Brüksel’den yayın yapan ABHaber.com sitesinin haberine göre, bazı AB üyesi ülkeler,17 Aralık’ta Türkiye’ye ’’özel işbirliği’’ önerilmesi konusunda görüş birliğine vardı.
Fransa, Avusturya, Danimarka ve Hollanda’nın Türkiye’ye 17 Aralık’ta ’’özel işbirliği’’ önerilmesi konusunda görüş birliğine vardıkları bildirildi.
Söz konusu bu ülkelere, Slovakya, Malta’nın da destek verebileceği belirtiliyor. Yunanistan ile Kıbrıs Rum kesiminin de Ege denizdeki anlaşmazlıklar ve Rum tarafının Ankara tarafından tanınması için bu ülkeler ile aynı grupta yer alabileceği ileri sürülüyor.
Danimarka Başbakanı Anders Fogh Rasmussen, hükümetlerinde bulunan sağ partinin Türkiye ile özel işbirliği istediğine dikkati çekerek, bu konuda Fransa, Avusturya, Hollanda’ nın öne sürdüğü bir anlamda özel ortaklık olan güçlendirilmiş işbirliğini 17 Aralık’ta Türkiye’ye önerilmesini destekleyeceklerini açıkladı.
Fransa, Avusturya, Hollanda ve Danimarka, 17 Aralık’ta yapılacak AB zirvesi sonuç bildirisine, Türkiye’nin müzakereler sırasında AB şartlarını yerine getirmemesi durumunda tam üyelik yerine ’’özel işbirliği’’ tesis edilir cümlesinin eklenmesini istiyorlar.

Chirac ve Schröder’den "ucu açık" destek

Almanya’nın Lübeck kentinde bir araya gelen Fransa Cumhurbaşkanı Chirac ve Almanya Başbakanı Schröder, Türkiye’ye AB üyeliği konusunda destek verdiklerini dile getirdiler. Ancak iki lider de koşulların yerine getirilmemesi durumunda müzakerelerin yarıda kesilebileceğine dikkat çektiler...
Fransa Devlet Başkanı Jacques Chirac ve Almanya Başbakanı Gerhard Schröder’e dünkü buluşmalarında iki ülkenin dışişleri bakanları Barnier ve Fischer eşlik etti. İki saate yakın süren görüşmenin ardından düzenlenen basın toplantısında önce evsahibi Schröder söz aldı. Schröder, 17 Aralık Zirvesi’nde tarihi kararların alınacağını belirterek bunların başında Türkiye’ye AB üyeliği için müzakere tarihi verilmesinin geldiğini söyledi. Türkiye ile ilişkilerin tek hedefinin tam üyelik olduğunu dile getiren Schröder şöyle konuştu:
"İkimiz de bu müzakere sürecinin 10 hatta 15 yıl sürebileceğini ve ucu açık biçimde planlanmasının doğru olacağını düşünüyoruz. Bu dönemde Komisyo’nun önerisinde de yer aldığı gibi Kopenhag kriterlerinin Türkiye’deki yasal ve toplumsal sisteme nasıl yansıdığı ya da yansımadığı titizlikle gözetilecektir. Ancak yine de açıkca güdülen yegane hedef, müzakerelerin Türkiye’nin üyeliği ile sonuçlanmasıdır. Bu konuda şimdiye kadar koyduğumuz hedeflerden bir sapma kesinlikle söz konusu değildir.ö Le Figaro:Yunanistan ve Rum kesimi Türkiye’ye yeni koşullar empoze etmek istiyor AB Zirvesine iki hafta kala AB ülkelerinin Türkiye konusunda bölünmüş durumda olduğu, Yunanistan ve Rum kesiminin Türkiye’ye "yeni koşullar" empoze etmek istedikleri belirtildi. Le Figaro gazetesi, "Kopenhag (zirvesi) gibi çok uzun ve zor bir zirve olacak. Son dakika, Jacques Chirac, Gerhard Schröder ile Erdoğan arasında çözülecek, eğer George Bush fazla karışmazsa" görüşüne yer verdi.
Fransız Le Figaro gazetesi, "25’ler Ankara konusunda bölünmüş durumda" başlıklı haberinde AB Zirvesine iki hafta kala AB ülkelerinin Türkiye’nin adaylığı konusunda hala görüş birliğinden uzak olduklarını yazdı.
Almanya, İngiltere, Polonya, İtalya ve İsveç’in açık bir biçimde üyeliğe yönelik müzakerelerin hızla açılmasını isterken, Fransa ve Avusturya’nın, imtiyazlı ortaklık seçeneğine de açık müzakerelerin geç başlamasında ısrar ettiklerini kaydeden gazete, "Yunanistan ve Kıbrıs (Rum kesimi), Türkiye’ye yeni koşulları empoze etmek istiyor ve bu koşullar yerine getirilmezse veto haklarını kullanmakla tehdit ediyor" değerlendirmesini yaptı.
olması gerektiğini savunduğunu, imtiyazlı ortaklık seçeneğini reddettiğini belirtti.

"SON DAKİKA ÇÖZÜLECEK"

Fransa ve Avusturya’nın ise tam üyelik dışındaki seçeneğe de yer verilmesini istediklerini, ancak bu konuda yanlız kaldıklarını kaydeden gazete, Fransa ve Avusturya’nın Danimarka ve Macaristan’ı kendi tarafına çekmeyi umduklarına dikkat çekti.
Le Figaro’ya konuşan bir diplomat da "Kopenhag (zirvesi) gibi çok uzun ve zor bir zirve olacak" tahminini yaparken "Son dakika Jacques Chirac, Gerhard Schröder ve Erdoğan arasında çözülecek eğer George Bush fazla karışmazsa" değerlendirmesini yaptı.

