20
Mayıs
2024
Pazertesi
ANASAYFA

2. ses kaydı internette

Yüksek Askeri Şûra öncesi emekliliğini isteyen eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner’in bazı subaylarla yaptığı toplantının ses kaydının 2’nci bölümü de internete düştü.

Koşaner, ses kaydında Balyoz davasıyla ilgili “Neyimiz varsa çaldırmışız. Namerdin eline malzeme verdik” diyor.

Yasadışı yollardan yapıldığı anlaşılan ses kaydına göre Koşaner’in çarpıcı değerlendirmeleri özetle şöyle:

Balyoz’da neyimiz varsa çaldırmışız

- Balyoz’da, bizi üzen taraf neyimiz var neyimiz yok çaldırmışız. Konuşmalarımız dâhil. Ne konuşuyorsak var adamların ellerinde, namerdin eline malzeme verdik. Şimdi bizi üzen taraf arkadaşlar 1’inci Ordu’da her şeyimizi çaldırmışız. Her şeyimizi. Seminerle ilgili neyimiz var, neyimiz yok çaldırmışız. Yetkisiz kişilere ulaşmış konuşmalarımız dâhil. Esas rezalet bu. Nasıl bu olur yav, nasıl bu olur. Ne konuşuyorsak var adamların elinde. Sıkıntı burada. Bu rezilliği yapmışız. Balyoz’un hikayesi bu. Suç olan kısmı da işin içerisinde olabilir, onu burada kaydı-ihtiyatla sayıyorum. Ama bunlar hep bizim aleyhimizdeki kişilerin eline çok güzel malzeme verdi. Maalesef namerdin eline malzeme verdik. Balyoz’un, günahı, vebali 1. Ordu’ya ait. Karargâhtan böyle planlar nasıl dışarı çıkar izahı yok, kim verdi, biz verdik. Hiç kimseyi suçlayamayız. Bunların günahı, vebali, hatası koskoca 1. Ordu’da bir plan semineri yapılıyor. Tüm planlar tüm teferruatıyla milletin elinde şimdi. Bir de bu rezalet var. Nasıl olur yav, bir ordu karargahından bu bilgiler nasıl çıkar ya.

Telefonda olur olmaz konuştuk

- Bu sıkıntılı durumlara gelmemizin sebebi arkadaşlar maalesef biziz. Biziz. Bizleriz. Hata yaptık. Yanlış şeyler yaptık. İşimizi ciddiye almadık. İşte evrakımıza bilmem nemize sahip olmadık. Çaldırdık. Ortalıkta rastgele konuştuk. Konuşmalarımızı duydular. Ona buna suç yüklediler. Bilir bilmez konuştuk. Efendim. İmza atarken kağıtlara dikkat etmedik. Yav nedir bunun. Herkes paraf etmiş, ben de atayım altına bir imza dedik, o iş nelere döndü geldi. Dikkat etmedik. Cep telefonlarımızla olur olmaz konuştuk. Malzeme verdik. Bilgisayarlarımızda lüzumsuz bilgileri depoladık. İşte geldiler aradılar. Bir sürü şey buldular. Hesabını veremiyoruz.

Şehit aileleri ve gazilerle temas edin

- Şehit yakınlarına saygıda kusur ediyoruz. Yağmasanız da gürleyin. Bölgemizde bulunan şehitlerimizin yakınlarına gazilerimize arkadaşlar, biraz ilgide kusur ediyoruz. İlla kapısını çalıp da ziyaret etmek değil, ara sıra telefonla dahi olsa mutlaka herkes bölgesindeki gazi şehit ailesi gazilerimizle yakın temasını devam etsin. Yağmasak bile gürleyelim. Köy okullarını tamir ettirelim. Kaynağı validen, oradan buradan tırtıklarsınız. Bizim güzel âdetimiz vardı. Senede herkes bir iki köy okulunu elden geçirirdi filan. Onu pek yapamıyoruz herhalde. Köy okullarından en azından her sene birini ikisine el atalım. Bunun kaynağını validen oradan buradan tırtıklarsınız bunlar kolay hep yaptık bunu yav. İlla ki ödenek gelecek değil.

İçimizde helal süt emmemişler var

- Bizim içimizde maalesef helal süt emmemiş arkadaşlarımız da çıktı. Maalesef onu da bulamıyoruz. Belki birkaç kişi. Neticede maalesef çok malzeme vermişiz. Çok vermişiz malzeme. Halkımız endişeli ama halkımızı korumak için 35. maddenin (TSK İç Hizmetler Kanunu) bir yerde yazması gerekmez. Biz bunun için varız. Kimse bize akıl öğretemez, halkımız biraz endişeli gibi gözüküyor. Şimdi kim ne derse desin arkadaşlar, kim ne söylerse söylesin. Bunun bir yerde yazması da gerekmez.

35. maddeyi ister koy, ister kaldır

- Hani diyorlar ya 35. maddeyi kaldır da bilmem ne maddeyi koy. İster koy, ister koyma. Biz Silahlı Kuvvetler olarak bunun için varız. Bu bizim doğal tarihi görevimiz. Kimse bunun hakkında bize akıl öğretemez. Kimse bunun aksini bize söyleyemez. O zaman bizim varlığımızı inkâr ederiz. Bunu diyemez. Biz de bunu söylediğimiz zaman bazılarının hiç hoşuna gitmiyor. Biz bunu söyleyeceğiz. Ve bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da omuz omuza dimdik başımız dik vazifemizi müdrik bu duygularla kol kola omuz omuza görevimizi yapmaya devam edeceğiz. Bunun başka hiçbir çıkar yolu yok.

