30
Mayıs
2024
Perşembe
ANASAYFA

2002'de nasıl evet dediysek...

DEVLET BAKANI VE BAŞBAKAN YARDIMCISI BÜLENT ARINÇ:

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Hatip Dicle hakkında verilen kararın, Mart ayında kesinleşmiş bir ceza hükmüne dayandığını ve bunun emsalleri olduğunu ve bunların milletvekilliklerinin iptal edildiğini belirterek, "Bundan memnun olmamak doğaldır, ama bu memnuniyetsizliği şiddete, insanları üzecek davranışlara sürüklemek bence çok yanlıştır. Halk buna tepki gösterir" dedi.

Arınç, Bursa milletvekilleri ile birlikte milletvekili kaydını yaptırmak için TBMM'ye geldi. 5. kez mazbata alan Arınç, basın mensuplarına kestane şekeri dağıtmasının ardından soruları cevaplandırdı. YSK'nın Hatip Dicle kararının ardından BDP'li vekillerin meclise gelmeyeceğine yönelik açıklamaları hakkında ne düşündüğünün sorulması üzerine Arınç, bu akşam yayınlanacak bir televizyon programında bu konuda değerlendirmesini yaptığını söyledi. Arınç, şunları kaydetti:

"Benim düşüncem şudur: Beğensek de beğenmesek de, değiştirilmesini veya yenilenmesini istesek de bin anayasa var. Yürürlükte bir seçim mevzuatı var, Türk Ceza Kanunu var. Yani bir hukuk devletinde olması gereken yasal düzenlemeler şu anda hepsi mevcut ve yürürlükte. Dolayısıyla 76. madde milletvekili seçilebilme şartlarını öngörüyorsa, bu değişmediği müddetçe bunun uygulanması gerekir. 'Ben beğenmiyorum, o halde uymayacağım' diyemezsin. Parlamento yasamanın yapıldığı yerdir. Demokrasinin kalbidir. Burada yüzde 90'lara yaklaşan bir temsil gücü var. Beğenmediğimiz, yanlış bulduğumuz, demode olduğuna inandığımız bütün düzenlemeleri parlamentomuzda değiştirme imkanımız var. Anayasa değişiklikleri de buna dahil. Ama yürürlükte bulunduğunda yazılı hukuku işleyen bir mekanizmaya karşı 'seni tanımıyorum, seninle mücadele edeceğim, sokaklar savaş alanına dönecek, dağa çıkacağız, vuracağız, kıracağız' söylemleri hiçbir siyasetçinin ağzına yakışmayan söylemlerdir. Bir insan şuna karar vermeli; 'ya siyaseti ya şiddeti tercih edeceğim'. Siyaseti tercih etmişseniz, şiddetten uzak kalacaksanız. Dünyanın hiçbir yerinde siyaset şiddet yoluyla yapılmıyor. Dolayısıyla arkadaşlarımız milletimizin değerli oylarıyla seçilip, bağımsız olarak buraya geliyorlarsa ve sonunda bir grup kurarak parlamentodaki yasama çalışmalarına katılacaklarsa, şiddet dilinden uzak durmalılar, şiddeti kullanmamalılar. Tahrik, teşvik, bazılarının yaptığı gibi tehditler Bütün bunlar bir siyasetçi ağzına yakışan, bir partinin mensubuna yakışan eylem ve davranışlar değildir."

Arınç, BDP'nin bağımsız gösterdiği adaylara 'hukuk içinde mücadele etmeleri, parlamentoda yasama çalışmalarına katılmaları ve Türkiye için demode olduğuna inanılan veya millet vicdanına ters olduğu düşünülen uygulamaların değiştirilmesi için yasalar içerisinde faaliyet gösterme tavsiyesinde bulundu.

BDP'YE SAĞDUYU ÇAĞRISI

Hatip Dicle hakkında verilen kararın, Mart ayında kesinleşmiş bir ceza hükmüne dayandığını belirten Arınç, bunun geçmişte de emsalleri olduğunu ve mutlaka bunların milletvekilliklerinin iptal edildiğini söyledi. Arınç, şöyle devam etti:

