4 bin yıllık ilaç satın almışlar
Dicle Üniversitesi Hastanesi'nde önceki yönetimler döneminde ihtiyacı kat kat aşan ilaç alımı yapıldığı belirlendi. Alımlarda 4 bin yıllık ihtiyacı karşılayacak ilaç alındığı tespit edilirken, sınıf ve laboratuvarlar depoya çevrildi.
Dicle Üniversitesi (DÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi'nde önceki yönetimlerin döneminde ihtiyacı kat kat aşan ilaç alımı yapıldığı belirlendi. Hastane yönetimi, alınan ilaçlara depoların yetmemesi üzerine bazı laboratuvar ve derslikleri ilaç deposuna çevirdi. DÜ Rektörlüğüne Prof. Dr. Ayşegül Saraç'ın atanmasının ardından DÜ Tıp Fakültesi Hastanesi yönetimi de değiştirildi. Hastanenin yeni yönetimi, hastane depolarındaki ilaçları araştırınca ihtiyacı aşan çarpıcı alım rakamlarıyla karşılaştı.
MİADI DOLMUŞ İLAÇLAR
İncelemeler sonucunda depolarda yıllarca yetecek kadar ilaç bulunurken, tekrar ilaç alımı ihaleleri yapıldığı ve miadı geçmiş çok miktarda ilacın olduğu belirlendi. Hastane Başhekimi Doç. Dr. Sait Alan, göreve geldiklerinde hastanedeki ilaç depolarının dolu ve gelen ilaçları koyacak yer kalmadığını gördüklerini söyledi. Alan, daha önce ihale edilmiş ilaçların gelmeye devam etmesi üzerine ilaçlara yer bulmak için tıp fakültesinin bazı dersliklerini ve laboratuvarlarını "depoya" çevirdiklerini anlattı.
ZARAR MİLYONLARCA TL
Depodaki incelemelerde tek tek sayımı yapılan ilaçlardan kullanım süreleri geçenlerin de belirlen- diğini kaydeden Başhekim Sait Alan, "Miadı geçenleri belirledik. Eldeki mevcut ilaçları gördük. Yıllık ihtiyacımızı bildiğimiz için fazla olanları belirledik. Şu anda miadı geçmiş 14 bin adet ilaç ile 8 bin 500 adet medikal malzemesi var. Bunlar çöpe gidecek. Bunların maliyetinin net rakamını çıkarmak zor ama milyonlarca TL'yi buluyor" diye konuştu.
Sayımı aylar sürdü
Başhekim Sait Alan, depolarda yaptırdıkları ve aylar süren sayım ve inceleme sonucunda bazı ilaçların onlarca yıl yetecek ölçüde satın alındığını söyledi. Alan, "Hastanede Bactrim ilacı bir yılda 74 adet kullanılmışken, 2 bin adet alınmış. Yani 27 yıl yetecek kadar alım yapılmış. Açık kalp ameliyatında kullanılan anestezi ilacı Rapifen 2008'de sadece 1 tane kullanılmışken, tam 4 bin adet alınmış. Yani 4 bin yıl yetecek kadar Rapifen ilacı alınmış. Steril 900 bin adet ve steril olmayan 1,5 milyon olmak üzere toplam 2 milyon 400 bin adet eldiven alınmış" diye konuştu.
Şimdi anlıyotum TÜRKİYE'nin neden kalkınamadığı.. DÖRTBİN YILLIK İLAÇ STOĞU YAPARSAN AL SANA KALKIN....
BUYRUN HERKESE İBRET OLSUN YÖK BAŞKANININ DEĞİŞTİRİLMESİNİ ELEŞTİRENLER ÜNİVERSİTEDEKİ DEKANLARIN ATANMASINDA SORUN YAŞATANLAR SÖZÜM SİZE AÇIKLAMA YAPABİLİRMİSİNİZ SAYIN KILIÇTAROĞLU BUNUNDA ARAŞTIRMASINI YAPARMISIN LÜTFEN AMA BUNDA BAŞKANLIK RANTI YOK MALESEF
Dicle Universitesi çok acayip bi üniversite; kapladığı kampus alanı nedeniyle türkiyenin en büyük üniversitesi ama sosyal açıdan türkiyenin en kötü üniversitesi yazık diyarbakırıma her gelen para yiyor.:S
Devleti zarara uğratan haksız kazanç sağlayan bu gibi suçluların tüm malvarlığına el konulduğu gibi taş ve kömür ocaklarında ölümüne çalıştırılmalılar.