Erleri kullanma işini kaldıralım

- Erlerin subayların özel işlerinde kullanılması, kimi itini gezdiriyor kimi evini boyatıyor. Herkesin gözü üzerimizde. Erleri kullanma işini yavaş yavaş kaldıralım. Yoksa kaldırtacaklar bakakalacağız böyle. Şimdi birkaç da idari konudan bahsedeyim. Tabi herkesin gözü üzerimizde. Nasıl üzerimizde? Kim, hangi asker kanunsuz iş yapıyor. Hangi subay, er kullanıyor. Hangi subay, general, amiral her neyse köpeğini, itini bilmem nesini askere gezdiriyor. Okuyorsunuz değil mi gazetede.

Gazeteci haber için anasını bile satar

- Gazetecilerle ilişkiler; onlar analarını bile satar. Basından uzak durun. Gazeteci dediğin adam anasını bile satar onu oraya haber diye koyar. Arkadaşlar ne şekilde olursa olsun bakınız bir laf var benim çok hoşuma gidiyor. Hiçbir basın mensubu bize düşman olmaz. Ama dost da olmaz. Basın, basın demek basın mensubunun görevi demek, haber olabilecek bir şeyi yakalarsa çok afedersiniz anasını bile satar onu oraya haber diye koyar. Hiç kimsenin gözünün yaşına bakmaz. Çünkü onun için en önemli şey haber bulmak gazeteye koymak. Para alıyor çünkü. Bir de manşete çıkarsa haber primi de varmış. Manşet oldun diye. Onun için gazetecilerle temasta mahalli olsun, ulusal basından olsun televizyoncu olsun, gazeteci olsun, uzak durunuz. Uzak durunuz. Nezaketinizle bilmem neyinizle uzaklaştırınız.

Sağlam durmazsak sıkıntı yaşanır

- Sağlam durmazsak bizden sonrakiler daha büyük sıkıntılar yaşarlar. Sağlam duruşumuzla milletimizin emrinde olduğumuzu ispatlamak göstermek mecburiyetindeyiz. Temellerimizi sarstırmamak durumundayız. Eğer biz gevşersek bizden sonrakiler çok daha zor durumda kalacaklar. Onun için birbirimize inanmalı, omuz omuza el birliğiyle dimdik tek vücut halinde durmak zorundayız. Bu sıkıntıları dile getirme ihtiyacını duyduğum için söylüyorum.

Milletin ordusuyuz paralı asker değiliz

- Biz milletin ordusuyuz. Onun bunun paralı askeri değiliz. Bunu da her zaman göstermek zorundayız. Biz milletin ordusuyuz. Bununla övünüyorum. Onun bunun paralı askeri, ordusu bilmemnesi biz olamayız. Biz bunun için asker olduk. Onun için bu görevi seçtik. Onun için fedakârlığa katlanıyoruz. Zaten bize çok görevler, yetkiler, veriyor yasalarımız. Onları bilip onlara göre yapın, konuşun, tartışın.

Hürriyet
Yayın Tarihi : 26 Ağustos 2011 Cuma 10:26:13


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
yasar ertas IP: 94.135.148.xxx Tarih : 26.08.2011 11:15:31

ses kaydi kimin Dogruyu bilememekle beraber ses kaydinda birinci olan daha güzel ikinci olanda bunu tamlamakta ve dogrular ele alinmakta . Dogru konusan birileride cikiyormus demek geldi icimden."dokuzuncu köyde aklima gelmedi degil." buna ragmen tesekkürler.Acizane düsüncem birincide mayinlarin plansiz düzensiz eskiden veya simdiden dösenmesi. Islerimiz böyle olmamasi gerek ama böyle yapiyoruz farzedelim bir düsmana ilerliyorsun mayinlariniz nerde diye onlardan bilgimi alalimda basmayalim.tv.lerde askeriye arazide yol kenarinda gidiyor en önde dedektörle bir asker tam gaz gidiyor bir saga bir sol aleti salliyor acaba bu dogrumu yapiyor .dogruysa amenna ama dogru degilse bu mesuliyeti kim kabul ediyor. Özel islerde kullanip var herkez biliyor. bilindigi halde neden bu isle sorumlu emir veren kisiler varken bu kisilerde olmaz demiyor emir  bitiyor yerini uyari ve laflar aliyor.o zaman bir dengesizlik doguyor. gibime geliyor.Zaten her isimizde bir dengesizlik varda artik bunlarin azalmasi düzelmesi icin cabalarin geldigi zamandayiz. artik millet bilincli artik millet askerlikse askerlik yapmak istiyor.fabrikada iscilikse iscilik ama sigortasinin ödenmesini zamani gelince emeklilikse emeklilik istiyor. bunun neresi kötü yinede gönlümüz de asker bir baskadir bu baskaligi bir güzellige götürmekte caba sarttir.güzelikler haklar geldikce herkez bir hos olacaktir % 100 olmaz ama olacak iyi bir seyler.