68 ruhu canlanıyor mu?

ABD’nin ünlü haber dergisi Time, geçtiğimiz haftalarda İngiltere ve Fransa’da yaşanan öğrenci olaylarını yorumlarken “Bu gösteriler daha büyük gelişmelerin öncüsü olabilir mi?” sorusunu sordu.

İngiliz The Guardian gazetesinin köşe yazarlarından Will Hutton ise Avrupa ’da değişen finansal sistemle birlikte başlayan öğrenci hareketlerinin “daha kötü protestoların sadece bir uyarısı olduğunu” yazdı.

On binlerce genç yürüdü

Öğrenciler dünyada, özellikle Avrupa’da her yıl gösteri düzenliyor. Ancak geçtiğimiz yıllarda bu gösterilere yalnızca üniversite öğrencileri katılıyordu. 2009 yılının ekim ve kasım ayında düzenlenen gösteriler arasında yalnızca Avusturya’da 10 binden fazla öğrenci bir araya gelebilmişti. Oysa bu yıl aynı dönemde 16 ülkede öğrenciler en az 20 gösteri düzenledi. Bu gösterilerde liseliler de boy gösterdi. Bir çok farklı üniversiteden öğrencinin bir araya geldiği ve bir çoğunda katılımcı sayısının on binleri ve hatta kimi zaman 100 binleri aştığı protestolarda gençler ve kimi zaman polis de karşı karşıya geldi.

Kendilerini düşünüyorlar

Peki bu gösteriler gerçekten 1968 yılı olaylarına benziyor mu? Uzmanlara göre 1968 yılında Paris’te başlayan ve tüm Avrupa’ya yayılan gösterilerde gençler kapitalizme karşı, daha iyi bir toplum için mücadele ediyorlardı, bugünkü gençlerinse tek derdi kendileri! Amerikalı sosyolog Jean Twenge, “Ben Kuşağı” olarak tanımladığı bugünkü gençlerin genellikle üniversite harçları, işsizlik ya da emeklilik reformu gibi birebir kendilerini ilgilendiren konularda sokağa döküldüğünü hatırlatıyor.

Fransa
Ülkedeki emeklilik yaşının 60’tan 62’ye çıkarılmasını öngeren yasa tasarısını protesto eden 30 bin üniversite ve lise öğrencisi
12 Ekim’den 6 Kasım’a kadar sokaklardaydı.

Venezuela
Öğrenciler hükümetin eğitim politikalarını protesto etti.

Ukrayna
Üniversitede sınavlar için ücret talep edilmesini protesto eden 20 bini aşkın öğrenci sokaklara döküldü. Öğrenciler “Bilgi, ticari mal değildir” pankartı taşıdı.

Çin
On binlerce öğrenci Japonya’yı protesto etmek için yürüdü.

İngiltere
Hükümet üniversite harçlarını üç katına çıkartacağını duyurunca 10 Kasım’da 50 bin öğrenci Londra sokaklarına döküldü, Muhafazakar Parti binasının camlarını kırdı.

İtalya
8 Ekim’de 300 bin öğrenci hükümetin eğitim politikasını protesto etti. 15 Ekim’de benzer bir protesto yapıldı.

Yunanistan
Yunanistan’da, 21 Ekim ve 11 Kasım’da hükümetin eğitimde yapmayı planladığı kesintiler nedeniyle, yaklaşık 5 bin öğrenci başkent Atina sokaklarındaydı. Üniversitelerde greve gidildi.

Avusturya
Başkent Viyana’da 20 bin öğrenci geçtiğimiz ay devletin eğitim bütçesinde kısıntıya gitme tasarısını protesto etti.

İrlanda
Ülkede yüz binlerce üniversite mezunu iş bulamazken, hükümetin kayıt ücretlerini 2 katına çıkartmak istemesi 25 bin öğrenciyi sokağa döktü.

Bulgaristan
Bulgaristan ’ın başkenti Sofya’da, hükümetin bütçede eğitime ayırdığı payın arttırılmasını isteyen öğrenciler parlamentoya yürüdü. 28 Ekim’de düzenlenen protestolara yüzlerce öğrenci katıldı. Ön sıralarda yürüyen öğrenciler, üniversitenin ölümünü simgeleyen siyah bir tabut taşıdılar.

Danimarka
Danimarka ’da öğrenciler, hükümetin eğitimde bütçe kısıntısına gitme tasarısını diğer Avrupa ülkelerindeki yaşıtlarından farklı bir protesto yolu tercih ettiler. Eylül sonunda, Kopenhag Ana Gar’da toplanan yüzlerce Danimarkalı öğrenci, yerlere oturarak kitap okudu.

Mısır

Öğrenciler polisin üniversiteye girmesini protesto etmek için sokağa döküldü.

Meksika
Ülkede uyuşturucu kartelleri nedeniyle artan şiddeti protesto ettiler.

İsrail, Filipinler Venezuela, Endonezya, Japonya: Öğrenciler hükümet politikalarını protesto ettiler.

‘Bu öğrenciler AB’ye demokrasi getirecek’

İtalya’da La Sapienze Üniversitesi’nde ders veren, Fransa’da da EHESS ve Sorbonne Üniversitesi’nde araştırmacı olarak görev yapan toplumsal hareketler uzmanı Profesör Antimo Luigi Farro, Avrupa’da artan öğrenci olaylarını Milliyet’e değerlendirdi. Profesör Farro, son aylarda Avrupa’da meydana gelen öğrenci hareketlerinde bir artış olduğunu, mezun olmalarına rağmen istedikleri gibi bir iş bulamayan ve üniversite şartları kötüleşen öğrencilerin, kendi koşullarını düzeltebilmek için ayaklandıklarını belirtti. Farro, bu öğrenci hareketlerinin gelecekte Avrupa Birliği’nin sosyal ve kültürel yaşamdaki demokratikleşmesini sağlayacağını da sözlerine ekledi.