18
Mayıs
2024
Cumartesi
ANASAYFA

682 gün sonra tahliye edildi

ODA TV davasında 682 gündür tutuklu yargılanan gazeteci Soner Yalçın dün tahliye oldu.

Yalçın tahliyesi sonrası "Biz zindanda kalmayı Namık Kemal'den öğrendik. Biz yenilgiyi öğrenmeyeceğiz ve inadına yazacağız" dedi.

Gözyaşları içinde babasıyla kucaklaşan Aren Soner Yalçın "Babamı çok özledim bana yılbaşı hediyesi oldu. Bu süreçte bazı şeyi unuttum. Şimdi tekrar hatırlayacağım" dedi.

Yalçın daha sonra Asmalımescit'e gitti ve 100-150 kişilik arkadaş grubuyla yemek yedi.

ÖNCEKİ HABER

İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi, ''Odatv'' davası kapsamında tutuklu yargılanan gazeteci Soner Yalçın'ın tahliyesine karar verdi.

İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi, ''Odatv'' davası kapsamında tutuklu yargılanan gazeteci-yazar Soner Yalçın'ın oy çokluğuyla tahliyesine karar verdi.

İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada, sanık ve avukatlarının taleplerinin alınmasının ardından mahkeme heyeti ara kararını açıkladı.

Buna göre mahkeme heyeti, tutuklu sanık Soner Yalçın'ın, ''atılı suçun niteliği ile tutuklulukta geçirdiği süre dikkate alındığında, tutuklama koruma tedbiri yerine diğer koruma tedbirlerinin uygulanmasının bu aşamada sanık için yeterli olacağını nazara alarak'' tahliyesine karar verdi.

Karar, oy çokluğuyla karar verdi.

Yurt dışına çıkış yasağı kondu

Öte yandan sanık Soner Yalçın'a yurt dışına çıkış yasağı koyan mahkeme heyeti, Yalçın'ın her hafta karakola giderek imza atmasına hükmetti.
Tahliye kararına üye hakim Hikmet Şen muhalefet etti.

Hesabını soracağız

Mahkemede avukatların taleplerini dile getirmeleri sırasında konuşan Mahkeme Heyeti Başkanı Mehmet Ekinci, ''Sanıkların burada bir gün fazla ya da bir gün az kalmasına buradaki üç hakimden başka kimsenin gücü yetmez. Bazen savunmalarda sınırlarını aşanlar oluyor. Yalçın Küçük bugün özür diledi. Bazıları da hakaret etmeye başladı. Suç içerikli beyanlardan ötürü suç duyurusunda bulunacağız. Hesabını adalet önünde soracağız. Bizim için 'AKP'nin köpeği' diyenler, küfredenler oldu. O şahıslar kendilerini biliyor. Elbette bunun hesabını soracağız. Suç içerikli beyanda bulunan olursa gereğini yapacağız. Bunları hak etmiyoruz'' dedi.

Önceki haber

ODATV davasının 15'inci oturumunda savunmasını yapan Soner Yalçın, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ofisinde bulunduğu belirtilen böceklere değindi. Yalçın, “Baksanıza Başbakan Erdoğan bile kendisinin dinlendiğini, ofislerinde dinleme cihazı böceklerin bulunduğunu açıkladı. Buradan açıklıyorum, biz bu tertipçileri biliyoruz. Bu tertipçiler: Deniz Baykal'a, MHP'lilere kaset komplosu yapanlardır" dedi.

Çağlayan İstanbul Adalet Sarayı'nda görülen Oda Tv davasının her zamankinin aksine büyük salon yerine küçük salonda olması gerginliğe yol açtı. İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen 3'ü tutuklu 13 sanıklı duruşmaya tutuklu sanıklar Soner Yalçın, Yalçın Küçük ve Hanefi Avcı ile aralarında Ahmet Şık, Nedim Şener, Doğan Yurdakul'un da bulunduğu 10 tutuksuz sanık hazır bulundu. Duruşma öncesinde CHP Milletvekilleri Emine Ülker Tarhan, İlhan Cihaner ve Mahmut Tanal, Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci ile görüştü. Milletvekilleri Başkan Ekinci'ye 'duruşmanın neden büyük salonda değil de küçük salonda' yapıldığını sordu. Mahkeme Başkanı, milletvekillerine küçük salona gezdirerek, diğer salonda kamera sistemi yenilendiğini belirtti. Milletvekilleri ile Mahkeme Başkanı Ekinci, duruşma salonu konusunda bir süre tartıştı.

