25
Mayıs
2024
Cumartesi
ANASAYFA

3 hayat kadını casus mu?

Genelkurmay’a ait çok gizli plan ve projeleri yabancı istihbarat örgütlerine sızdıran İnesa, Lia Rahmatova ve Nona Burduli’nin yakalanması için MİT de devreye girdi.
Gölcük Deniz Ana Üs Komutanlığı’nda ortaya çıkarılan fuhuş çetesi kapsamında yürütülen soruşturmada, askerlerle fuhuş yaptığı belirlenen yabancı uyruklu üç kadının ‘ajan’ olduğu öne sürüldü.

Çetenin, yabancı uyruklu kadınlar ve bazı hayat kadınlarının üst düzey askerlerle yaşadığı ilişkileri ‘gizli kamera’ ile kaydettikleri, elde edilen görüntülerle, söz konusu askerlere şantaj yaptıkları tespit edildi. Görüntülerin Ankara’daki farklı noktalarda yapılan aramalarda ele geçirildiği bildirilirken, fuhuş yapan üç yabancı uyruklu kadının da ‘gizli ajan’ oldukları iddia ediliyor.

Kadınların Rusya, Azerbaycan ve Ukrayna uyruklu oldukları belirtiliyor. İsimlerinin İnesa, Lia Rahmatova ve Nona Burduli olduğu belirtilen kadınlar Türkiye genelinde aranıyor. Ancak kadınların ‘takma isim’ kullanabileceği ihtimaline de dikkat çekiliyor.

Vatana ihanet ve casusluk

Deniz Kuvvetleri’nde ‘fuhuş operasyonu’ olarak yürütülen soruşturma, elde edilen belgeler ve gözaltına alınanların ifadeleri doğrultusunda, ‘vatana ihanet ve casusluk’ soruşturmasına döndü. Gözaltına alınan ve çoğunluğu asker olan şüphelilerin örgüt olarak hareket ettikleri, askerî sırlar ve devlete ait gizli bilgileri maddi kazanç sağlamak için bazı ülkelerin gizli servislerine sızdırdıkları iddia ediliyor.

Polise arama izni yok

Soruşturma kapsamında Deniz Kuvvetleri Komutanlığı ve Genelkurmay Elektronik Sistemler Komutanlığı’nda (GES) aramaların askerler tarafından yapıldığı ve polis ekiplerine izin verilmediği öğrenildi. Ekiplerin, Sahil Güvenlik Komutanlığı ve şüphelilerin ev ve işyerlerinde yaptığı aramalarda çok sayıda ‘gizli belge’ ile ‘çok gizlidir’ ibareli kozmik belgelerin birer kopyasını bulduğu belirtildi. Aramalarda elde edilen CD, belge ve klasörler İstanbul’da soruşturmayı yürüten Savcı Fikret Seçen’e gönderildi.

Kozmik belgeler de sızdırılmış

Ankara’da gözaltına alınan TÜBİTAK çalışanı Y.Ç ve Savunma Sanayii Dış İlişkiler Daire Başkanı A.L.V’nin de, ‘şifre kırma düzeneği kurarak, gizli bilgi ve yazışmaları elde etmek’ ile suçlandıkları bildirildi. Aralarında Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Harekât Başkanı Tümamiral Fikret Güneş’in de olduğu belirtilen üst düzey askerlerin MSN kayıtları, mailleri ve yazışmalarının şifre kırma düzeneği ile elde edildiği iddia ediliyor.

Gözaltılar sürecek

Öte yandan, TÜBİTAK’ın savcılığın talebi üzerine ele geçen bazı belgelerde yaptığı incelemede ‘orijinal ve devlet sırrı’ tesbitinde bulunduğu belirtildi. Bilgilerin hangi tarihten itibaren sızdırıldığı konusunda araştırmalar da sürüyor. Ankara’da gözaltına alınanlar arasında HAVELSAN’dan emekli Albay T.K’nın da bulunduğu, gözaltına alınacak isimler arasında yer alan ve temmuz ayından beri Kuzey Irak’ta görev yapan bir astsubayın ise dönüşünün beklendiği öğrenildi.

MİT de devrede

MİT’in de konuyla ilgili bir araştırma yaptığı bildirildi. Araştırmada, ‘casusluk’ yaptıkları öne sürülen kişilerin, Deniz Kuvvetleri’nin stratejik projeleri olan, Gemi Entegre Savaş İdare Sistemi (GENESİS), Denizaltı Savunma Harbi (DSH), Ege Denizi’nde keşif ve teşhisle ilgili Ufuk Projesi ve Karakol Gemisi (MİLGEM ) hakkındaki bilgileri yurtdışından bazı istihbarat örgütlerine gönderdiğinin belirlendiği ifade edildi.

13 zanlı mahkemede

Casusluk ve fuhuş operasyonunda gözaltına alınan 35 kişiden 16’sı daha, dün soruşturmanın yürütüldüğü Beşiktaş Adliyesi’ne çıkartıldı. İkisi sivil memur 14’ü asker olan 16 şüpheliden üçü savcılık sorgusunun ardından serbest bırakılırken, 13’ü tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edildi.

Taraf
Yayın Tarihi : 28 Ekim 2010 Perşembe 19:55:09
Güncelleme :28 Ekim 2010 Perşembe 20:10:54


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
jandarma IP: 78.187.79.xxx Tarih : 29.10.2010 08:49:18

Bu itham edilen suçlar  doğru ise suçluların vatana ihanet ile yargılanmaları gerekir  durum ve şartlar oluşuma veya oluşumdan sonra hangi  pozisyona döner ise dönsu makam rutbe yer için orda kalmak için bu ve benzeri şantajlara boyun eyecek ise zaten o makam ve rutbenin bir anlamı kalmıyor ben bunca bilgiyi şantaj ugruna verdim diye şerefsizce bir  açıklama yapamazlar buna gülersin bu şahısların bir an önce yargılanmaları neticeye bağlanmalı ve doğru ise  vatana ihanet cezasına çarptırılmaları gerekir böyle nacizhane bir  kurum yeterince yıprandı toparlanması gerekir Bu Ülkenin yapacak çok işi var daha bir  an önce işimize  bakalım .Sayğılarımla...