"İsteyen hem karar baksın, hem de geçmişteki uygulamalara baksın. Bundan memnun olmamak doğaldır, ama bu memnuniyetsizliği şiddete, insanları üzecek davranışlara sürüklemek bence çok yanlıştır. Halk buna tepki gösterir. Bir siyasetçi olarak da bu söylemi kullananlara halkımız mutlaka tepki verecektir. Gelsinler, parlamento çalışmalarına katkıda bulunsunlar. Milletin kürsüsünü kullansınlar, denetleme görevini yapsınlar, yasama faaliyetlerinde bulunsunlar. Emin olun, haklı ve doğru taleplerde biz de

kendileriyle birlikte olacağız ve katkı sağlayacağız. Ama bu olayı bahane ederek Türkiye'yi gerginliklere sürüklemenin insan hayatına mal olacak, cana, mala zarar verebilecek eylemleri tahrik etmenin herkes tarafından elbette şiddet ve nefretle kınanacağına inanıyorum. Arkadaşlarımızı sağduyuya davet ediyorum."

"MÜZAKEREYİ SOKAKTA YAPMAYIZ"

Selahattin Demirtaş'ın 2002'de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan için yapılan yasal düzenleme gibi bir düzenleme yapılması önerisinin hatırlatılması üzerine Arınç, "Elbette bu talepler haklı da, makul de olabilir. Bunlar sokakta konuşulmaz. Parlamentoya gelinir, '76. maddenin değiştirilmesi gerekir, çünkü' diye bir gerekçe hazırlanır. O zaman meclis bunu görür ve mutlaka yerine getirir. Yerine getirir derken, bunu mutlaka onların istediği şekilde yapar anlamında da söylemiyorum. Ama bir yasa değişecekse, yeni bir yasa yapılacaksa, anayasanın maddelerinde değişikliğe gidilecekse; bunun şiddetle veya insanları sokağa teşvik etmekle hiçbir alakası yok. Bunu yapacak olan demokrasinin kalbi, millet iradesinin tecelli ettiği yer parlamentodur. Doğru, haklı taleplere nasıl 2002'de evet demişsek, bugün de evet demeye hazırız. Ama bunun müzakeresini sokakta yapmayacağız, parlamentoda yapacağız" dedi.

Ara seçim tartışmalarının gündeme gelmesiyle ilgili bir soru üzerine de Arınç, "Bunlar boş tartışmalar' karşılığını verdi.

MERVE KAVAKÇI HATIRLATMASI

Arınç, Dicle'nin adaylığına izin verilip, milletvekilliğine izin verilmemesinde bir kasıt görüp görmediğine ilişkin bir soruya ise şöyle cevap verdi:

"YSK böyle çalışıyor. Unutmayın ki, Merve Kavakçı'nın milletvekilliği de parlamentoya girdikten sonra ama yemin yapamamıştı, daha sonra gerçekleşti. Yani engel bir sebebin daha sonra ortaya çıkmış olması hali de bu 76. maddenin uygulanmasını gerektirebilir. Keşke bütün bunlar daha aday olmadan ortaya konulabilse ve o zaman kişilere 'şu sebeple siz aday olamazsınız, seçilemezsiniz' denilmiş olsa. Ama YSK'nın bu dönemde o kadar yanlış, o kadar özensiz kararları var ki, hangi birini eleştireceğimizi doğrusu bilemiyoruz. Ama seçildikten, mazbatasını aldıktan sonra bu işlemin yapılmış olması, yazılı hukuka uygundur."

'BDP'liler meclise gelmezlerse ne olur?' sorusuna da Arınç, "Kendileri bilir. Parlamento burada. Parlamento çalışır, görevini yapar. Ama isteriz ve umarız ki bu arkadaşlarımız da parlamento çalışmalarına katkıda bulunsunlar. Çünkü kendilerine oy veren milletimiz onları parlamentoya milletvekili olarak seçti, milletvekili sokakta durmak, parlamentoda çalışmasını yapar. Sokakta siyasetini yapar, parlamentoda yasama çalışmalarına katkıda bulunur. Yani onlar orada kalacak, buraya gelmeyeceklerse, o zaman kendilerini seçenle aralarında bir sorun oluşacaktır. İçlerinde çok tecrübeli insanlar var, bu farkı mutlaka gözeteceklerdir" yanıtını verdi.

DEVLET BAKANI VE BAŞBAKAN YARDIMCISI BÜLENT ARINÇ:
DEVLET BAKANI VE BAŞBAKAN YARDIMCISI BÜLENT ARINÇ:
İHA
Yayın Tarihi : 23 Haziran 2011 Perşembe 14:21:04
Güncelleme :23 Haziran 2011 Perşembe 16:59:50


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?