19
Mayıs
2024
Pazar
ANASAYFA

AB Konseyi Kıbrıs Tüzüğünü onayladı

AB Konseyi, Kıbrıslı Türkleri izolasyondan çıkarmak yönünde "ilk adım" olarak nitelendirilen Kıbrıs tüzüğünü onayladı.

AB üyesi ülkelerin Brüksel'deki daimi temsilcilerinden oluşan Daimi Temsilciler Komitesi'nin (COREPER), dün görüşerek kabul ettikten sonra Konsey'in onayına sunduğu tüzük 1 Mayıs'tan itibaren geçerlik kazanacak. 

Tüzük, Yeşil Hat'tan geçişlerde AB vatandaşlarının serbest dolaşımına izin vererek KKTC turizm sektörüne katkı sağlayan, kuzeyin bazı ürünlerinin güney üzerinden AB'ye aktarılmasına yeşil ışık yakan, AB'nin Türk tarafı için öngördüğü 259 milyon euroluk yardımın değerlendirilmesine izin veren kapılar açıyor. 

Lüksemburg'da toplanan AB İçişleri ve Adalet Bakanları Konseyi, tüzüğü tartışmasız oylayarak onayladı. 

AB Komisyonu, önümüzdeki iki ay içerisinde, Kıbrıslı Türklerin ekonomik izolasyondan çıkmalarına yönelik önlem önerilerini ve çeşitli projeleri sunacak. 

Brüksel'deki Komisyon yetkilileri, Kıbrıs tüzüğünün getirdiği yeniliklerin ve AB Komisyonu'nun sunacağı önerilerin ''pratik uygulamasının'' nasıl olacağı, ne tür ''aksiliklerle'' ve ''hukuki sorunlarla'' karşılaşılacağı konularında son derece tereddütlü ve endişeli gözüküyor, soruları yanıtlamakta büyük güçlük çekiyorlar. 

 TÜZÜK VE TEREDDÜTLER

Brüksel'de, kulislerde ve ''off the record'' brifinglerde gazetecilerin yoğun sorularına muhatap olan Komisyon yetkilileri, genel olarak, alınan ve alınacak kararların ne şekilde uygulanabileceğinin ''saha üzerinde gözlemleneceğini'' anlatıyor ve tereddütlerini gizlemiyor.

''Kıbrıs sorununu çözemedik, ama çabalarımıza da son vermedik'' diyen yetkililer, onaylanan Kıbrıs tüzüğünün, 1 Mayıs'tan itibaren, Yeşil Hat üzerinde kişilerin ve malların serbest dolaşımına olanak tanıyacağını belirtiyor, ancak hangi kişi ve hangi malların söz konusu olduğu, hangi geçiş kapılarının kullanılacağı sorusunu karmaşık ifadelerle yanıtlıyor.

İlk aşamada, Kuzey Kıbrıs'tan narenciye, deniz mahsülleri ve bazı tarım ürünlerinin güneye gümrüksüz aktarılabileceğini belirten kaynaklar, bu ürünlerin Kıbrıs kaynaklı olması ve sağlık standarlarınauyulması gereği üzerinde duruyor. Türk tarafından gelecek belirli ürünlerin miktarlarının ''korkutucu'' değil ''mütevazı'' olduğunu, ancak bu açılımın Türkler için önem taşıdığını anlatan kaynaklar, Kıbrıslı Rumların Yeşil Hat'taki kapıların genişletilmesinden yana olduğunu söylediklerini, ancak somut öneri getirmediklerini, malların nereden geçeceğinin şimdilik bilinmediğini belirtiyor.

AB Komisyonu, AB Konseyi'nin talebi doğrultusunda, Kıbrıslı Türklerin izolasyonunu hafifletmek amacıyla, iki ay içinde yeni öneriler getireceğini, Kıbrıslı Türklere AB pazarının doğrudan açılımına olanak için hukuki temellerin incelendiğini, bunun yakın gelecekte gerçekleşeceğini, 450 milyon kişilik AB pazarının Kıbrıslı Türkler için büyük önem taşıdığını ifade ediyor.

Komisyon, önerilerini hazırlarken AB başkentlerine sürekli bilgi vereceğini ve uygulamadaki deneyimleri göz önünde bulunduracağını belirtiyor ve ''Fikir üretmek, yepyeni ve özel yöntemler belirlemek durumundayız'' diyor.