Der Standard:Fransa ve Avusturya Türkiye’nin AB üyeliğine engeller çıkarma konusunda uzlaştı

Avusturya’nın Der Standard gazetesi, "Fransa ve Avusturya, Brüksel’deki görüşmelerde, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üyeliğine engeller çıkarma konusunda uzlaştığını" yazdı.
Avusturya ve Fransa’nın bundan beş yıl önce de, Türkiye’nin üyeliğine destek verme kararı alanlar arasında olduğunu anımsatan gazete, şöyle devam ediyor:
"Şimdi ise işler değişti, Türkiye’nin kabulüne ilişkin müzakerelere az zaman kalmışken, bazı ülkeler gibi onlar da başlangıçtaki cesaretlerini kaybedip geri adım atmaya çalışıyorlar." Türkiye’nin adaylığını geri çekmesi için ikna edilmeye çalışıldığına inanan gazete, bu amaçla devamlı engeller çıkarıldığını savunuyor ve ekliyor:
"Bu kadar az zaman kalmışken, bu tavır hiç de dürüst değil."

Belçika’dan Türkiye’ye açık AB desteği

Ankara’da temaslarda bulunan Belçika Dışişleri Bakanı Karel De Gucht, ’’Kıbrıs’ı tanımak önkoşul değildir’’ diyerek Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğine açık destek verdi.
Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’le Dışişleri Konutu’nda biraraya gelen Belçika Dışişleri Bakanı, hükümetinin Türkiye ile müzakerelerin gecikmeksizin başlatılmasını istediğini vurguladı.
"Kıbrıs’ı tanımak, müzakerelere başlamak için önkoşul değildir" diyen konuk bakan, kararda ‘açık-uçlu müzakere, dolaşımın kısıtlanması’ gibi konuların netliğe kavuşturulması gerektiğini söyledi.
Mevcut taslağın çok belirsiz ifadeler içerdiğini belirten De Gucht, nüfus hareketlerinin sadece Türkiye değil, tüm ülkeler için geçici bir süre kısıtlanabileceğini, bunun kalıcı olmayacağını ifade etti.

"Tarih konusunda karışıklık hata olur"

17 aralık zirvesinde Türkiye’nin AB’ye tam üyeliğini hedefleyen bir mesaj çıkması ve tam üyelik müzakerelerinin 2005 yılında başlatılması gerektiğine işaret eden De Gucht, bu konuda ortaya çıkabilecek bir karışıklığın siyasi bir hata olacağını belirtti.
Konuk Bakan’a açık desteği için teşekkür eden Dışişleri Bakanı Abdullah Gül de, Türkiye’nin şartsız ve net bir müzakere tarihi beklediğini bir kez daha tekrarladı.
Gül, Türkiye için biraraya gelen Almanya Başbakanı Gerhard Schröder ile Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac’ın da, kriterleri yerine getiren bir aday ülkenin tam üye olabileceğinin farkında olduklarını söyledi.

Almanya farklı düşünüyor: Müzakereler ’açık bir kararla’ başlayacak

Alman hükümeti, Türkiye ile AB üyelik müzakerelerine ’’açık bir kararla’’ başlanacağına inanıyor.
Alman hükümet sözcü yardımcısı Thomas Steg, bugün başkent Berlin’de yaptığı açıklamada, 17 Aralık zirvesinde Türkiye ile AB üyelik müzakerelerine ’’açık bir kararla’’ başlanacağına inandığını belirterek, ’’Tam üyelikten başka seçenek görmüyorum’’ dedi.
Steg, Birlik partilerinin (CDU/CSU) ’’ucu açık’’ müzakere önerisinde bulunduklarının hatırlatılması üzerine de, ’’Bu tür müzakereler zaten ’ucu açıktır’. Müzakerelerin sonucu yıllar sonra belli olacak’’ diye konuştu.
Öte yandan, Hıristiyan Sosyal Birlik Partisi (CSU) federal meclis grubu Başkanı Michael Glos, bugün mecliste yaptığı konuşmada, Alman hükümetinin Türkiye’nin AB üyeliğini destekleyen tutumundan vazgeçmesini isteyerek, Fransa, Avusturya, Yunanistan ve Kıbrıs Rum Kesimi’nin Türkiye ile müzakerelerin ’’ucu açık’’ sürdürülmesinden yana olduklarını öne sürdü.
Alman hükümetinin tutumunun ülke menfaatleriyle bağdaşmadığını öne süren Glos, ’’Hükümet, Türkiye politikasını artık Alman vatandaşlarının çoğunluğunun isteklerine göre yönlendirmelidir. Almanların çoğu haklı gerekçelerle Türkiye’nin AB’ye üye olmasına karşı çıkıyor. Türkiye’nin AB’ye üye olmasının Almanya ve AB için çok kötü sonuçları olur’’ şeklinde konuştu.
Glos, ’’imtiyazlı ortaklığın’’ her iki taraf için de daha iyi çözüm yolu olacağının Türkiye’ye anlatılması gerektiğini savunarak, ’’Böylece ortak çalışmalarımızı hızlandırıp, Türkiye’de yaşanan olağanüstü gelişmeleri destekleyebiliriz’’ dedi.