17
Mayıs
2024
Cuma
ANASAYFA

25 yıllık sır

1980 öncesinin önde gelen sol örgütlerinden Devrimci Yol’un kurucusu Oğuzhan Müftüoğlu, 12 Eylül darbesinden haberleri olduğunu açıkladı. 12 Eylül öncesinde en geniş kitleye sahip sol hareketlerden Devrimci Yol’un kurucusu ve önde gelen ismi Oğuzhan Müftüoğlu, 12 Eylül darbesine ilişkin bilinmeyen bir sırrı 25 yıl sonra açıkladı.

Müftüoğlu, darbe yapılacağı bilgisini 12 Eylül’den 8 ay önce aldıklarını, bunu o dönemde faaliyet gösteren 20 kadar sol örgütün temsilcileriyle paylaşarak, "Darbecilerin işini kolaylaştıracak eylemlerden kaçınalım" önerisinde bulunduklarını, ancak bunu kabul ettiremediklerini söyledi.

Devrimci Yol davasının 1 Numaralı sanığı olan Oğuzhan Müftüoğlu, 12 Eylül öncesi sol hareketler içinde yaşanan ve başarısızlığa uğrayan, "Darbeyi önleme" görüşmelerini Birgün Gazetesi’ne yazdı. Müftüoğlu, "Bu ülkede solun ve halkın başına gelen en büyük kötülük" diye nitelediği 12 Eylül’ü 8 ay önceden haber alışları ve bunu önlemek için o zamanki sol örgütlerle görüşmelerini şöyle açıkladı:

"Bir askeri darbe kararı alındığı, 12 Eylül’den aylar önce biliniyordu. Arkadaşlar, o dönemde faaliyet yürüten 20 kadar sol örgüt temsilcisiyle bu bilgiyi paylaştılar. ’Bu insanların hepsi şimdi hayatta.’ Böyle bir darbeyi engellemek için ne yapılabilirdi? En azından darbecilerin işini kolaylaştıracak eylemlerden kaçınılabilir, ortak kitlesel eylemler yapılabilir, önlemler alınabilir miydi?"

"Pasifistlikle suçlandık"

Müftüoğlu, sol örgütlerle bir darbe geleceği bilgisini paylaşmalarının 12 Eylül’den 8 ay önce gerçekleştiğini bildirdi. Müftüoğlu "O arada sol ne yaptı dersiniz? Bugüne kadar kimsenin üstüne alınmak istemediği bu tür soruların yanıtını bulmak için o günlerin tarihini hatırlamak yeterli" diyerek, sol örgütlerin tavrına ilişkin şunları yazdı:

"Faşist bir darbeye karşı ortak önlemler alma konusunu kimse ciddiye almadı. Bazılarımız ’Faşizm geliyor diye pasifizm öneriyorlar’ biçiminde yazılar yazdı. Türkiye tarihinin en karanlık dönemini başlatan bir faşist darbeye beş kala, bırakın bunu önlemek için ortak önlemler almayı, sol gruplar birbirlerine karşı şiddetli bir mücadele ve rekabet içine girdi. Herkes kendi başarısını, başkasının başarısızlığında aradı, diğerlerinin başarısını kendi başarısızlığı olarak algıladı."

'İç çatışmalar çoğalmıştı'

Müftüoğlu yazısında, "Askeri darbeden önceki bir iki ay içinde solun kendi iç çatışmaları, ayrışmaları en üst düzeye çıktı. Sol içi çatışmalardaki ölümler en çok o dönemde oldu.Bunun bir rastlantı olduğunu düşünmek mümkün değil" ifadesine yer verdi.

Son girişim 11 Eylül'deydi

Müftüoğlu, 12 Eylül’ü önlemek için başarısız kalan son girişimlerini de, "Bu durumu önleyebilmek için o dönemde sol gruplar içinde taraf sayılmayacak kişilerden yardım istedik.
Çünkü solcular birbirlerini dinleyecek durumda değildi. Murat Belge ve Mihri Belli bir çağrı metni yayınlamayı kabul ettiler. 11 Eylül’de akşam üzeri Murat Belge’nin beni aradığını bildirdiler. Metinle ilgili bir şey konuşacağımızı düşünerek yanına gittiğimde ’geldiler’ dedi. Birlikler çoktan harekete geçmiş, darbe başlamıştı" diye anlattı.

Sol olgun değildi

Müftüoğlu, 12 Eylül sonrasında kafasına en çok "Gelişini herkesin gördüğü ve neredeyse davul zurna ilan ettiği" 12 Eylül darbesinin önlenip önlenmeyeceği sorusunun takıldığını belirtirken de, bu soruya "Bence önlenemezdi. Çünkü sol olarak 12 Eylül’ü önleyebilecek donanımda, yetkinlikte ve olgunlukta değildik" diye yanıtladığını ifade etti.

Birgün
Yayın Tarihi : 30 Aralık 2004 Perşembe 15:01:29
Güncelleme :30 Aralık 2004 Perşembe 15:08:33


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?