Davanın başladığı sırada sanık avukatları, her sanık için bir avukatın girmesi yönünde güvenlik görevlilerine talimat verildiğini belirterek duruşmaya katılmadı. Duruşma başladığı sırada sanık Ahmet Şık ayağa kalkarak itiraz etti. Avukatların salona alınmadığını belirten Şık, “Avukat olmadan yargılama yapıyorsunuz. Bunun tutanağa geçmesini istiyorum” dedi.

Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Ekinci, “Avukatların yerleri boş gelebilirler. Girmek istemiyorsa napalım zorla mı sokalım.“diye konuştu. Şık ise, “Ama zorla almayız diyorsunuz?” diye yanıt verdi. Bu sözler üzerine Mahkeme Başkanı Ekinci,” Sizinle polemiğe girmeyeceğim. Herkesi aldık, dışarıda kimse yok” dedi.

Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci daha sonra , “Tüm adliye içinde 2 aydır görüntülü ifade sisteminde yenileme var. Bu sistem ile burada bir dava görülürken, Diyarbakır'daki birinin ifadesini alabileceğiz görüntülü olarak. Bu nedenle çalışma yapılıyor. Yedek olarak sadece bu kameralı sistemin olduğu salon ayrıldı. O yüzden duruşmayı burada yapıyoruz” diye konuştu. Duruşmada yaşanan tartışmaların ardından söz alan tutuklu sanıklardan Yalçın Küçük, savunmasını yaparken avukatlar salona geldi.

İddianamede PKK'yı, CHP'yi ve Oda Tv'yi yönettiğinin iddia edildiğini belirten Küçük, mahkeme heyetine “Vicdan yok mu sizde?”diye sordu. Bu sözlere sinirlenen Mahkeme Başkanı Ekinci, “Haddinizi bilin. Böyle konuşamazsınız. Oturun yerinize” diye sert tepki gösterdi. Bu tepki üzerine Küçük, “Özür dilerim, içim yanıyor”diyerek konuşmasına devam etti.

Küçük'ün savunmasına devam ettiği sırada salonun dışında bulunun bir izleyici bağırarak, “Nedim dışarı gelsin” dedi. Bu sözler üzerine Mahkeme Başkanı Ekinci, “Nedim dışarı gelsin ne ya. Duruşma yapıyoruz. Nedim Beyin işi var bitsin gelecek” dedi. Bunun üzerine salonda gülüşmeler yaşandı.

Küçük'ün ardından tutuklu sanık Soner Yalçın savunma yaptı. Türkiye'de zalim bir kötülüğün yapıldığını, bu kötülüğün memlekete ihanet ettiğini belirten Yalçın, “Bu kötülük örgütlüdür; ve ne yazık ki devlet içinde yuvalanmıştır. Düzenlediği tertiplerle insanları itibarsızlaştırmakta, hapse attırmaktadır. Fakat: Hesaplanmış bu kötülük yolun sonuna gelmiştir. Artık açığa çıkmaktadır.”dedi.

