Önceki gün vefat eden Kurumahmutoğlu Şirketler Topluluğu'nun kurucusu ve Onursal Başkanı Ahmet Kurumahmutoğlu'nun kabrini ve evini ziyaret etmek üzere havayolu ile Samsun'a gelen 9. Cumhurbaşkanı Demirel, Samsun-Çarşamba Havaalanı'nda Vali Mustafa Demir, Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Adnan Sakoğlu ve bazı siyasiler tarafından karşılandı. Demirel burada, basın mensuplarının Kıbrıs'la ilgili sorularını cevapladı.
Kıbrıs politikasının bir hükümetin politikası olmadığını, birçok hükümetin politikası olduğunu söyleyen Demirel, "Bir milli politikadır. Hükümetlerin milli davalarda çok fazla manevra sahaları yoktur. Yani hadisenin çıkışına baktığınız yerde sonradan savaşa dönüşmüş bir olaydır. Kıbrıs adasında yaşayan Müslüman Türkler, bir katliama muhatap olmuş, bu insanları kurtarmak ve korumak için yapılmıştır. Bana göre, bu ihtiyaç ortadan kalkmamıştır" diye konuştu.
Süleyman Demirel, Türkiye'nin 'milli dava' dediği Kıbrıs meselesinde, oradaki Türk halkının haklarını korumaya devam edeceğini ifade ederek, "Bu meselenin içeriğini çok fazla kimse bilmiyor. Mesele bir müzakereye gidiyor. Ne olup bittiği konusunda doğru teşhis koyabilmek için biraz beklemek lazım. Ama hiçbir hükümet Türkiye'de bu milli davanın genel prensiplerinden vazgeçemez. Ondan sonrası manevradır" dedi.
Basın mensuplarının yönelttiği 'KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş New York'a gitmeli mi?' şeklindeki bir soruya Demirel, "Buna Denktaş karar verecek. Şartlar her gün değişiyor. Bu hadise dünden biraz farklı. Çünkü adada bir takım değişiklikler, hoş olmayan şeyler oldu. Bence Denktaş, bir kahramandır. Bu zamana kadar Türkiye'nin ve Kıbrıs'taki Türkler'in haklarını çok iyi savunmuştur. Hiçbir şey vermemiştir. Bugün üzerine düşen görevi yine yapacaktır. Kıbrıs meselesinde Türkiye, verilmeyecek tavizleri veremez. Yani hiç kimsenin manevra sahası yoktur. Bu çözümsüzlük anlamına gelmez. Çözümsüzlük çözüm değildir doğru da, yani 'işte çözdük' diye ortaya çıkıp meseleyi daha karma karışık hale getirmenin de bir manası yoktur. 10 sene sonra eğer Kıbrıs adasında Türk varlığı kalmayacaksa bu çözüm değildir" diye cevap verdi.
BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın davetini hükümetin değerlendirdiğini, Başbakan'ın bu daveti önce teşvik ettiğini, gelen davet mektubundan memnun olmadığını dile getiren Demirel, şunları söyledi:
"Başbakan'ın, Annan'ın yazdığı mektuptan memnun olmadığını, dün Amerika Başkanı'na ilettiğini gazetelerden öğrendim. Yani, Türkiye'nin taleplerini, arzularını o mektupta bulmamışlar. Böyle bir saat başı değişen şartlar var. Ama hadise sıcak. Yarın ne olur, yarından sonra ne olur bakalım beraber görelim. Çok ileriyi söylemenin imkanı yok."
Demirel, daha sonra Mustafa Kurumahmutoğlu'nun mezarını ziyaret etmek ve yakınlarına baş sağlığı dilemek için Bafra'ya hareket etti.