18
Mayıs
2024
Cumartesi
ANASAYFA

`AB tuzaklarına dikkat` raporu

CHP, AB Komisyonu`nun hazırladığı İlerleme Raporu`ndaki ``tuzaklara`` dikkat çekmek üzere bir rapor hazırladı.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen`in başkanlığında oluşturulan komisyon, AB Komisyonu`nun Ekim ayında açıkladığı İlerleme Raporu`nu ayrıntılı bir şekilde değerlendirerek raporlaştırdı. Rapor, Genel Başkan Deniz Baykal`a da sunuldu.

Raporun tarım, işgücü, yolsuzluk gibi konuların sınıflandırılma süreci devam ederken, önümüzdeki günlerde kamuoyuna açıklanacağını bildirildi. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal bu çerçevede, gerekli soru önergelerinin hazırlaması için milletvekillerine görev verecek.

Komisyonun hazırladığı raporda, ``müzakerelerin açık uçlu ve sonucu garanti edilmeyecek bir süreç olması`` eleştirilerek, bu yaklaşımın Türkiye`nin tam üyelik yolunda azim ve şevkle çaba göstermesini engelleyici nitelikte olduğuna dikkat çekildi.

CHP AB ÜYELİĞİNİ MİLLİ DAVA OLARAK GÖRÜR

Türkiye`nin bu koşulları kabul edemeyeceğinin vurgulandığı raporda, CHP`nin yaklaşımı özetle şöyle sıralandı:

``.CHP Türkiye`nin AB üyeliğini bir milli dava olarak görmekte ve bu konudaki çalışmalarını her türlü iç politika düşüncesinden uzak olarak yürütmektedir.

.17 Aralık`taki AB Zirvesi`nde müzakerelerin erken bir tarihte ve koşulsuz başlaması kararının alınması için hükümet her türlü çabayı göstermelidir.

.Türkiye`yi tam üyeliğe götürüp götürmeyeceği bilinmeyen bir sürece girilmemesi çok ciddi sakıncalar taşıyacaktır. CHP`nin hükümete vereceği destek, ancak tam üyelik hedefine yönelik olabilir.

.O bakımdan 17 Aralık kararında görüşmelerin nihai hedefinin Türkiye`nin tam üyeliği olduğunun vurgulanması sağlanmalıdır.

.Tam üyelik hedefi açıkça belirlenmediği takdirde müzakere sürecinde Türkiye`nin temel çıkarlarını ilgilendiren konularda tavizler verilmesi mümkün değildir.

.AB`nin Türkiye`den beklentileri AB ülkelerindeki mevzuatın ve uygulamaların ilerisinde olamaz. Karşılıklılık ilkesine titizlikle uyulmalıdır.

.Müzakere sürecinde izlenecek usuller, diğer genişleme müzakerelerinden farklı olmamalıdır. Türkiye ile müzakereleri geciktirecek ve güçleştirecek yöntemler kabul edilemez.

.Aynı şekilde diğer ülkelerden farklı olarak Türkiye`ye 10-15 yıl ilerisini öngören zaman sınırlaması getirilemez.

.Türk işçilerinin serbest dolaşım hakkının sürekli olarak kısıtlanması kabul edilemez. Bu AB`nin temel ilkelerine aykırıdır ve hiçbir aday ülkeye böyle bir kısıtlama getirilmemiştir.

.Fransa Cumhurbaşkanı`nın Türkiye`nin üyeliğinin referanduma sunulması için anayasa değişikliğine gitme kararı ciddi sakıncalar getirecektir. Müzakere süreci başarıyla bitirilse ve üyelik anlaşması imzalansa bile Fransız halkı olumsuz oy kullanırsa, Türkiye AB`ye üye olamayacaktır. Bu ucu açık müzakere yöntemi kadar sakıncalıdır. Fransız Cumhurbaşkanı`nın bu kararından vazgeçirilmesi için Başbakan`ın kendisini ikna etmesi önem taşımaktadır.``
sansursuz.com
Yayın Tarihi : 24 Kasım 2004 Çarşamba 12:15:20


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?