ASIL DERİN DEVLET BUDUR
Savunmasında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ofisinde bulunduğu belirtilen böceklere değinen Soner Yalçın, “Baksanıza, Başbakan Erdoğan bile kendisinin dinlendiğini ofislerinde dinleme cihazı böceklerin bulunduğunu açıkladı. Şimdi sıra bu böceği yerleştiren kötülük merkezini ortaya çıkarmaya geldi. Buradan açıklıyorum, biz bu tertipçileri biliyoruz, yazdık. 2 yıldır da bu mahkeme salonundan haykırıyoruz. Bu tertipçiler: Deniz Baykal'a kaset komplosu yapanlardır. Bu tertipçiler: Bir değil, üç değil, beş-yedi değil 10 MHP'liye seks kaseti komplosu kuranlardır. Bu tertipçilerin kim olduğu bellidir: Komplo yapacağı kişinin telefonunu dinleyecek, adım adım takip edecek; gizlice evlere girip kamerayı yerleştirecek; görüntüleri kaybedecek; montaj yapacak; yurtdışından internete sızdıracak ve hiç yakalanmayacak! Böylesine bir tertibi kim yapabilir? Sırtını devlete dayamadan; devletin istihbarat olanaklarına sahip olmadan bu tezgah kurulabilir mi, yapılabilir mi? Türkiye'nin merakla aradığı asıl derin devlet işte budur. Evet, biz bu tertipçileri biliyoruz; bunları yazdığımız için bize de komplo kurdular; bilgisayarlarımıza virüslü Word dosyaları yükleyip bizi hapse attırdılar” diye konuştu.Bu kötülük merkezinin hükümet tarafından bilindiğine dikkat çeken Soner Yalçın,“Tek eksik olan Türkiye'de bunları ortaya çıkaracak siyasi iradeye sahip olup olmamasıdır.Cesaretidir. Ama sanıyorum düğmeye bastılar. Çünkü biliyorlar ki, bu tertipçilerinşimdiki yeni hedefi Başbakan Erdoğan olduğu gün gibi açıktır. Bilinmez midir; kötülük sırtını mutlaka ihanete dayar” şeklinde konuştu.

Sadece başarıya odaklı gazetecilik yaptıklarını belirten Soner Yalçın, “Bizi iddianamelerde terörist yapan silah-bomba değildir; bilgilerimizdir, yazdıklarımızdır. Gazetecilikteki kararlılığımızdır. İş gerçeğe dayanırsa buradaki her gazeteci kimseye acımaz mutlaka yazar. Yazdık. Ve hapsedildik. Fakat: Hapse atılacağız; Silivri'de esir tutulacağız diye düşünmeyecek, araştırmayacak ve yazmayacak değiliz. Bugün dünden daha da kararlıyız;bu iki yıllık zorlu süreç irademizi çelikleştirdi. Erdemi bir zırh gibi kuşandık. Bu sebeple, bize yapılan bu kirli oyunu, pis entrikayı bir gün mutlaka ortaya çıkaracağız. Kimse merak etmesin, endişelenmesin, daha hapiste yatabiliriz; ama herkes şundan emin olsun ki, biz bu tertipçilerle hesaplaşacağız. Devletin hangi makamında otururlarsa otursunlar; hangi karanlık-izbe yerlerde saklanırlarsa saklansınlar bu tertipçileri ortaya çıkaracağız adaletin önüne getirilmelerini sağlayacağız” dedi.

Savunmasında MİT ve Emniyet'e seslenen Yalçın, “Eğer bu ülkenin istihbarat örgütü; MİT; komplo sonucu hapse atılan ve cezaevinde yaşamını kaybeden meslektaşları Kaşif Kozinoğlu'na yapılanların hesabını sormazlarsa, yazıklar olsun onlara. Kozinoğlu'nayapılan tertibi açığa çıkarmazlarsa tarih önünde hep suç ortağı olarak anılacaklardır. Türk Polis Teşkilatı, 'bir kitap yazdı' diye hayatı felaketlerle didik didik edilen emniyet müdürleri Hanefi Avcı'ya, kendi içlerinden yapılan bu tertibi ortaya çıkarmazlarsa onlara da yuh olsun. Tarih onları da suç ortağı olarak yazacaktır. MİT'e, Emniyet'e sesleniyorum, bu iftiralar komplolar, tertipler atölyesini ortaya çıkarmak boynunuzun borcudur” diye konuştu.

Soner Yalçın'ın savunmasının ardından, salonda bulunan izleyiciler bir süre alkışladı. Bu alkışlara mahkeme başkanı Ekinci, “Burada konferans vermiyoruz.”diye tepki gösterdi. Daha sonra duruşmaya öğle arası verildi.

...
Yayın Tarihi : 28 Aralık 2012 Cuma 09:15:55
Güncelleme :28 Aralık 2012 Cuma 09:24:55


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?