Türk tarafına aktarılması öngörülen 259 milyon euro'luk katkının altyapı, turizm, yönetim, taşımacılık ve çevre gibi alanlarda değerlendirilebileceği düşüncesini yansıtan kaynaklar, bu bütçenin kullanımının oybirliğiyle onaylanması gereği üzerinde de duruyor.

Turizm sektörünün Kıbrıslı Türkler açısından önemini de kaydeden kaynaklar, bu sektörün gelişmesine katkıda bulunmak arzularını dile getiriyor.

Komisyon kaynakları, ticari ilişkilerde KKTC Ticaret Odası yetkililerinin muhatap alındığını, uzmanların ürün ve mallara yönelik incelemelerde bulunduklarını, kuzeyde malların kaliteli olduğunu belirtiyor.

AB Komisyonu yetkililerinin yanıtlamakta en fazla zorluk çektikleri sorular, kişilerin serbest dolaşımına ilişkin. AB vatandaşlarının, 1 Mayıs'tan itibaren adanın tüm bölgelerinde serbest dolaşım hakları bulunacağını ''düşündüklerini'' belirten yetkililer, normal koşullarda bir AB vatandaşının doğrudan Kuzey Kıbrıs'a gidebileceğini, bunun engellenemeyeceğini anlatıyor. Aynı kaynaklar, adanın kuzeyine doğrudan uçak seferleri konusunda karar yetkileri bulunmadığını, gelişmeleri izleyeceklerini, bunun önemli bir konu olduğunu bildiklerini söylemekle yetiniyor.

Kıbrıslı Rumların, zaman kısıtlaması olmadan kuzeye geçebilecekleri belirtilirken, Türklerin dolaşımının Rumlar tarafındanne şekilde ele alınacağı sorusu da yanıtsız kalıyor.

Yetkililer, ''sınır'' olarak nitelendirmekte zorluk çektikleri Yeşil Hat'ta Rumların, ''Schengen kuralları çerçevesinde'' gümrük ve pasaport kontrollerini artırmak durumunda ve sorumluluğunda olacaklarını ifade ediyor. 

Bir Yunan gazetecinin, ''Ben yarın İstanbul'a gideceğim. Oradan THY ile KKTC'ye geçeceğim. Oradan da Kıbrıs Rum kesimini görmek istiyorum. Bu mümkün olacak mı?'' sorusu, ''Tüzük metnine ve bizim yorumumuza göre mümkün olacak, ama pratikte neler olacağını göreceğiz.Dönünce bize anlatırsınız'' şeklinde yanıtlanıyor.

Kıbrıslı Türklerin kimlik kartları ve pasaportlarına ilişkin soruları da açıkça yanıtlayamayan kaynaklar, Rum kesimi pasaportu taşıyanların AB vatandaşı olacaklarını, Türkler arasında da bu pasaporta sahip kişiler bulunduğunu, bazılarının Türkiye Cumhuriyeti pasaportu taşıdıklarını, ellerindeki bu belgelere göre işlem göreceklerini söylüyor. Kıbrıslı Rumların, Türklerin güneye geçişini, ellerindeki kimlik kartlarıyla kabul ettiğini belirten kaynaklar, bu uygulamanın ne şekilde devam edeceği konusunda da bilgisiz gözüküyor. 

Rum kesiminin, ''Kıbrıs'ın tamamını temsilen'' AB'ye alındığı, ortada AB'nin kabul ettiğini söylediği bir ''Kıbrıs vatandaşlığı kavramı'' bulunduğu, bu durumda Türklerin AB içinde dolaşımlarında ''mantıksız ve haksız'' engellemeler görüleceği görüşü yorumsuz kalıyor.

AB kaynakları, uygulamaların ''iyi niyet ve karşılıklı anlayış'' çerçevesinde, ''zihniyetlerin değişmesi ile'' gerçekleşeceğini anlatıyor. Buna karşın, ''Ortada bir tüzük ve resmi belge var. Rum kesimi bunu uygulamazsa cezai önlem yok mu?'' sorusuna, ''Olabilir. Rumlar tüzük ile mutabıklar ve işbirliği sözü verdiler'' yanıtı veriliyor ve ''Gelişmeleri göreceğiz'' ifadesi çok sık duyuluyor.

AJANSLAR
Yayın Tarihi : 29 Nisan 2004 Perşembe 19:59:28


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?