Bu ülke hala batmamış ise büyük mücize Devletin acilen el koyması lazım bence tek D.Ü dışımdaki hastanelerde de hırsızlıklar var. çünkü rant büyük iştah kapartıyor.tüyü bitmemiş yetim hakkını ve devletin parasınıu çar cur edenlerin ve buna göz yumanların ALLAH BİN TÜRLÜ BELASINI VERSİN BAŞKA BİRŞEY DEMİYOR.
pes yani bukadar savurganlık insan bunu yapa bilmesi için vatan h... olmalı .sorsanız neden? adam diyecektir suçum vatanımı sevmek burada görev yapanların katı,yatı vardır çünkü; sermaye devletten (haa iyi insanları tenzi ediyorun) bu devlet bu kadarmı sahipsiz hiç allah korkusu yokmu bu insanların çocuklarına sesleniyorum burda kazanılan para insana fayda getirmez bizde bir ata sözü var(dedesi goruk yer torunun dişi kamaşır) işleri çok zor araştırmalara göre var olan zenginlikler 3.kuşa kadar ancak%18. ulaşa biliyor o ulaşanların çocukları ne halde herkese ibret olsun.
başlarken suçu olana da göz yumanada müdafa edenede yazıklar olsun birde evinde veya işindeyken bir arkadaşıyla konuşması dinlenen sıradan vatandaşların tüm haraketleri tesbit edilirken koca ünüversitede yapılan bu yolsuzluk nasıl gözden kaçmış sekiz yıldır hiç denetlenmemişmi denetleyen müfettişlerin gözü nereye bakıyordu sağlık bakanı ufacık hastanelerde yapılan en ufak yolsuzluğu televizyonlarda basın önünde anlatırken kasılıyordu burayı görmedimi.gücümü yetmedi yoksa işinemi gelmedi emeklinin üç kuruşluk ilaç gideriyle uğraşacağına bunlarla uğraşsın hırsıza kilit olmaz olmaz ama bekçide uyumasın nöbeti devredene kadar uyanık kalırsa en azından hırsız rahat haraket edemez herkes sayın sezer kadar bu ülkeyi düşünseydi şimdi ihya olmuşduk alınan bir koli yumurtadan bir iki cılık çıkdı diye bütün koliler çöpe atılmaz adamın içinde bozukluk varmış sezer ne yapsın.
bu ülkede insanlar sosyal güvenceleri yok diye ilaç alamazlar ilaçsızlıktan ölürler bazılarıda ceplerini doldurmak için insan hayatını hiçe sayarak, bu ilaçları alacak sağlık güvenseci olmayan insanları düşünmeden 400 yıllık ilaç stoku yapar. allah belalarını versin diyecek hiç bir şey bulamıyorum.
Bu ilaçı ihale yapıp alan vatan hainlerine mal etmek ve bu zararı onlara ödetmek lazım. Kanunlar tabi buna imkan vermez....
neden diyarbakır neden....ya ınanınkıı o ilaçlar pkk ya gıdıyordurrr ilaç var depoda adam hala ilaç ihalesı açıyor var mı boyle bir şey...aydnım dıyenler devletı soymak için yarışıyorr resmen..
Herhalde hatırlarsınız... Cumhurbaşkanı A.N. Sezer döneminde, ataması yapılacak “bürokrat”ların “kılı kırk yararcasına” incelendiği, hatta “oturdukları evin kapıcısı”ndan bile “istihbarat” alındığı söyleniyor, yazılıyordu... Sezer, işte bu kadar “hassas”tı... Bu kadar “ince eleyip, sık dokuyor”du!.. Ki, “devlet”in içine “irtica” sızmasın!.. Peki, aynı Sezer’in 1 Ağustos 2000’de atadığı, 4 yıl sonra yine atadığı ve böylece 8 yıl boyunca, yani 2008’e kadar “rektör” olarak görev yapmasını sağladığı Fikri Canoruç’un marifetlerini gördünüz mü?.. Adam, 8 yıl boyunca “rektör” olarak görev yaptığı Dicle Üniversitesi’nin Tıp Fakültesi Hastanesi’ne, “4 bin yıl yetecek” sayıda ilaç aldırmış, iyi mi?.. “Kimler”le ilaç anlaşması yaptı?.. “Hangi firma”lara ne karşılığı, nasıl kıyak geçti?.. Ne kadar yolunu buldu?.. Elbette, tüm bunları bilmiyoruz... Bildiğimiz şu ki; bunun adı “ihale” falan değil, düpedüz “ihanet”tir!.. Bence, bu “vurgun”un tek sorumlusu Rektör Fikri Canoruç değildir!.. Onunla birlikte Sezer de yargılanmalıdır... -- alıntı Hasan Karakaya --
Yazıklar olsun buna alım izni verenlere.İdare değişene kadar hiç kimse de bu durumu şikayet etmemiş ya.Bari ilaçları iyi değerlendireblseler de heba olmasa.Yurt çapındaki tüm hastanelere dağıtsınlar mesela,tabi bürokratik engellere takılmazsa.