hızla, Ankara Anlaşmasındaki uyum protokolünü imzalanmasının istendiğini hatırlatayım.

Bir yıl geçti ve hala imzalamadılar.

Şimdi söylenen şey "Türklere fazla baskı yapmayalım. Zira 17 Aralık tarihine çok az zaman haldı" savı da doğru değil. Zira, Türkiye’nin en azından bazı yüklenimlerini yerine getirebilmesi için epey zamanı vardı.

Ama bunu yapmadı. Türkiye’nin bu yüklenimlerinden kaynaklanan başka sorumlulukları var.

Örneğin Kıbrıs bandıralı gemilerin Türk limanlarını kullanması sorunu.

Kıbrıs uçaklarının Türkiye üzerindeki uluslararası hava sahasından yararlanmaları. Bütün bunlar, devletler hukuku ve GATT kararlarının öngörmesinden başka, gümrük birliği anlaşmasından da kaynaklanan unsurlar.

Biz, Dünya Ticaret Örgütü çerçevesinde Türkiye aleyhinde yasal girişimde bulunmak zorunda kalmak istemiyoruz.

Ama bunu da yapamıyoruz, çünkü bu iş Avrupa Komisyonunun sorumluluğu.

Ama Türkiye bu anlaşmayı uygulamaya başlamazsa, ortaya gülünç bir durum çıkacak.

Bir yandan Komisyon Türkiye’yle görüşmelerin başlamasını önerecek ama diğer yandan da başka bir organın, Dünya Ticaret Örgütü’nün bünyesinde, Türkiye aleyhinde dava açmak durumunda kalacak.

BBC: Peki Tasos Papadopulos yönetimi, 17 Aralık’tan önce Türkiye’nin Kıbrıs Cumhuriyeti’ni resmen tanımasını şart koşuyor mu?

Yorgo Yakovu: Hayır, bizim istediğimiz, ilişkilerin normalleşmesini getirecek yeni bir süreç.

Bu, Kıbrıs’ın tanınmasını da gerektirecektir tabi.

Kıbrıs bugün dünyada iki yüz ülke tarafından tanınıyor. Bir tek Türkiye var istisna.

Dolayısıyla Türkiye’nin Kıbrıs’ı tanıması, Kıbrıs’a çok şey kazandırmış olmaz, ama AB içinde bir ülke bir diğerini tanımaz ise, sivil toplum düzeyinde, ticari düzeyde hiç bir ilişki kurmazsa, o zaman hiç bir şeyin yürümesi mümkün olmaz.

Böyle bir durumda Kıbrıs’ın, Türkiye’nin birlik üyeliğine kabulü yönünde görüş bildirmesi halinde, birliğe karşı yükümlülüklerini yerine getirmesi mümkün olmaz.

Türkiye, Kıbrıs’la ilişkileri normalleştirme sürecini başlatmak durumundadır, bizim ana talebimiz bu.

Buna bağlı başka adımlar da var tabi Türkiye’nin atması gereken.

Bunları Avrupalı ortaklarımızla konuştuk. Ama Hollanda dönem başkanlığı tarafından hazırlanan taslakta bunların hiçbirinin dikkate alınmadığı anlaşılıyor.

BBC: Kıbrıslı Rumlar, gerçekten Türkiye’yi AB içinde görmek istiyor mu?

Yorgo Yakovu: Kamuoyu yoklamalarına göre, Kıbrıs Rum halkının yüzde 60’ı Türkiye’nin AB’ye girmesine karşı.

Ama bu şaşırtıcı değil.

Düşünün ki Fransa kamuoyunun yüzde 79’u karşı Türkiye’nin üyeliğine.

Avusturya’da bu oran daha da yüksek.

Kamuoyu eğilimleri böyle ama bizim Kıbrıs hükümeti olarak Türkiye’nin üyeliğine ideolojik bir itirazımız yok..

’Hristiyan değil’ ya da ’Avrupa kültürünün parçası değil’ gibi tezler öne sürmüyoruz biz.

Hatta Türkiye’nin AB’ye girmesine yardımcı olmak istiyoruz. Ama bunu yapabilmemiz için önce onların bize yardımcı olması lazım.


BBC TÜRKÇE
Yayın Tarihi : 1 Aralık 2004 Çarşamba 03:15:27


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?